A
Admin
Yönetici
Yönetici
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan F.O., Eylül 2023’te para çekmek üzere gittiği ATM’de kartlarının blokeli olduğunu fark etti. Durumu bankaya bildiren F.O., yaptığı kontrol sonucunda vadeli hesabındaki 100 bin liranın önce vadesiz hesabına, ardından İ.B. isimli bir kişiye gönderildiğini öğrendi. F.O., bu işlemleri kendisinin gerçekleştirmediğini belirterek paranın iadesini talep etti. BANKA TALEBİ REDDETTİ Bankanın iade talebini kabul etmemesi üzerine F.O., konuyu Karşıyaka Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı. Heyet, dosyayı bilirkişi heyetine yönlendirdi. Bilirkişi raporunda, F.O.'nun hesabından iki kez para transferi yapılmaya çalışıldığı, ilk işlemin banka tarafından şüpheli bulunarak iptal edildiği, ancak ikinci işlemin gerçekleştiği tespit edildi. GÜVENLİK MEKANİZMALARI EKSİK KULLANILDI Bilirkişi raporunda şu değerlendirmelere yer verildi: "Sonrasında yapılan 100 bin lira tutarındaki para transfer işlemine izin verildiği, ilgili mevzuat kapsamında telefonla teyit alma veya kısa mesajla yapılan işlemlerin doğruluğunun sorgulanması gibi geliştirilmiş güvenlik önlemlerinin uygulanmaması nedeniyle gereken özenin gösterilmediği, davalı bankanın yapılan işlemlerde bu yönüyle ihmalinin bulunduğu, kendine ait kişisel bilgileri ile cep telefonunu ve davalı banka tarafından gönderilen bildirimleri koruyamayarak hesabından dava konusu para transferi işleminin yapılmasına sebebiyet veren davalının bu yönüyle uyuşmazlığa konu işlemde ihmalinin bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir." BANKA YÜZDE 70 KUSURLU Bilirkişi raporunun ardından bankanın itirazıyla dosya İzmir 3. Tüketici Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme, her iki tarafın da kusurlu olduğuna hükmetti. Gerekçeli kararında şu ifadeye yer verildi: "Bankanın şüpheli işlem mekanizmasını uygulamaması nedeniyle söz konusu zararın oluştuğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Kendisine ait kişisel bilgileri koruması gereken davalı da kusurlu olduğu gibi birer itimat kurumu olan bankaların objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dahi sorumlu bulunmaları karşısında davalının zararından davacı bankanın da kusurlu ve sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Her iki tarafın da mevcut olayda ortak kusurlu olduğu kanaati oluşmakla birlikte bankanın yüzde 70, tüketicinin yüzde 30 kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. Kusur hususu takdirinin hakime ait olduğu göz önüne alındığında itirazın kısmen kabulü ile tüketici hakem heyeti kararının düzeltilerek onanması gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurulmuştur." Mahkeme, bu değerlendirmeler doğrultusunda F.O.’ya 70 bin liranın ödenmesine karar verdi. BANKALAR KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ALTINDA F.O.’nun avukatı Zümbül Nur Ezikoğlu, kararla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Mahkeme yapmış olduğu incelemenin sonucunda dolandırıcılık eyleminde davalı bankayı yüzde 70 oranında kusurlu olduğuna karar verdi. Kusurun yüzde yüz bankada olduğu kanaatindeyiz ama mahkeme kamu vicdanı da gözetmekle yükümlü olduğu için burada tüketicinin de bir miktar taksirli olduğuna karar verdi."