A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Bursa’nın tarihi sokaklarında saklı kalmış, 700 yıllık Osmanlı mirası Cumalıkızık, son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle adeta bir turizm patlaması yaşıyor. Sade hayatı, dar taş sokakları ve rengarenk üç katlı evleriyle her fotoğraf karesi adeta kartpostal gibi. Köylüler bile “Bizim burası bu kadar meşhur olur mu?” diye şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Bursa şehir merkezine sadece 11 kilometre uzaklıkta olan bu eşsiz köy, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yerini taçlandırırken, artık sadece tarih meraklılarının değil, doğa ve kültür severlerin de mutlaka ziyaret ettiği bir cennet haline geldi. OSMANLI’NIN KALBİNDE YAŞAYAN TARİHİ DOKU Cumalıkızık’ın tarihi 1300’lü yıllara dayanıyor. Osmanlı’nın erken dönem vakıf köylerinden biri olan Cumalıkızık, günümüze kadar taşıdığı özgün mimarisiyle tarih severlerin kalbinde taht kuruyor. Moloz taş, kerpiç ve ahşapla inşa edilen üç katlı evler, üzerlerinde tarih kokan dövme demir tokmaklar, cumbalı pencereler ve dar taş sokaklar, ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarıyor. Köy meydanındaki Etnografya Müzesi, buradaki yaşamın yüzlerce yıl boyunca nasıl şekillendiğini gözler önüne sererken, cami, hamam ve çeşme gibi Osmanlı yapıları, Cumalıkızık’ın kültürel mirasını dimdik ayakta tutuyor. HER KÖŞESİNDE KÜLTÜR VE DOĞA BİR ARADA Cumalıkızık’ın sadece tarihi değil, kültürel yaşamı da büyük ilgi görüyor. Her yıl düzenlenen Uluslararası Ahududu Festivali, köyün geleneklerini ve canlı sosyal hayatını gün yüzüne çıkarıyor. Ziyaretçiler sadece tarih kokan evleri görmekle kalmıyor, aynı zamanda yerel lezzetlerle buluşuyor, doğayla iç içe huzurlu anlar yaşıyor. Uludağ’ın kuzey eteklerinde yer alan köy, doğal güzellikleriyle fotoğraf tutkunlarının Instagram’da en çok paylaştığı mekanlardan biri haline geldi. ULAŞIMDA KOLAYLIK, TURİZMDE BÜYÜK ATAK Bursa şehir merkezine yalnızca 11 kilometre mesafede bulunan Cumalıkızık’a ulaşmak oldukça kolay. Kent meydanından kalkan minibüslerle doğrudan köye varmak mümkün. Alternatif olarak metro ile Cumalıkızık-Değirmenönü durağına gelip, buradan kısa bir minibüs yolculuğuyla köye ulaşmak mümkün. Bu ulaşım kolaylığı, haftasonları şehre yakın bir kaçamak arayan yerli ve yabancı turistlerin ilgisini katlayarak artırıyor. Köyde yaşayanlar ise artan turist sayısına rağmen samimi köy hayatını korumaya çalışıyor. DÜNYAYA AÇILAN BİR KÜLTÜR HAZİNESİ Sosyal medyanın özellikle Instagram’ın büyüsüyle, Cumalıkızık’ın muhteşem mimarisi ve doğal atmosferi milyonlarca kişiyle buluştu. Hashtag’ler altında paylaşılan binlerce fotoğraf, bu gizli cennetin Türkiye’de ve dünyada hızla tanınmasını sağladı. Fotoğraf meraklıları, kültür turizmi yolcuları ve doğaseverler için Cumalıkızık adeta bir çekim merkezi haline geldi. Köyün sakinleri bile “Eskiden kimse bilmezdi, şimdi her gün yüzlerce turist geliyor” diyerek bu değişimin şaşkınlığını ve mutluluğunu dile getiriyor. UNESCO İLE TAÇLANAN DEĞERLİ MİRAS 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Cumalıkızık, sadece bir köy değil, Osmanlı’nın kuruluş döneminden günümüze uzanan kültürel ve mimari bir miras olarak korunuyor. Bursa ve Cumalıkızık, Osmanlı’nın doğuşuna tanıklık eden önemli eserler olarak dünya çapında büyük saygı görüyor. Buradaki hanlar, külliyeler ve tarihi yapılar, köyle birlikte bölgenin tarihini ve sosyo-ekonomik gelişimini yansıtıyor. TARİH VE DOĞANIN BÜTÜNLEŞTİĞİ BİR KAÇAMAK Cumalıkızık, hem tarihe hem de doğaya doyuran yapısıyla herkesin listesinde artık olmazsa olmazlardan biri. Rengarenk evler arasında dolaşırken, eski Osmanlı köy hayatının huzurunu yaşamak mümkün. Dar sokaklarda gezerken fotoğraf çekmeden geçmek neredeyse imkânsız. Doğal çevresi, misafirperver insanları ve tarih dolu atmosferiyle Cumalıkızık, kentin karmaşasından kaçmak isteyenlere benzersiz bir sığınak sunuyor.