A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kazım ERKMEN-EGETELGRAF GAZETESİ/ Tarihler 29 Temmuz’u gösteriyordu. Havanın aşırı sıcaklığı şiddetli rüzgarla ele verdi yüksek enerji hatlarındaki elektriği önce kıvılcıma sonra da alevlere dönüştürdü. Menderes ile Seferihisar arasında çıkan yangın söndürme ekipleri ulaştığında çoktan ormanları sarmıştı. Sonrası malum. Havadan ve karadan orman teşkilatı, büyükşehir ve yerel ekiplerin halkla birlikte sürdürdüğü söndürme çalışmaları günlerce devam etti. Dördüncü günün sonunda ortaya çıkan manzara korkunçtu. Yanan binlerce hektar orman, o ormanların ortasında, kıyısında ve köşesinde konuşlu köyler, o köylerin meraları tarlaları ve o mera ile tarlalarda ekili binlerce meyve ağacı evleri ahırları samanlıklarıyla birliķte yandı yok oldu gitti. Ha bir de unutmayalım. “Yok olurlarsa dünyada hayat sona erer” denilen arılar ve onların yuvaları olan bal depoladıkları binlerce kovan. İşte bir kıvılcımın nelere mal olduğunu gözler önüne seren o acı manzara. Manzara acı da o acıyı yaşayan insanlara ne demeli. Bugüne kadar elde ettikleri tüm emeklerini bir çırpıda kaybeden bu insanlar şimdi umarsız biçimde kendilerine uzanacak bir eli bekliyor. Hiç olmazsa hayatta kaldıklarına şükrederek ve de "Gelen mala gelsin cana gelmesin" diyerek. KOMİSYON KÖYLERE GİTTİ Yaşanan felaketi, sığmaz ama böyle birkaç satıra sığdırdıktan sonra gelelim bundan sonra ne olacağına. Elbette bu ülkeyi yönetenler böyle bir doğal afetten canlarını kurtararak çıkan, neyi var neyi yok yitiren insanları öylece ortada bırakmayacaktır. Hatta onlar çalışmaya başlamıştır bile. Ancak biz bu noktada kentin yerel parlamentosu niteliğindeki Büyükşehir Belediye Meclisi Tarım ve Orman Komisyonu'nun bölgede durum tespiti için yaptığı ziyaretlerde ortaya çıkan duruma bakacağız. HER ŞEY YANMIŞ KÜL OLMUŞ Komisyon Başkanı deneyimli siyasetçi veteriner hekim Selçuk Karakülçe, berberinde yardımcısı ile bölgeye yaptığı inceleme gezisinde gördüklerinin ve duyduklarını inanılmaz olduğunu bakın nasıl vurguluyor: "Bir yere gittik, ormanlar yok olmuş, bağ ve bahçelerin yeşili, ağaçlarındaki meyvesi kahverengiye dönmüş, evleri barkları harabe hâline gelmiş, yol kenarlarındaki yüzlerce arı kovanı eriyip kül olmuştu. Gördüğüm bu manzara karşısında yüreğim ağzıma geldi. Bölgede anlatılamayacak kadar kötü bir manzara ve tarifi imkânsız bir acı var. Biz bile ne yapacağımızı şaşırdık. İnsanların yaşadıkları ve içerisinde bulundukları çaresizlik tek kelime ile yüreğimize oturdu. Şimdi ne yapacağımıza veya ne yapmamız gerektiğine karar vereceğiz. Komisyon olarak elde ettiğimiz bilgi ve bulguları başta meclisimiz olmak üzere ilgili mercilere bir rapor olarak sunmayı düşünüyor ve bilhassa görev addediyoruz” dedi. “BU İŞİN PARTİSİ YOK” Siyasetçi kimliği ile bölgeyi ziyaret eden siyasetçilere seslenen Başkan Karakülçe, "Hangi partiden olduğunuza bakmadan gelin el ele verelim bölgeyi kalkındıralım mağdur olan bu insanlara el uzatalım. Giden ormanı ile bağı bahçesi ile arısı börtü böceği ile milli servetimizdir. Zarar görenler de bizim insanımızdır. Devletimiz bu yaraları saracak güç ve kuvvettedir. Gidenler mal ve mülk geri getirilir. Çok şükür ki bu bölgedeki insanlarımıza bir şey olmamıştır. Devletimizin ilgili bakanlıkları başta olmak üzere, büyükşehir belediyemiz de imkanları ölçüsünde bölgeye el atacağından hiç şüphemiz yok. Başkanımız Sayın Cemil Tugay yangın esnasında olduğu gibi felaket sonrasında da bölgenin ve insanımızın yanında olacaktır. Meclisimizin tüm üyelerinin de bu noktada parti ayrımı gözetmeksizin gereken kararları alacağına inanıyoruz" diye konuştu.