A
Admin
Yönetici
Yönetici
Geçtiğimiz günlerde Rize’de örnek alınacak bir buluşma gerçekleşti. Rize Valiliği önderliğinde, şehrin turizm potansiyelini artırmak için kamu, özel sektör ve medya el ele verdi. Vali İhsan Selim Baydaş'ın liderliğinde, Rize Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, esnaf temsilcileri, turizm acenteleri ve İl Kültür Müdürü bir masada buluştu. Amaç netti: “Rize’ye daha fazla turist nasıl getiririz?” Ve sonuç? Rize’ye davet edilen Ege ve İzmirli gazeteciler, doğaya, yapılan iş birliğine ve vizyona hayran kaldı. Kentin yeşili, planlı yaklaşımı ve birlikte hareket etme kültürü manşetlere taşındı. Rize bir şey daha yaptı: Liderlik etti, ortak aklı çalıştırdı, turizmi sadece lafta değil icraatta da sahiplendi. Peki ya İzmir? Türkiye’nin batıya açılan kapısı, tarihiyle, doğasıyla, kültürüyle dünya markası olabilecek bir şehir olan İzmir, turizmde yıllardır yerinde sayıyor. Her gelen vali İzmir’in turizm potansiyelini biraz daha arka plana itiyor. Son örnek İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA). İZKA'nın elindeki araziye, turizme katkı sağlayacak bir otel yapmak yerine, “tasarruf” bahanesiyle arsayı müteahhide verip, apartman yaptırması, vizyon eksikliğinin en çarpıcı örneği. Turizmi geliştirmesi gereken bir ajans, inşaattan medet umar hale geldiyse, durup düşünmek gerekir. Destination İzmir Başkanı, İzmir Skal Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan’ın sözleri aslında her şeyi özetliyor: “2008’de yapılan turizm arama konferansının hedefleri hâlâ gerçekleştirilmedi. 30 yıldır 1,7 milyon turist bandında sıkışıp kalmışız. Kemeraltı gibi dünya çapında eşsiz bir çarşıda bir turist bile görememek utanç verici.” Tercan’ın CHP’ye ve Özgür Özel’e yaptığı çağrı da dikkate değer: “Eğer bu ülkeyi yönetmeye talipseniz, turizme eğilin. İzmir’i ayağa kaldırın!” UNESCO adayı Kemeraltı’nda, Monastiraki Meydanı gibi canlılık beklemek artık hayal oldu. Atina'da turistten geçilmeyen tarihi çarşı, bizde her geçen gün daha da ıssızlaşıyor. Neden mi? Çünkü İzmir’de turizm hâlâ sahipsiz. Çağrımız Net: İzmir uyanmalı! İzmir’in artık bahaneleri değil, vizyonu konuşulmalı. Rize’nin yaptığı ortada. Liderlik, işbirliği, net hedefler ve sonuç odaklı adımlar. İzmir neden yapamasın? Şimdi karar zamanı. İzmir ya ayağa kalkacak ya da kendi potansiyeline sırt dönmeye devam edecek. Lüks araçta marş, mitingde halkçılık. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 19 Mayıs’ta Gündoğdu Meydanı’nda yapacağı miting öncesi, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun yaptığı paylaşım çok konuşuldu. Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’la birlikte, lüks bir makam aracında Gündoğdu Marşı söyleyerek İzmirlileri “Tam Bağımsız Türkiye Mitingi”ne davet eden Aslanoğlu, farkında olmadan bir çelişkinin simgesi oldu. Halkçı mitinge, makam arabasında çağrı yapılmaz. Marşlar araç konforunda değil, meydan tozunda söylenir. Bağımsızlık, şatafatta değil, halkla omuz omuza durmakta anlam bulur. Özgür Özel’in yeni bir siyaset dili kurma çabasına İzmir’den verilen bu görüntü, ne yazık ki kötü bir örnek. CHP’nin artık sadece sözle değil, yaşam biçimiyle de halka yakın olduğunu göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, meydanlarda değil, ekran görüntülerinde kalır bu davetler. Ne demişler; Feminizm kocayı buluncaya, Komünizm parayı buluncaya, Ateizm uçak sallanıncaya kadar.