Sürprizli Alaska ve Avrupa’nın ruh hali

A

Admin

Yönetici
Yönetici
68a256da4e053962fef3d061.jpg

ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in Alaska’daki görüşmesi bol sürprizli ve jestli görüntüleriyle tarihe geçti.

Uçaktan inişten kırmızı halıya, Putin’in rahat tavırlarından aynı araba ile gidişlerine, savaş uçaklarının üstlerinden uçuşundan Trump’ın Putin’i alkışlamasına kadar birçok beklenmeyen görüntü seyretti dünya.

Yaptırım uygulanan Putin’in Trump ile birlikte araçta giderken tebessüm etmesi de Avrupa’ya anlamlı mesaj gibiydi.

Bu görüntüler hem Avrupa’da hem de Ukrayna’da pek olumlu karşılanmamış gibi görünüyor.

Putin ABD askeri üssüne gelmesine rağmen çok rahat gözüktü. Ve çok özgüvenli tavırlar sergiledi.

Trump Nobel için, pardon barış için ‘sinirleri alınmış ev sahibi’ görüntüsü içindeydi.

İkilinin genel havası görüşmenin de olumlu geçtiği ve ilerleme kaydedildiği yönünde.

Hatta Trump’ın topun artık Ukrayna’da, Zelenski de olduğuna yönelik mesajları ve bugün Zelenski’nin ABD’ye davet edilmesi yeni bir yol haritasının görüşüleceğini gösteriyor.

Tabi tartışılması gereken ise Avrupa’nın gelişmelerin neresinde olacağı.

İstanbul görüşmelerinde imza atılmasını Avrupa son dakika engellemiş ve Zelenski’yi masadan kaldırmıştı.

Putin barış önerilerini Trump’a aktardıktan sonra Ukrayna ve Avrupa’nın barış sürecini sabote edebileceğine yönelik mesaj vermişti.

Sınırların değişmesine yönelik bazı maddeler Alaska zirvesinde önemli yer tutmuş gibi gözüküyor.

Gözler Zelenski’nin ABD’de bugün Trump ile görüşmesine çevrildi.

Avrupa’nın takınacağı tavır da çok önemli. Avrupa’dan ‘sınırlar değişemez, yaptırımlar artacak’ mesajı gelse de barış için önümüzdeki günlerde görüşmeler artabilir.

Netanyahu’ya da sorun

Gazeteci soru sorar. Ama herkese eşit sorar. Bazı gelişmeleri görüp bazılarını görmezden gelemez.

Alaska’da ABD’li gazeteciler sürekli Putin’e bağırarak Ukrayna’da sivillerin öldürülmesine yönelik soru sordu.

Şöyle bir bakınca Gazze’de taş üstüne taş bırakmayan, sivilleri, çocukları öldüren, soykırım yapan Netanyahu’ya aynı soruyu ABD ziyaretlerinde sordu mu acaba ABD’li gazeteciler?

Mutlaka bağıra bağıra sormuşlardır. Ben duymamışımdır belki. Netanyahu’yu Beyaz Saray’da sorularıyla sıkıştırmışlardır.

Evet evet, mutlaka sormuşlardır!

Suriye sessizliği

Suriye’yi karıştırma gayreti arttı.

Hem de sessiz ve derinden. Bölgede yaşayıp da bölgeyi karıştırmak istiyorlar.

Birbirlerine düşmanlar ama ortak hedefleri Suriye ve PKK’ya destek.

Başta PKK’nın uzantılarını destekleyerek Suriye’yi bölme planları yapıyorlar.

Kim bunlar? İran ve İsrail.

Hadi İsrail’in büyük hesapları var bölgede.

Ya İran niye gözümüzün içine baka bak PKK’ya destek veriyor?

Anlamakta zorlanıyor insan.

Depremin sesini duymak

17 Ağustos depreminin yıldönümüydü dün. 26 yıl geçmiş üzerinden.

18 bin kişi öldü, 45 bin kişi yaralandı, 200 bin kişi evsiz kaldı.

Acılar hâlâ taze.

Deprem ülkemizin gerçeği.

Ara ara hissettiriyor kendini.

‘Bana hazır olun. Sesimi duyun’ diyor. Hazır mıyız? Hayır.

17 Ağustos’ta ‘sesimi duyan var mı?’ diye seslenenler hâlâ kulaklarımızdaki acıdır.

Başka acılar yaşamamak için depremin de sesini duyalım ve hazır olalım...
 
Geri
Üst