A
Admin
Yönetici
Yönetici
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde kurulan Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) için 350 bin dolar değerindeki deprem gemisi, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün eski başkanı ve Dearsan Shipyard sahibi Aziz Yıldırım tarafından bağışlandı. Gemiyi finanse etmek isteyen İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden destek bulamayınca 70 bin dolarlık KDV’yi kendi cebinden ödedi.
Balıkesir’de yaşanan depremin ardından deprem araştırmaları tekrar gündeme gelirken, bütçe ve kaynak eksikliği araştırmaları zorlaştırıyor. Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara’daki kritik araştırmalar için gerekli deprem gemisini almak amacıyla büyük şirketlerle iletişime geçti. Ancak olumlu yanıt alamayan Yaltırak’ın çağrısına sadece Aziz Yıldırım kayıtsız kalmadı.
Yaklaşık 350 bin dolar değerindeki gemi için bağış yapan Yıldırım, “Asla KDV’yi ben ödemem” şartını koydu. Prof. Dr. Yaltırak, 70 bin dolarlık KDV’yi kendi ailesiyle konuşarak karşıladığını açıkladı: “70 bin doları (yaklaşık 2 milyon 855 bin TL) ödedim ve gemi alındı.”
Deprem araştırmalarına yapılan bağışlar ve destekler hakkında değerlendirmelerde bulunan Yaltırak, iş insanlarına şu sözlerle sitem etti:
“Eğer bir ülkenin halkı, iş adamları, yatırımcıları deprem olduktan sonra, konteyner yaptım, buzdolabı verdim, eşya verdim diyorsa bu doğru bir davranış değil. Pasinler Depremi’nde Atatürk’ün söylediği noktaya geri dönüyoruz. Ağlanmaya gerek yok, araştırmaya büyük bir destek bekliyoruz. Türkiye’nin en büyük holdinglerine gittik ama bir antrenörün otel parasını verebilen bir holding ya da kendisine İznik çini vazosu alan iş adamımız buraya verecek parası olmadığını söyledi. Bu bir zihniyeti yansıtıyor. Türkiye bir çini vazodan da değerli. Yurtdışından gelen bir antrenörün otel parasından daha değerli. Bu zihniyeti kıracağız burada. Kırarken de kurumsal iletişimlerin büyük bir başarısızlığını yaşadık, onlar kendi PR’larından bakarlar. Küçük hesaplar ve küçük projelerin peşindeler. Oysa en büyük proje en büyük PR burada. Çok büyük bir holdingin kurumsal iletişimi en sonunda beni Bilgi Üniversitesi’nde bir asistanla muhatap etti. Bu zihniyet tehlikeli bir zihniyet. Siz yangın çıkmadan yangını önlemeye para yatırın. Yangın çıktıktan sonra ağlanmanın alemi yok.”
Prof. Dr. Yaltırak, MATAM bünyesinde yürütülecek deprem araştırmalarının önemine dikkat çekerek, geminin alımıyla kritik çalışmaların önünün açıldığını belirtti.
(Sözcü)
DEV ŞİRKETLER DESTEK VERMEDİ, YILDIRIM SAHİP ÇIKTI
Balıkesir’de yaşanan depremin ardından deprem araştırmaları tekrar gündeme gelirken, bütçe ve kaynak eksikliği araştırmaları zorlaştırıyor. Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara’daki kritik araştırmalar için gerekli deprem gemisini almak amacıyla büyük şirketlerle iletişime geçti. Ancak olumlu yanıt alamayan Yaltırak’ın çağrısına sadece Aziz Yıldırım kayıtsız kalmadı.
“ASLA KDV’Yİ BEN ÖDEMEM”
Yaklaşık 350 bin dolar değerindeki gemi için bağış yapan Yıldırım, “Asla KDV’yi ben ödemem” şartını koydu. Prof. Dr. Yaltırak, 70 bin dolarlık KDV’yi kendi ailesiyle konuşarak karşıladığını açıkladı: “70 bin doları (yaklaşık 2 milyon 855 bin TL) ödedim ve gemi alındı.”
“KÜÇÜK HESAPLAR VE KÜÇÜK PROJELERİN PEŞİNDELER”
Deprem araştırmalarına yapılan bağışlar ve destekler hakkında değerlendirmelerde bulunan Yaltırak, iş insanlarına şu sözlerle sitem etti:
“Eğer bir ülkenin halkı, iş adamları, yatırımcıları deprem olduktan sonra, konteyner yaptım, buzdolabı verdim, eşya verdim diyorsa bu doğru bir davranış değil. Pasinler Depremi’nde Atatürk’ün söylediği noktaya geri dönüyoruz. Ağlanmaya gerek yok, araştırmaya büyük bir destek bekliyoruz. Türkiye’nin en büyük holdinglerine gittik ama bir antrenörün otel parasını verebilen bir holding ya da kendisine İznik çini vazosu alan iş adamımız buraya verecek parası olmadığını söyledi. Bu bir zihniyeti yansıtıyor. Türkiye bir çini vazodan da değerli. Yurtdışından gelen bir antrenörün otel parasından daha değerli. Bu zihniyeti kıracağız burada. Kırarken de kurumsal iletişimlerin büyük bir başarısızlığını yaşadık, onlar kendi PR’larından bakarlar. Küçük hesaplar ve küçük projelerin peşindeler. Oysa en büyük proje en büyük PR burada. Çok büyük bir holdingin kurumsal iletişimi en sonunda beni Bilgi Üniversitesi’nde bir asistanla muhatap etti. Bu zihniyet tehlikeli bir zihniyet. Siz yangın çıkmadan yangını önlemeye para yatırın. Yangın çıktıktan sonra ağlanmanın alemi yok.”
Prof. Dr. Yaltırak, MATAM bünyesinde yürütülecek deprem araştırmalarının önemine dikkat çekerek, geminin alımıyla kritik çalışmaların önünün açıldığını belirtti.
(Sözcü)