A
Admin
Yönetici
Yönetici
Turizmde daha akılcı adımlara ihtiyacımız var. Evet, bir çaba var ama yeterli değil. Deniz desen var, şelale desen eşsiz güzellikte, yaylalarımıza bir gelen aşık oluyor, göllerimiz, mesire alanlarımız, mağaralarımız, Konuralp’te tarihimiz; özetle bir memlekette turizmin kalbindeki her kılcal damar bizde var ama gel gör ki tanıtımda hep bir adım gerideyiz… Hadi yanı başımızdaki Bolu’ya bakalım… Bir Sakarya ya da İzmit’le kıyaslamak olmaz… Bizden nüfusu az olan ancak İzzet Baysal gibi büyük bir değere sahip olmanın avantajlarını sonuna kadar yaşayan ve tam anlamıyla bir üniversite kenti olan Bolu, her yıl bizden çok daha fazla turist çekiyor. Üstelik sadece 3 adresi ziyaretçilerle dolup taşıyor; Abant, Gölcük ve Yedigöller… Bir de kış aylarında Kartalkaya… - Geçen kış yaşanan yürek yakan yangın faciası sonrası mercek altına alınan birçok tesisin kapısına kilit vurulması sonrası artık Kartalkaya gözde bir kayak merkezi olur mu, bunu zaman gösterecek. Yani Düzce’nin doğal zenginlikleri birçok yönden Bolu’yu sollar nitelikte ama tesisleşmede o kadar zayıf kalıyoruz ki bu durum turizm pastasından bize en küçük dilimin düşmesine yol açıyor. Yetkililer de bunun farkında… Geçmişte yol ve elektrik olmadan Kardüz Yaylası’na yatırımcı çıkartmaya kalkan zamanın siyasileri, yıllar sonra ‘Yanlış yaptık’ itirafında bulunmuştu. Kardüz’e yol da elektrik de geldi ancak hala yatırım için kapımızı çalan yok. Çünkü izlediğimiz yöntemler ya yanlış ya da eksik… Şelaleler, mağaralar ve birçok yaylaya ulaşım sağlayan yolların hali düne kadar içler acısıydı. Kim bozuk yolları kullanarak bir güzelliği görmek ister? ‘Ne bu çileyi çekeceğim!’ der ve dedi de! Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile birlikte turizm destinasyonlarına bir hareket geldiği doğru. Aydınpınar Şelalesi önce bir yatırımcıya verildi ancak istenilen hareketlilik sağlanamayınca işi belediye şirketi eline aldı. Sadece gezmek değil kalmak isteyen ziyaretçiler için kurulan dome çadırlar bugün bölgenin daha cazip hale gelmesini sağladı. Yine Samandere Şelalesi’ndeki düzenlemeler ve Korugöl’de TÜRSAB iş birliği ile başlatılan proje Düzce’nin imajını biraz daha düzeltti. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık’ın da bir çabası var. ‘TSO sadece sanayi ve ekonomi ile ilgilenir.’ algısının aksine turizmin bir kentin gelişiminde olmazsa olmaz olduğunun bilincinde olan Bıyık, hem odaya bir Turizm Ofisi kazandırdı hem de sosyal medya ve ‘Düzce’ye Gelsene’ platformları ile özellikle gençleri hedef kitlesine aldı. Düzce Valisi Selçuk Aslan’ın turizm çalışmalarına verdiği büyük destek herkesin malumu… Demek ki artık tek olması gereken doğru, yerinde ve geniş bir kesime hitap eden tanıtım hamleleri… Yoksa her yıl fuarlarda boy göstermekle, tanıtım organizasyonlarına katılmakla ihya olmadığımızı idarede söz sahibi olanların anladığını umuyorum… Asıl yapmamız gereken değerlerimizi yatırımcıya en iyi şekilde sunmak. Aziz Yıldırım olmasaydı Topuk Yaylası bu kadar gözde bir adres olur muydu! Demek ki tanınan, bilinen isimleri, markaları, şirketleri Düzce’ye çekmek bize daha büyük artı sağlar. Mesela yakın zamanda imzaları atılan 5 yıldızlı Hampton By Hilton Otel yatırımı, şüphesiz şehre vizyon katacak. İstanbul’la Ankara arasında çok önemli bir konumda olan Düzce, dört mevsim ziyaret edilebilecek rotalar ve alternatif seçenekleriyle yılın 12 ayına hitap ediyor. Turizmde bulunmaz nimet olan bu geniş olanakların şehrin dokusuna uygun bir yol haritası ile fırsata çevrilmesi çok da zor olmasa gerek…