Şaibeli Yorumculara Ekran Yasağı Şart!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Her akşam milyonların karşısına çıkan bazı gazeteci, hukukçu, akademisyen ve doktorlar, yalnızca yorum yapmakla kalmıyor; halkın adalet ve ahlak duygusunu da aşındırıyor. Özellikle adı yolsuzluk, rüşvet ya da etik ihlallerle anılan kişilerin yorumcu kisvesiyle ekranlara taşınması, toplumsal güveni her geçen gün biraz daha yok ediyor. Reyting Uğruna Kamu Zararı Medya kuruluşlarının reyting uğruna her önüne geleni ekranlara çıkarması, artık kabul edilemez bir boyuta ulaştı. Hakkında soruşturma açılmış, etik dışı ilişkilerle anılmış ya da kamu kaynaklarından maaş alarak taraflı yayın yapan isimlerin ekranlarda yer bulması, halkın medya kurumlarına olan inancını zedeliyor. Bu kişilerin bazı belediyelerden ya da siyasi partilerden maaş ya da “destek” aldığına dair iddialar, basının bağımsızlığına da ciddi bir gölge düşürüyor. Gazeteci Haber Yapar, Propaganda Değil Gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu taşır; tarafgirlik, propaganda ya da siyasi kampanya yürütmek bu mesleğin doğasına aykırıdır. Partili gazetecilik anlayışı, halkı bilgilendirmek yerine yönlendirme amacı taşır ki bu durum, demokrasilerde çok tehlikeli bir sapmadır. Bir gazetecinin siyasi sözcü gibi konuşması, ekranı kamu hizmeti aracı olmaktan çıkarır; propaganda makinesine dönüştürür. Hukukçular Siyaset Değil, Hukuk Konuşmalı Benzer biçimde hukukçular da yalnızca hukuki çerçevede kalmalı, yargı süreçlerine müdahale edecek açıklamalardan kaçınmalıdır. Siyasallaşmış hukuk yorumları, ekranlarda yapılan yargısız infazlar ya da peşin savunmalar, adil yargılanma hakkını ihlal etmekte; mahkemeleri değil, kamuoyunu etkileme aracı olarak kullanılmaktadır. Akademisyen Bilim Anlatmalı, Doktor Tıp Konuşmalı Akademisyenler siyasi pozisyon değil, bilimsel analiz sunmalıdır. Doktorlar tıbbi bilgiler dışında yorum yapmamalı; avukatlar sadece hukuk alanında değerlendirme yapmalıdır. Herkesin uzmanlık alanında kalması, toplumsal güvenin temelidir. Mesleki etik, yalnızca meslek odalarında değil, ekranlarda da korunmalıdır. RTÜK ve İlgili Kurumlar Görev Başına Hakkında soruşturma açılmış, yolsuzluk iddialarına karışmış ya da siyasi angajmanları nedeniyle tarafsızlığı sorgulanan kişilere ekran yasağı getirilmesi artık zaruridir. Bu yalnızca hukukun değil, toplum vicdanının da bir talebidir. RTÜK başta olmak üzere tüm ilgili kurumlar, medya etiğini koruyacak düzenlemeleri acilen hayata geçirmelidir. Ekranlar Temizlenmedikçe, Toplumun Zihni Temizlenmeyecek Ekranlar bilgiyle, sağduyuyla ve etikle buluşmadıkça; toplumun zihni de manipülasyondan, kutuplaşmadan ve kirli yönlendirmelerden arınamayacaktır. Bilgi toplumu ancak temiz ekranlardan doğar. Aksi hâlde ekranlardan yayılan kir, zihinlere yapışır ve gerçeklik algısını sonsuza dek bozar.
 
Geri
Üst