A
Admin
Yönetici
Yönetici
Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Ticaret Odası (İzTO) Mayıs Ayı Meclisi, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleştirildi. Meclis üyelerine Mayıs ayı faaliyetleri video sunumla anlatıldı. ÖZGENER: “KÜRESEL EKONOMİDE BELİRSİZLİK ÖNGÖRÜLÜYOR” İzTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, yaptığı konuşmada, “Ekonomiyi doğrudan ya da dolaylı biçimde etkileyen küresel dinamikler ve ulusal karar süreçlerinin, titizlikle ele alınması gereken bir dönemdeyiz. Bu çerçevede, dış ticaret politikalarında yaşanan gelişmelerin de ekonomik istikrar üzerindeki etkilerini dikkatle izliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nin hem Çin hem de diğer ülkeler ile uygulamaya aldığı yeni tarifeler 14 Mayıs itibarıyla başladı. Hatırlayacağınız üzere, Nisan Meclisimizde, sizlerle, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin başta olmak üzere birçok ülkeye özel olarak uygulayacağını açıkladığı çeşitli tarifeler olduğundan bahsetmiştim. Başkan Trump, açıkladığı bu tarifelerde, üzerinden bir ay bile geçmeden ilk söylemiyle çelişen ve beklenmedik birçok değişiklik yaptı. Gelinen noktada, Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni dönemde dış ticaret misillemesi olarak değerlendirilen bu politikasının, küresel ekonomide belirsizlik ve oynaklıkları tetikleyebileceği öngörülüyor. Bir diğer dikkat çekici konu ise, Moody’s tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nin notunun düşürülmesi oldu. Not indiriminin ana nedeni olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nde 10 yıldan uzun süredir kamu borcu ve faiz ödeme oranlarının, benzer derecelendirmeye sahip ülkelere kıyasla yüksek seviyelere çıkmış olması gösterildi” dedi. “ALTERNATİF BÖLGELERE AÇILIN” “Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret maliyetlerini azaltmaya çalışırken finansman maliyetlerini yukarı taşıdığını görüyoruz” diyen Özgener, “Bu politika değişikliğinden dolayı, dünya genelinde merkez bankalarının altın ve diğer ulusal para birimlerine yatırım yaptığını gözlemliyoruz. Sonuç olarak, küresel düzeyde uygulanan ani ve öngörülemeyen ticaret politikalarının, sadece ekonomik verilerde değil, beklentilerde de ciddi dalgalanmalara yol açtığını bir kez daha tecrübe ettik. Bu tablo bize açıkça gösteriyor ki belirsizlik, ekonominin en görünmez ama en maliyetli kalemlerinden biri. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde öngörülebilirlik ilkesini temel alan, sürdürülebilir ve istikrarlı politikaların benimsenmesi; sadece bugünü değil, geleceği de sağlıklı biçimde şekillendirebilmek adına kritik önem taşıyacak. Üyelerimizin de bu süreçte, risk yönetimi ve esnek planlama kabiliyetlerini güçlendirerek; dış ticaretin yeni dengelerine uyum sağlayacak adımları zamanında atmaları önem taşıyor. Üyelerimizin hedef pazar çeşitlendirmesine giderek alternatif bölgelere açılmalarını, tedarik zincirlerini esnek hale getirmelerini, döviz ve finansman risklerini aktif şekilde yönetmek gibi konulara eğilmelerini ve dijitalleşme ve e-ihracat kanallarını güçlendirmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı. “2024 KARLILIK RAKAMLARI DÜŞÜK” Özgener meclis konuşmasında şunları kaydetti: İş dünyamızın; karlılık başta olmak üzere temel ekonomik göstergeleri kontrol etmekte ve işlerini düzen içerisinde sürdürmekte sıkıntı yaşadığına dikkat çekmek istiyorum. 2024 yılı ISO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu ile EBSO İzmir’in İlk 100 Sanayi Kuruluşu araştırmalarına göre; büyük firmaların, reel büyüme ve karlılık oranlarında düşüş yaşarken, finansman yüklerinin arttığını görüyoruz. Büyük firmaların yanısıra, KOBİ’lerimizde de durum farklı değil; 2024 yılı karlılık rakamları onlarda da çok düşük. Burada altını çizmemiz gereken husus; bu değerlendirmelerin 2024 yılına ait olması ve 2025 için öngörülen rakamlarda kayıpların daha da artacağının tahmin edilmesi. Mayıs ayı sektörel ve hanehalkı beklenti anketlerine baktığımızda, hem enflasyona hem de ekonomik aktivitenin seviyesine dair bozulma gözlemledik. Buna göre; hanehalkının 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi, yüzde 59,3’ten yüzde 59,9’a yükseldi. Reel sektör için bu oran yüzde 41,7’den yüzde 41’e, piyasa katılımcıları için ise yüzde 25,6’dan yüzde 25,1’e geriledi. Hanehalkı beklentisindeki bu küçük artış, tek başına endişe verici görünmese de; beklentiler arasındaki farkın kapanmıyor olması ve Nisan’daki faiz artışına rağmen bireylerin enflasyonun düşeceğine dair ikna olmamalarını, üzerinde dikkatle durulması gereken bir husus olarak değerlendiriyoruz. “DÜŞMESİNİ İSTEDİĞİMİZ FAİZİN YUKARI ÇIKMA RİSKİNİ GÖZARDI EDEMEYİZ” Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi, Mayıs ayında 100,8’den 98,6’ya geriledi. TÜİK tüketici güven endeksi Mayıs ayında Nisan’a göre sınırlı bir artış gösterdi. Hizmet, perakende ve inşaat sektörlerine ait endeksler de benzer şekilde Mayıs’ta yukarı yönlü bir hareket sergiledi. Ancak, iç ve dış piyasalardaki ciro ve sipariş miktarlarında gözlemlenen hareketlerin, üretim maliyetlerindeki artışları karşılamakta yetersiz kaldığını görüyoruz. Bu zorlukları gözardı etmeden, her zaman değindiğim gibi Orta Vadeli Programın uygulanmasına bağlı kalınmasının büyük önem taşıdığını tekrar ifade etmek istiyorum. Mevcut koşullarda istikrarın belirleyici olduğunu, bununla birlikte Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda belirttiği gibi Türk lirası varlıklarında istenilen seviyeye ulaşılmadığı sürece, özel sektörün düşmesini istediği faiz ve enflasyon oranlarının tam ters yönde yukarı çıkma riskini de gözardı edemeyiz. Bu nedenle, piyasalarda öngörülebilirliğin sağlanmasının, para politikasının etkinliği açısından kritik önemde olduğuna inanıyoruz. Bununla birlikte; öncelikli hedefimizin enflasyonun hızlı düşmesinin olduğunu defalarca vurguladık. Enflasyon ne kadar hızlı düşerse, özel sektör üzerindeki faiz kaynaklı maliyet yükünün o kadar sınırlı kalacağını ifade ettik. “KAMU KAYNAKLARI TAHSİSİNE DİKKAT EDİLMELİ” Bugün, geldiğimiz süreçte yaşanan faiz artışlarına ek olarak diğer maliyet baskılarıyla birlikte, firmalarımızın kırılganlığının programın başladığı döneme göre farklı bir seviyeye taşındığını görüyoruz. Bu nedenle, Merkez Bankası'nın enflasyon, büyüme ve finansal istikrar arasında kurduğu hassas dengeyi korurken; para politikasına, maliye politikası ve yapısal reformlar tarafından sağlanacak desteğin, her zamankinden daha önemli olduğu kanaatindeyiz. Faizler bir süre daha tahminlerimizin üzerinde seyredecekse, en azından bu dönemin karşılığında enflasyon hedeflerinden sapma olmayacağına dair güçlü bir inancın oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Öte yandan, ekonomik büyümeyi belli bir seviyede korumak için bu yönde atılacak adımların enflasyon beklentilerini bozmayacak şekilde planlanması gerektiğini düşünüyoruz. Maliye politikalarını yürüten kurumların dezenflasyon sürecine, özellikle bütçe disiplini ve harcama kalitesi açısından, daha güçlü ve hızlı katkı sunmalarını bekliyoruz. Kamu harcamalarının enflasyon üzerindeki etkisi harcama türüne göre farklılık gösteriyor. Cari harcamalar ekonomide hızlı ama geçici bir etki yaratırken, genellikle talep yönlü enflasyon baskısını artırma eğiliminde oluyor. Buna karşılık kamu yatırımlarının, etkisini daha geç gösterse de arz kapasitesini artırarak enflasyonu sınırlayıcı ve dengeleyici bir rol oynayabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle, kamu kaynaklarının tahsisine özellikle dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. “ULAŞILABİLİR KREDİ KOBİLERİN İHTİYAYAÇLARINA GÖRE TASARLANIR” Aynı şekilde, kredi politikalarında atılacak adımların kalitesi de önem taşıyor. Kredi politikalarının sahadaki yansımalarına baktığımızda; finansmana erişimin hâlen en büyük darboğazlardan biri olduğunu net olarak görebiliyoruz. İş dünyası yeni yatırımların finansmanı bir yana, işletme sermayesi sıkıntısına çare olacak kaynağı bile bulmakta zorlanıyor. Uygun koşullarda kredi bulmak bir yana; kredi maliyetlerinin yüksekliğini göze alan firmalar bile, acil ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişemiyorlar. Bankacılık sisteminde yaşanan kredi sıkılaşması ve buna bağlı olarak iş dünyamızın finansmana ulaşmasının ciddi biçimde zorlaşması, üretimi ve istihdamı olumsuz etkiliyor. Başta KOBİ’ler olmak üzere ihracata dönük çalışan sektörlere öncelik verilerek, sanayi ve ticaret kesiminin krediye erişimi kolaylaştırılmalı. İhracata yönelik üretimin artması, enflasyonla mücadele ve kur ile faiz dengesine de olumlu yönde katkı sağlayacaktır. İstihdamı korumada çok zorlanan işletmeler açısından da dış pazarlara dönük üretim potansiyelinin artması olumlu etki yaratacaktır. Selektif bir kredi gevşemesinin hayata geçeceğini görüyor, ilgili adımların kamuoyuna net biçimde anlatılması ve kilit sektörlere yönlendirilecek kaynakların neden öncelikli olduğunun açıklanması gerektiği kanaatindeyiz. Bu kapsamda, açıklanan yeni KGF Kredi Paketini önemsiyoruz. Ancak, KOBİ’lerin krediye erişimini etkin ve sürdürülebilir hale getirmek için kredi paketlerinin içeriklerinin KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre tasarlanması gerektiği fikrindeyiz. “BANKALAR KREDİ LİMİTLERİNİ ENFLASYON ORANINA GÖRE AYARLAMALI” Tüm bu nedenlerden dolayı, istihdamın korunması ve ticari sürekliliğin sağlanması için kamu desteklerinin artırılması ve ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması ile operasyonel verimliliğinin ve akışkanlığının sağlanması için bankaların kredi limitlerini de enflasyon oranında ayarlamaları gerektiğine inanıyoruz. “VİZE SORUNLARI YAŞANIYOR” Avrupa Birliği, ülkemizin ve kentimizin en yoğun ticari ilişkiler yürüttüğü bölge konumunda. Böylesine güçlü bir ekonomik bağa rağmen, iş dünyamızın Avrupa’ya erişimini kolaylaştırması beklenen vize süreçleri, bizler yaşanılan sorunları dile getirip çözüm taleplerimizi iletmemize rağmen, ne yazık ki daha da zorlaşıyor. Türk vatandaşlarının, özellikle de iş insanlarımızın Schengen ülkeleri başta olmak üzere seyahatlerinde karşılaştığı zorluklar her geçen gün daha da artıyor. Vize başvurularında yaşanan uzun bekleme süreleri, verilen vizelerin çoğunlukla kısa süreli ve tek girişli olması, hatta bazı ülkelerde transit geçişlerde dahi sıkı kontroller uygulanmaya başlaması, üyelerimizin uluslararası hareketliliğini ciddi biçimde kısıtlar hale geldi. Bu kısıtların başında gelen fuarlara, toplantılara ve ticari temaslara zamanında katılamamak, hem firma bazında hem de ülke genelinde önemli ticari kayıplara yol açıyor. Avrupa Birliği ile milyarlarca euroluk ticaret hacmine sahip olan firmalarımız, bu uygulamalar nedeniyle maalesef dezavantajlı bir konuma düşüyor. Bu vesileyle; vize süreçlerinde belirsizliklerin giderilerek, vize bekleme sürelerinin kısaltılması ve sağlıklı bir randevu sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyorum. “DMEXCO’YA KATILIYORUZ” Faaliyet filmimizde de izlediğiniz üzere, uluslararası etkinliklerimize yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Yurt dışında hayata geçirdiğimiz organizasyonlar ve Odamız ev sahipliğinde düzenlediğimiz toplantılar sonucunda, üyelerimiz ile yabancı heyetler arasında bu ay içinde toplam 750 etkileşim gerçekleşti. Bu temasların, somut iş birliklerine dönüşerek hem ülkemizin hem de kentimizin dış ticaretine kalıcı ve somut katkılar sağlamasını umuyoruz. Yurt dışı fuar ziyaret organizasyonlarımızla da bu ay Odamızı dünyanın farklı yerlerinde temsil etmeye devam ettik. Almanya’da gerçekleştirilen önemli ihtisas fuarlarına düzenlediğimiz organizasyonlara 130, Güney Kore’ye yönelik gerçekleştirdiğimiz organizasyona da 15 üyemiz katıldı. Bugün sizlerin huzurunda fuarcılık çalışmalarımızı ülke geneline taşıyan, fuarcılıktaki bilgi ve tecrübemizi bir adım öne çıkaran önemli bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Uluslararası bir fuara, ülkemizi temsilen ilk kez milli katılım gerçekleştiriyoruz. 17-18 Eylül 2025 tarihlerinde Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek olan DMEXCO Dijital Pazarlama ve Teknoloji Fuarı’na sadece İzmir değil tüm Türkiye’den Odamız organizasyonuyla katılacak firmalar, Ticaret Bakanlığımızın desteklerinden yüzde 70 oranında faydalanabilecekler. Bilişim sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı ülkemizin dijital pazarlama ve teknoloji gücünü Odamız milli katılım organizasyonunda tüm dünyaya sergilemeye davet ediyorum. Bu konuda sizlerin kıymetli katkılarını da bekliyoruz. “İŞBİRLİKLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ” Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıl Ekim ayında İzmir Büyükşehir Belediyemiz iş birliğiyle “İzmir Spor Zirvesi”ni düzenledik. Dün, bu zirvenin çok önemli bir yansıması için yeniden bir araya geldik. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Ege Üniversitesi ve Odamız iş birliğiyle hayata geçirilen “Geleceğin Şampiyonlarına Bugünden Destek” projesinin tanıtım toplantısını, siz kıymetli meclis üyelerimizin de katılımlarıyla gerçekleştirdik. Proje ile; çok yetenekli olmasına rağmen ekonomik nedenlerden dolayı birçok sportif eğitim alma şansı elde edemeyen çocuklar, eğilimli olduğu branşta eğitim veren spor kulüpleri arasından kendisine uygun olanı seçecek. Çocuğun kulüpteki eğitiminin yüzde 80’ini İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüzde 20’sini Odamız karşılayacak. Projemizle birlikte İzmir’in spor alanındaki potansiyelini daha ileriye taşımak istiyoruz. Şampiyonaların kentimizde düzenlenmesi ve madalyaların kentimize gelmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. İzmir Ekonomi Üniversitemiz, iş birlikleri açısından verimli bir ayı geride bıraktı. Üniversitemiz ve “Türkiye Yelken Federasyonu”, spor ile eğitimin gücünü birleştiren örnek bir iş birliğine imza attı. 3 yıl süreyle geçerli olacak protokol kapsamında; yapay zekayı ve dijital dönüşümü merkeze alarak sporcuların performanslarının ve Türkiye’de yelken sporunun gelişimine katkı sağlayacak projeler üretilecek. Bu anlamlı iş birliği için Türkiye Yelken Federasyonu Özlem Akdurak’a sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bir iş birliği anlaşması da “Sağlıkta Kalite Derneği” ile imzalandı. Sağlıkta Kalite Derneği ve Üniversitemiz, kanser farkındalığının artması, hastalıkla mücadele için nelere dikkat edilmesi gerektiği, sağlıklı yaş almanın yolları, psiko-sosyal destekler, sağlıklı beslenme ve dezavantajlı gruplara yönelik eğitim çalışmaları gibi birçok konuda kent geneline hitap eden projeler geliştirecek. Son olarak, çocuklarımız için de “Güzelbahçe Belediyesi” ile bir çalışma yaptık. Bu kapsamda Üniversitemiz tarafından; Güzelbahçe Belediyesi’ne bağlı Onur Günay Eğitim Kampüsü’nde hizmet verecek anaokulunda eğitim gören çocuklara, öğretmenlere, ebeveynlere yönelik etkinliklere ve eğitim çalışmalarına destek sağlanacak.