A
Admin
Yönetici
Yönetici
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, Grand İsias Otel davasında kamu görevlilerinin yargılandığı ceza davasının ikinci duruşması öncesi Adıyaman Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.
Karakaya, “Adalet arayışımızda yeni bir eşiğe daha geldik. 6 Şubat 2023’te, evlatlarımızı, sevdiklerimizi elimizden alan Grand İsias Otel davasında, kamu görevlilerinin yargılanacağı ceza davasının ikinci duruşması öncesindeyiz. Biz aileler, bir kez daha kalbimizi gömdüğümüz bu topraklara adalet talebimizi haykırmak için geldik” dedi.
“İlk günden beri söylediğimiz gibi: Bu bir deprem değil, bir cinayettir” ifadelerini kullanan Karakaya, “Ve bu cinayet, sadece otel sahiplerinin değil; bu binaya göz yuman, denetlemeyen, imza atan kamu görevlilerinin de iş birliğinde işlenmiştir. İsias’ın saniyeler içinde yerle bir olmasının sorumluluğu, yalnızca müteahhitlerde ve otel sahiplerinde değil, görevini kasıtlı ihmal eden kamu görevlilerindedir” diye konuştu.
“Gerçek adaletin adı olası kasttır” diyen Karakaya, kamu görevlilerinin yargılandığı davada tutukluluk taleplerini bir kez daha yinelediklerini belirterek, “Adaletin yerini bulabilmesi için bu kişilerin tutuklu yargılanmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, kamu vicdanı bu sorumlulardan hesap sorulduğuna asla inanmayacaktır” dedi.
Karakaya açıklamasında, sadece kamu görevlileriyle ilgili davada değil, birinci ceza davasında yaşananlarla da her gün adalete olan güvenlerini yitirdiklerini söyledi.
Karakaya, “Hasan Aslan’ın hâlâ dışarıda olması ve temyize başvurması adaletin ruhunu yaralamaktadır. Bu kişinin hemen tutuklanması gerekmektedir. Mahkeme süresi boyunca defalarca tutuklu yargılama talep etmemizin önemini şu anda yaşadıklarımızla içimiz parçalanarak izliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahmet Bozkurt’un sağlık raporlarıyla hastaneye sevk talep etmesine de tepki gösteren Karakaya, “Bu, adaleti alenen istismar etmektir. Adaleti kaçmak için bir araca çeviren bu girişimler, biz aileleri derin bir hayal kırıklığına sürüklemektedir. Bu girişimler karşısında asla sessiz kalmayacağız” dedi.
Bu davanın yalnızca kendilerinin değil; tüm Türkiye'nin, tüm vicdan sahibi insanların davası olduğunu vurgulayan Karakaya, “Çünkü bu mücadele başka çocuklar ölmesin diyedir, çünkü bu mücadele başka anneler mezar taşlarına sarılmasın diyedir” diye konuştu.
Karakaya, açıklamasının sonunda, “Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Tüm sorumlular olası kastla yargılanmalı, tutuklu yargılanmalı ve en ağır cezalarla cezalandırılmalıdır” diyen Karakaya, “Biz, 890 gündür çocuklarımızın yokluğunda kahroluyoruz ve adalet istiyoruz. Şampiyon Melekler’in ve rehberlerimizin adaleti için son nefesimize kadar buradayız. Biz geri adım atmayız!" dedi.
Karakaya, “Adalet arayışımızda yeni bir eşiğe daha geldik. 6 Şubat 2023’te, evlatlarımızı, sevdiklerimizi elimizden alan Grand İsias Otel davasında, kamu görevlilerinin yargılanacağı ceza davasının ikinci duruşması öncesindeyiz. Biz aileler, bir kez daha kalbimizi gömdüğümüz bu topraklara adalet talebimizi haykırmak için geldik” dedi.
“İlk günden beri söylediğimiz gibi: Bu bir deprem değil, bir cinayettir” ifadelerini kullanan Karakaya, “Ve bu cinayet, sadece otel sahiplerinin değil; bu binaya göz yuman, denetlemeyen, imza atan kamu görevlilerinin de iş birliğinde işlenmiştir. İsias’ın saniyeler içinde yerle bir olmasının sorumluluğu, yalnızca müteahhitlerde ve otel sahiplerinde değil, görevini kasıtlı ihmal eden kamu görevlilerindedir” diye konuştu.
“Gerçek adaletin adı olası kasttır” diyen Karakaya, kamu görevlilerinin yargılandığı davada tutukluluk taleplerini bir kez daha yinelediklerini belirterek, “Adaletin yerini bulabilmesi için bu kişilerin tutuklu yargılanmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, kamu vicdanı bu sorumlulardan hesap sorulduğuna asla inanmayacaktır” dedi.
Karakaya açıklamasında, sadece kamu görevlileriyle ilgili davada değil, birinci ceza davasında yaşananlarla da her gün adalete olan güvenlerini yitirdiklerini söyledi.
Karakaya, “Hasan Aslan’ın hâlâ dışarıda olması ve temyize başvurması adaletin ruhunu yaralamaktadır. Bu kişinin hemen tutuklanması gerekmektedir. Mahkeme süresi boyunca defalarca tutuklu yargılama talep etmemizin önemini şu anda yaşadıklarımızla içimiz parçalanarak izliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahmet Bozkurt’un sağlık raporlarıyla hastaneye sevk talep etmesine de tepki gösteren Karakaya, “Bu, adaleti alenen istismar etmektir. Adaleti kaçmak için bir araca çeviren bu girişimler, biz aileleri derin bir hayal kırıklığına sürüklemektedir. Bu girişimler karşısında asla sessiz kalmayacağız” dedi.
Bu davanın yalnızca kendilerinin değil; tüm Türkiye'nin, tüm vicdan sahibi insanların davası olduğunu vurgulayan Karakaya, “Çünkü bu mücadele başka çocuklar ölmesin diyedir, çünkü bu mücadele başka anneler mezar taşlarına sarılmasın diyedir” diye konuştu.
Karakaya, açıklamasının sonunda, “Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Tüm sorumlular olası kastla yargılanmalı, tutuklu yargılanmalı ve en ağır cezalarla cezalandırılmalıdır” diyen Karakaya, “Biz, 890 gündür çocuklarımızın yokluğunda kahroluyoruz ve adalet istiyoruz. Şampiyon Melekler’in ve rehberlerimizin adaleti için son nefesimize kadar buradayız. Biz geri adım atmayız!" dedi.