Trafikte uyarı olmadan radar cezası olur mu? 2

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Trafikte dolaşanlar çok iyi bilirler, yazılı olmayan bazı dayanışmalar bulunmaktadır. Radar veya polis çevirmesi olduğunu hisseden sürücüler diğer sürücüleri uyarmaya çalışır ve onların ceza yemelerini engellemeye çalışırlar. Selektör yaparlar, korna çalarlar, el/kol işaretleri yaparlar. Kısacası hiç tanımadığınız insanlar size bir şey anlatmaya ve sizi uyarmaya çalışırlar. Bu yazılı olmayan dayanışma örneğine gülsek mi gülmesek mi bir yorum getiremeyeceğim ancak, insanların kendilerini ani bir uygulama ile karşı karşıya kalmış olmaları ve bu nedenle bir sıkışmışlık, zorda kalma hissine kapıldıklarını ve başkalarını da aynı duruma düşmekten korumaya çalışarak dayanışmaya çalıştıklarını anlamak zor olmasa gerek. Peki idarenin aslında toplumun iyiliği ve trafiğin güvenli seyrini temin etmeye çalıştığı uygulamaya karşı bu cephe alma ve dayanışma içine girmesi ne kadar doğru? Bir önceki yazımızda işte Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi tam da bu durumu değerlendirmiş ve bizim de ülke içi idari uygulamalarımızda tam da bu nedenle arada bir kabul görerek uygulanmıştır. Yargıtayımız da benzer bir davranışı sergilemiş. Radarla hız denetiminin kara yolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı konularında sürücülerin, her şeyden önce trafik işaret ve levhalarıyla bilgilendirilmesinin zorunlu olduğuna hükmetmiş. Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla, bilgilendirme yapmadan, adeta tuzak kurarak gizlice bir kenara yerleşip, kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi, araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına geleceği, bu durumun ise çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacağı ve kabul edilemeyeceğini vurgulamış. Gerçekten de medeni bir ülkede saklanıp kamufle olarak yok kenarında vatandaşa tuzak kurayım da cezayı yazayım gibi bir düşünce ve uygulamanın olmaması gerekir. Bu davranış karşısında işte yukarıda anlatmaya çalıştığımız savunma ve dayanışma tavırları gelişir ki bu da aslında idare ile dayanışma içinde olunması gerekirken, karşı karşıya gelinmiş olması gibi bir sonuca götürür bizi. UYARI İŞARETİ Radar kontrolünün yapıldığı yerde genel hız kuralı dışında radar kontrolüne ilişkin uyarı işaretinin de yapılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde gerekli yasal uyarının usulüne uygun şekilde yapıldığından söz edilebilecektir. Ancak olayda hız nedeniyle para cezası kesen idare; hem 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve hem de Karayolları Trafik Yönetmeliğinde hız sınırlarına ilişkin düzenlemeler bulunmakla birlikte radar uygulaması yapıldığının ayrıca bilgilendirilmesine ilişkin bir uygulamanın olmadığı iddiasında bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı, karayollarındaki trafik düzenini sağlamak ve denetlemekle görevlidir. Bu hizmeti tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer metinler düzenlemek suretiyle yerine getirir. Bu doğrultuda Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemler İlişkin Yönerge hazırlanmıştır. Yönergede radarla hız denetimine ilişkin 34. Maddesindeki düzenleme şu şekildedir: “ Sabit denetim yapılması durumunda radar aracı, karayolunun her iki yönünde kolayca görülebilecek ve trafiği tehlikeye düşürmeyecek şekilde konuşlandırılır.” Yönergenin 47. Maddesi “ Trafik kurallarına uyma düzeyini artırmak, trafik güvenliğini sağlamak ve yol kullanıcılarını bilgilendirip, bilinçlendirmek amacıyla, denetimin karayolunun hangi kesimlerinde, hangi sürelerde yapılacağı ve hangi konumlarda yoğunlaştırılacağı ve bunlarla ilgili risk bilgileri, neden-sonuç ilişkileri ve denetim sonuçlarının açıklanmasında usul ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından azami ölçüde faydalanılır” şeklinde ifade içermektedir. Gerek Trafik İşaretleri Hakkında Yönetmelik ve gerekse ilgili yönerge uyarınca; radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı konusunda yol kullanıcılarının bilgilendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve emsal karar oluşturduğundan; “açıklık ve uygun araçlarla haberdar etme” ilkesi gereği uygulamaya esas alınmaktadır. Ancak hız yapmamak tabii ki en güzelidir.
 
Geri
Üst