ÜÇ FİDAN

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Güzel sözlerin tek başına bir anlamı yoktur, içini doldurmak gerekir Sevgiyi hissettirmek gibi Yaşamı, hayatı ve insanı anlamak için sadece sözler de yetmez! Zihnini bilgilerle dolduracaksın, Yeni buluşları, ilk icatları merak edip okuyacak, İnsanlığa yön verenleri tanıyacak, bildiklerini çevrene anlatacaksın. Başlaman gereken yer aslında yok basit, Mesela bir türkünün yazılış öyküsünü oku, destanları araştır Bir yerde acılar içinde yazılırken türkünün, Bir başka yerde, bir başka zamanın içinde eğlencelik olarak dinlendiği hatırla Ve sonra, Ve sonra çıkmaz yollarda kaybolmuş gibi kaybol yüreğinin ortasından.. Korkma, kaybol! Nasıl olsa nereye gidersen git seninle gelecektir yüreğindeki acı Ve çocukluk anıların… Bilirim şiirler kalbini deler geçer yalnız gecelerinde Bir türkü de tutturamazsın acının içindeyken “Bir pazar sabahıydı, Ankara kar altında Zemheri ayazıydı, yaz güneşi koynunda Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana, Zalimler pusudaydı bedenim paramparça * Uğurlar olsun, uğurlar olsun, Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun Bir keskin kalem bir kırık gözlük Yürekli yiğitlere hatıran olsun (*1K)” * Dur orada! Otur, olduğun yere Bu kadar acı fazladır insan yüreğine Ve acı, köreltir, susturur insanın dilini Bir ömürde kaç defa ölür insan? Ve sonra, Tolstoy’unun sözü geçsin aklından o yürüyüş yolunda; “Bir insan acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa insandır” Ve sonra Rodrigo'nun Gitar Konçertosu (*3) dinle, Piyanistin parmakları gitara değil, sanki yüreğin teline vurduğunu hisset Her notada kan gölüne düşmüş gibi, içinde bir acı hissediyor musun? Ceplerine doldur gözyaşını kimseler görmesin Okurken üç fidanın son günlerini Bilirim dayanmaz yüreğin, ağlarsın… “İdam günü gelip çatınca, o sevdiğim, alıştığım giysilerimi giyeceğim: postallarımı, parkamı. Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin. Direneceğim ve giymeyeceğim. Öyle her zamanki eyleme gidiş tavrımla gideceğim” Yok, traş falan da olmayacağım. Gidip, oturup, önce bir sigara yakacağım orada. Sonra demli, sıcak, güzel bir çay içeceğim. Ha bak, Rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak, bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son istediğini geri çevirmezler. Bunu isteyeceğim.” Bunları okurken, Kalbinin tam orta yerinde kaç fidan kırılıyor? Gözlerin doluyor, değil mi? Çiçek açmadan solduğunu görünce genç ağaçların.. Ya da bilmiyorsan bunun öyküsünü, Sormak isterim sana, ağız dolusu gülüşlerin ne kadar oldu, karnına ağrılar girdi mi gülmekten? Çünkü gülebildiği kadar ağlar insanoğlu… Sevebildiği kadar nefret eder İnsanın erdemi nefretini yok etmede gizlidir Aşkını, kadınını kana bulayanların gelişmemiş insan hallerini düşün Bir zamanlar seviyordu, çiçekler hediye ediyordu Her şeyin fazlası zarar dedikleri işte budur! Sevginin bile Kontrolsüz aşkın bile Çünkü fazlalık kabına sığmaz, taşar, kirletir her yanı Ne gülüşlerin güzelliğini, ne sevinçlerin coşkularını anlatabilirim, Ne de acıların derin izlerini yazacak kadar bulunur mürekkebim… Ve bilirim ki, kimi acılar asla anlatılamaz! Ateş düştüğü yeri yakar, kimseler göremez, Görünen tarafı sadece dumanıdır İnsan tek başına yaşar hüznünü, hastalığını, karşılıksız sevdasının acısını Derler ki acı tek kişilik sofradır Bal yesen de almaz tadını dilin damağın sanki zehirdir Umutlarını da kaybedersin beklediğin haber gelmeyince Sen bütün hayatını onunla düşünürken Hiç umurunda olmadığını anlayınca Batırırsın umutlarını ufuklarda Karanlığın tamamı senindir artık Yıldızsız gökyüzü de senindir Ama uzun sürmemeli güneşin doğuşu Yeni umutları ekmelisin yüreğine Ve aklına gelmeli Paul Valery şu sözü (*E): “En büyük yalnızlık; başka kişilerle bir arada bulunmaktır.” Ve güvenin tam olmalı kendine Yalan söyleyen, sevmeden sevdim diyen sen değildin, Ve gurur duymalısın kendinle Leonardo da Vinci’nin sözüyle (*D): “Yalnız olduğunuzda her şey size aittir. Yanınızda biri varsa yarısı size aittir.” Yalnız değilsindir, her şey senin, gittiyse sevdiğin yüreğinin tamamı senin… Ve karanlığın içinde gökyüzünde çarpan bir şimşek gibi beyninde çakmalı, “Bir insanın değerinin ilgi duyduğu şeylerin değeriyle ölçüldüğünü aklından çıkarma.” Dediğini Aurelius (*F) Ve sonra şiirlerine bak Kitaplarına bak Okuduğun kitaplara bak Kendi değerini kendin ver, bırakmadan değersizlere… Ve asla unutma Karl Marx’ın şu sözünü: (*G) “Tarih ancak ortak çıkarlar için çalışmış insanların yüceliğini kabul eder. En mutlu insan en fazla sayıda insanı mutlu eden insandır.” Dediğini.. En sonra kendine bak, Nasıl görünüyor çevren, Gökyüzün hangi renk? “İnsan kalbinde ne taşıyorsa, dünyaya bakınca da onu görür” der Goethe- (*E) Senin dünyan hangi renk… En çok hangi rengi seviyorsun! [Aşk Yazarı Mustafa Çifci- Mart, 12.03.2025] Notlar ve açıklamalar: Kısa Bilgi: [*3] Concierto de Aranjuez İspanyol besteci Joaquín Rodrigo tarafından klasik gitar için bestelenmiş ve Rodrigo'nun Gitar Konçertosu olarak bilinen eseri. 1939 yılının başlarında Paris'te II. Dünya savaşının gerilimli ortamında bestelenmiştir. Deniz Gezmiş'in son arzusu, idam edilmeden önce Rodrigo'nun o meşhur Gitar Konçertosu'nu dinlemekti. Dinleyeni büyüleyen bu eşsiz melodinin, İspanya'daki devrimci mücadelede başlayan ve 68 Kuşağı'nın devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş'e kadar uzanan o muazzam hikâyesidir. Rodrigo, 3 yaşında iken difteri salgınında gözlerini kaybetmiş bir piyanisttir. ] Kısa Bilgi: [*D] Leonardo da Vinci (1452-1519) İtalyan Rönesans sanatçısı, mimar, mühendis ve bilim insanıdır. En sevilen eserleri arasında Mona Lisa portresi ve Son Akşam Yemeği duvar resmi yer almaktadır. Tarihin en büyük akıllarından biri olarak kabul edilir. Kaynak: Bilgi Notu: [*E] Paul Valery, Fransız şair, yazar ve düşünürdür. 20. yüzyılın en büyük şairlerinden biridir. *1K / "Uğurlar Olsun" Söz: Ali Çınar Müzik: Selda Bağcan - (*F) Marcus Aurelius Antoninus Roma imparatoru olan Stoacı bir filozoftur. Nerva-Antoninus hanedanının bir üyesi, daha sonra Beş İyi İmparator olarak bilinen yöneticilerin sonuncusudur. MÖ 27'den MS 180'e kadar süren göreceli bir barış, sükûnet ve istikrar çağı olan Pax Romana'nın son imparatoruydu. 140, 145 ve 161 yıllarında Roma Konsülü olarak görev yaptı. Kaynak: -(*G)- Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusudur. (*E) Goethe: Alman edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğa bilimcidir. 1749- 1832. Kaynak:
 
Geri
Üst