A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yıllık ücretli izin Anayasa tarafından koruma altına alınmış, çalışanların hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilenmesi için vazgeçilmez bir haktır. Anayasal korunma altına alınan yıllık ücretli izinler yasal zeminde belirlenmiş olan asgari kullanım süresi ile de ayrıca düzenlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56’ncı maddesi yıllık izinlerin kullanım sınırlarını çizmektedir. Buna göre, yıllık ücretli izin işveren tarafından tek taraflı şekilde bölünemez. Yıllık izin süreleri ancak işçi ve işverenin anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir. İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. 4857 sayılı İş Kanunu 56’ncı maddenin en önemli düzenleme konularından birisini yıllık ücretli izin süresinin işveren tarafından tek taraflı şekilde bölünemeyeceği kuralı oluşturmaktadır. Bu kural, çalışanın dinlenme, sağlıklı ve kesintisiz şekilde izin hakkını teminat altına almak için getirilmiştir. ÇALIŞANIN FESİH HAKKI Yıllık ücretli iznin bir bölümünün 10 günden az kullanılamayacağı kuralına ilişkin olarak yargı kararlarına baktığımızda ise yargının işçi ve işveren arasında bir mutabakat olup olmadığı konusuna önemle yaklaştığını görmekteyiz. Eğer ki işçi tarafından yıllık izinlerin bölümler halinde kullandırılmasına onay verilmiş ise ve yine çalışan tarafından 1 yıl içinde yıllık izin kullanma taleplerinin 10 günün altında talep edilmesi durumunda yargı kararları, yasal düzenlemelere aykırılığın oluşmadığı ve dolayısıyla işçinin haklı fesih hakkının bulunmadığı yönündedir. (Yargıtay 9. HD, E.2014/16554, K. 2015/29906) Buradaki en önemli noktayı işyerlerinde düzenlenen “Yıllık İzin Talep Formları”nın oluşturduğunu gözden kaçırmamak gerekmektedir. İşyerinde yıllık izinlerin kullanımına ilişkin çalışandan 10 günün altında bir izin talebi gelmemesi halinde, ya da işveren tarafından bunun ispat edilememesi durumunda çalışanlar iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip şartları oluşmuşsa eğer kıdem tazminatına hak kazanarak işten ayrılabilir. (İstanbul BAM, 31. HD, E. 2017/2568 K. 2019/1048) YAPTIRIMI AĞIR Çalışan sağlığı için kesintisiz dinlenme hakkının ne kadar önemli olduğunun farkında olan bir mevzuata sahip olduğumuzu ifade etmeliyim. Yargı kararları ile haklı fesih sebebi olan söz konusu yasal düzenlemenin ayrıca İş Müfettişi denetimleri ile tespit edilmesi halinde idari para cezası yönünden yaptırımının ise çok ağır olduğunu ifade etmekte fayda görüyorum. Yasal düzenlemelere göre 2025 yılı için yapılan denetimlerde bu yönde bir aykırılığın tespiti halinde “bu durumda olan her işçi için 3 bin 837 lira” idari para cezası uygulanacaktır. Çalışan sayılarının yüksek olduğu işyerlerinde bu durum milyonları bulan idari para cezası riskini de beraberinde getirecektir.