A
Admin
Yönetici
Yönetici
Uluslararası Ceza Mahkemesinin savaş suçları nedeniyle hakkında tutuklama kararı aldığı İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmek için İsrail’e giden, 1960 Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini darbelerle 62 yıldan beri işgalinde tutan ve 21 Aralık 1963 – 15 Temmuz 1974 tarihleri arası 11 yılda, Cumhuriyetin ortağı olan Türklere karşı soy kırım uygulayan Güney Kıbrıs Rum yönetimi başkanı bay Hristoduludis hakkında da tutuklama kararı alması, bunca yıl çiğnenen ve gecikmiş de olsa Adaletin yerine getirilmesi açısından dünyaya ibret ve örnek olacak çok önemli ve de yerinde bir karar olacağı şüphesiz olduğu gibi gereklidir de. 4 Mart 1964’ten beri BMGK, 186 sayılı hukuk dışı oldubitti taraflı yargısız infaz kararıyla suçluların darbecilerin haklı, masumların ise suçlu olarak muameleye tabi tutulduğu aşikar ortada iken, bu utanç verici kararla dünyada hak ve Adaletin ve insan haklarının yerle bir edildiği apaçık ortada iken, söz konusu 3 aylık diye alınan geçici kararın bu gün itibarıyla sürekli uzatmalarla 734 ay gibi çok uzun bir zamana vardırılması, haksızca cezalı vaziyette dünyadan izole ambargolar altında tutulan masum taraf için Adaletin er geç yerini bulacağını göstermek öncelikle insanlığın ve de doğruluğun dünyada hala var olduğunu göstermek açısından büyük önem arz etmekte, Adaletin yeniden dünyaya geldiğini dünya aleme göstermektir, dünya geleceğine ışık tutmak, umut vermek açısından da hayati öneme haiz bir zorunluluktur. Dünyadan isteğimiz SUÇSUZLARIN DEĞİL, SUÇLULARIN CEZALANDIRILMASIDIR. A D A L E T İSTİYORUZ, A D A L E T. Ey Sendikalar, işte hep birlikte mücadele edeceğimiz, protesto edeceğimiz sorun açıkça ortada durur yıllardır. Haksızca BMGK 186 nolu hukuk dışı kararıyla suçlu-cezalı tutulmamız, Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığımızın silah zoruyla elimizden alınıp sonra da bu haksız kararla darbeci saldırgan tarafa hediye edilmesi. Kıbrıs’ta Barış Engellenemez, dersiniz, iyi, güzel de Barışı engelleyen açıkça ortada duruyor, farkında değil misiniz yoksa?? 1 Mayıs İşçi Bayramında ara bölgeye geçip kollarınızı bir birinizi kucakladıklarınızdır, hani Referandumda son düzlükte kulvar değiştirenlerdir, AKEL’dir. Halbuki Barışçı görülen Referandumda EVET diyen DİSİ Partisiydi. Son anda çelme atanların bir daha tarafına bakmam ben olsam, hele hele çözüme barışa bir adım kalmışken. Haaaa, çözüm engellenemez sloganını AKEL ‘cilere hitaben söylemişseniz o ayrı, ama sevinçli coşkulu gülücüklü özlemli kucakladınız, ne iş ??