A
Admin
Yönetici
Yönetici
Liv Hospital Samsun Üroloji Kliniği’nden Opr. Dr. Kıvanç Cavıldak, Mayıs ayının “Mesane Kanseri Farkındalık Ayı” olması nedeniyle hastalıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mesanenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek tümör oluşturmasıyla ortaya çıkan bu kanser türünün, erken dönemde tespit edilmesinin tedavi açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekti. En yaygın tipi: Ürotelyal karsinom Mesane kanserinin en sık görülen türünün, mesane iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişen “ürotelyal karsinom” olduğunu belirten Dr. Cavıldak, hastalığın genellikle 50 yaş üstü bireylerde ortaya çıktığını söyledi. Erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha fazla görülen mesane kanserinin, yaş ve cinsiyet dışında bazı çevresel faktörlerle de ilişkili olduğu vurgulandı. Sigara ve kimyasallar riski artırıyor Mesane kanseri riskini artıran etkenler arasında sigara kullanımı başı çekerken, boya, kauçuk, tekstil ve petrol sanayisinde kullanılan bazı kimyasal maddelere uzun süre maruz kalan kişilerde de riskin yüksek olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, kronik mesane enfeksiyonları geçirenlerde, ailede mesane kanseri öyküsü bulunan bireylerde ve daha önce radyoterapi gibi tedavilere maruz kalan kişilerde de hastalığın görülme olasılığının arttığı ifade edildi. Ağrısız idrarda kan en sık görülen belirti Mesane kanserinin en yaygın belirtisinin, genellikle ağrısız şekilde idrarda kan görülmesi (hematüri) olduğuna dikkat çeken Dr. Cavıldak, hastaların çoğunlukla bu şikâyetle başvurduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma ya da ağrı, zorlanarak idrar yapma veya idrar akışında zayıflama gibi şikâyetlerin de hastalığın belirtileri arasında yer aldığı ifade edildi. İleri evrelerde ise alt karın bölgesinde ağrı, bel ağrısı, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi bulguların ortaya çıkabileceği vurgulandı. Tedavi hastalığın evresine göre planlanıyor Dr. Cavıldak, mesane kanseri tedavisinde en önemli belirleyicinin hastalığın evresi olduğunu belirtti. Erken evrede tespit edilen tümörlerin genellikle cerrahi yöntemlerle çıkarıldığını, bu işlemin “TUR-mesane” adı verilen kapalı bir yöntemle gerçekleştirildiğini açıkladı. Cerrahiyi takiben bazı hastalarda kemoterapi veya immünoterapi (BCG tedavisi) uygulanabildiğini belirten Cavıldak, ileri evrelerde ise mesanenin tamamen alınması (radikal sistektomi), kemoterapi ve radyoterapi gibi daha kapsamlı tedavi seçeneklerinin devreye girdiğini söyledi.