A
Admin
Yönetici
Yönetici
Küresel sahte ürün ticareti giderek daha karmaşık ve yaygın bir yapıya bürünürken, büyük markalar için milyarlarca dolarlık zarara, ülkeler içinse fikri mülkiyet haklarının aşınmasına yol açıyor. OECD ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’nin 2024 yılında yayımladığı son rapor, Türkiye’yi bu alanda öne çıkan ülkelerden biri olarak gösteriyor. TÜRKİYE İKİNCİ SIRADA YER ALDI 2020-2021 dönemine ait verilere dayanan raporda, Türkiye sahte ürün ticaretinde ikinci sırada konumlandı. Listenin başında ise, önceki yıllarda olduğu gibi, küresel ticarette ele geçirilen sahte ürünlerin yüzde 45’inin kaynağı olan Çin yer alıyor. COĞRAFİ KONUM VE LOJİSTİK AVANTAJ, RİSKİ ARTIRIYOR Türkiye’nin bu listede üst sıralarda yer almasının arkasında, Avrupa ile Asya arasında stratejik bir geçiş noktası olması ve gelişmiş lojistik altyapısı yatıyor. Türkiye sadece sahte ürünlerin üretildiği değil, aynı zamanda transit geçiş ve dağıtımında da aktif rol üstlenen bir ülke konumunda. YÜKSEK İHRACAT EĞİLİMİ GÖSTEREN ÜLKELER ARASINDA OECD analizine göre, Türkiye, sahte ürün ihracatına eğilimli ülkeler arasında Hong Kong ve Lübnan ile birlikte değerlendiriliyor. Bu da Türkiye'nin sahte ürünlerin yalnızca menşe ülkesi değil, aynı zamanda uluslararası dağıtım ağlarında etkin bir geçiş merkezi olduğunu gösteriyor. EN ÇOK TAKLİT EDİLEN ÜRÜNLER: GİYİM, AYAKKABI VE SAAT Sahte ürün ticaretinde en fazla karşılaşılan kategoriler arasında giyim, ayakkabı, deri ürünleri ve saatler ön plana çıkıyor. Bunun yanında, sağlık riski taşıyan sahte ilaçlar, kozmetikler, gıda ürünleri ve oyuncaklar da ele geçirilen ürünler arasında ciddi bir yer tutuyor. DİJİTAL KANALLAR SAHTECİLİĞİ YAYGINLAŞTIRIYOR Raporda, sahte ürünlerin özellikle internet üzerinden satışının hızla arttığına dikkat çekiliyor. Sosyal medya reklamları, pop-up tanıtımlar ve sahte e-ticaret siteleri aracılığıyla tüketiciye doğrudan ulaşabilen sahte ürün satıcıları, bu yöntemlerle daha fazla kişiye erişebiliyor. Ayrıca, büyük markaların gümrük önlemlerine destek verirken küçük işletmelerin bu kontrollerin dışında kalması da önemli bir sorun olarak vurgulanıyor. (Cumhuriyet)