A
Admin
Yönetici
Yönetici
Gövdesi büyük sarsıntılarla hırpalanmış, hafızası sarsılmış; yapıları dağılmış, haritadan silinmeye aday yolları yokuşları toz toprak altında kalmış bir şehir nasıl iyileşir? Bunun cevabını 15 Mayıs’ta davetli olarak gittiğim Hatay Kırıkhan’da buldum. Düşünün ki bir kurumun, kalbi letafet ve güzellikle çarpan idarecisi şehrin kültür ve edebiyat öncüsü ile birlikte misafirini karşılamaya havaalanına kadar geliyor. Yanlarında İslâm felsefesinden yüksek lisans yapan gencecik, pırıl pırıl bir öğretmen... Havaalanına indiğiniz andan itibaren 24 saatlik serüveninizin son demlerine dek o ince edep, babacan tavır, idealist ruhlar ve kudretli tevazu sizi bir an yalnız bırakmıyor. Bahsettiğim kişiler Hatay Kırıkhan’ın bilinçli, misafirperver, kabından taşan vatan, iman ve millet sevdasını muhatabına hissettirecek ölçüde samimi eğitimcisi Gazi Anadolu Lisesi Müdürü Kemal Güney; şehrin kültür ve sanat öncülerinden olup sağlam karakteri, entelektüel kişiliği, hassasiyetiyle tanımaktan büyük onur duyduğum güçlü şairi Hüseyin Uzel ve ışıl ışıl enerjisi ile örnek bir genç, eş adayı, sevgili öğretmen Esra Ahraz... Kırıkhan’daki ilk durağım Melikşah Anadolu İmam Hatip Lisesi. Gençler öğle sıcağında Gazze kermesi düzenlemelerine ve salonda yarım saat beni beklemelerine rağmen samimi bir ilgiyi konuşturuyorlar. Burası, ilçenin ilk üçünün biri... Nitekim takvimime program son anda iliştirilmesine rağmen öğrenciler hazırlıklı, kısacık zamanda kitaba dair bir arka plan oluşturabilmişler. Hayrunnisa, Yusuf, Mehmet, Rabia, Nermin birbirinden güzel sorularıyla düşündürmeyi hedefliyor, ufkumuzu açıyorlar. Şu an mail adresimde, döndükten sonra benimle iletişim kuran Mustafa Bilkay’ın güzel bir şiiri duruyor; huzur bu. Kurum müdürü Ali Şahin de gündemi sıkı takip eden, eleştirel okuma yapabilen ve yapıcı eleştirilerinin ardından çözüm önerileri sunan irfan sahibi bir idareci. Söyleşi ve imza sonrası sohbetimiz temel değerlere, öğretmenlerin itibarsızlaştırılmasına, yerel dağıtımlarda yapılan kimi hataların imam hatipleri etkilemesine, göç alımının imam hatiplere kaydırılması ile kız-erkek ortaokullarındaki düşüşe yöneliyor. Ali Şahin kuruma ortaokul açtığından ve gelinen noktada, dokuzuncu sınıfta temel işlem öğrettiğinden bahsediyor. Kemal Güney müdürüm de “hükümetlerin politikası yok, bakanlarımızın politikası var” cümlesiyle önemli bir şerh düşüyor bu güzel akışa. Okulun müdür yardımcısı Oğuzhan Sevincek enerjisi yüksek ve çevresindeki herkes tarafından saygı duyulan biri. Samimi bir mesafesi var, daha çok dinleyici konumunda ise de arada bir ânı donduran bir tespit sürüyor sahaya. Müdür Yardımcısı Okan Tozar da güler yüzü ile eşlik ediyor bize. Program bittikten sonra da yanımızda olan edebiyat öğretmenimiz Gülcan Gülsüren bilinçli, seviyeli, anaç bir eğitimci. Gençlerimden motivasyonla alakalı çok soru gelince, pandeminin ve depremin onlardaki olumsuz tesirlerinden bahsediyor, derin bir hüzne sevk ediyor beni. Kurum idarecilerinin yanı sıra söyleşi ve imzaya katılma nezaketi gösteren öğretmenleri Cenk Hüner, Esra Göktaş, Saliha İrem Okur Uluç, Gülcan Gülseren ve Muhammed Ali Budak, iyi ki varlar… Programdan sonra sabah gireceğim okulun, Gazi Anadolu Lisesi’nin Müdürü Kemal Güney’in hanesine doğru yol alıyoruz. Eşi Ceylan Hanım Türkçeyi çok iyi konuşan Halepli bir hanımefendi. Gördüğüm andan itibaren bu donanımlı, güler yüzlü, becerikli, samimi, sıra dışı hanımın tesirinde kalıyorum ve işte, şu demde bile nazardan korunması için dua ettiğim bu ailenin nezdinde bir kez daha iman ediyorum; bizi millet kılan o kudretli samimiyet hâlâ aramızda dolaşıyor ve uzakları yakın eyleyen köprüler de samimiyet üzerine inşa ediliyor. Depremin yaralarını olanca sıcaklığı ile göğsünde taşıyan bu insanlar zarar gören yapılarına rağmen toprağına nikâhlı çınarlar gibi muhabbete, hasbihâle, birlik ve beraberliğe tutunmuş. Hatay ve Halep’in yöresel yemekleri ile oluşturulmuş, bin bir emeğin konuşturulduğu bu sofraya Gazi Anadolu Lisesi öğretmeni Ümit Pişgin, sevgili mihmandarım Esra Ahraz, kıymetli şairimiz Hüseyin Uzel ve ev sahiplerinin sevimli mi sevimli kız çocuğuyla oturuyoruz. Kemâlin, edebin, yüzlerde tebessüm bırakan şakalaşmaların ardından Kemal müdürüm gençler ve aileler arasındaki dengeden, eğitim sisteminden, İzmir’deki öğretmenlik senelerinden, memleket ve millet sevdasından bahsediyor. O vakur duruşun nice tecrübeye hane olduğunu konuştukça daha iyi anlıyorum. Yemekten sonra şair hocamız Hüseyin Uzel’in asil ve zarif hanımı Hacer öğretmen de bizlere eşlik ediyor. Beyler ayrılıyor; Esra öğretmen, Ceylan Hanım, Hacer öğretmen ve ben kahveye eşlik eden sözleri kırk senelik yârenmişçesine birbirimizin dudaklarından kapıyoruz. Ben artık, kurak toprağa yağmur kokusu bırakan bu hasbihâlin lezzetini ömrümce unutamayacağımı bilerek yaşıyorum. 16 Mayıs Cuma sabahı idareciliğini Kemal Güney müdürümün yaptığı Kırıkhan Gazi Anadolu Lisesi’nin saygılı ve idealist öğrencileriyle buluşuyoruz. Kitabı altlarını çizerek okuyan ve sorularıyla söyleşimizi güzelleştiren Nisa, Erdem, Bahar, Caner, Ezgi, Pınar, Ecrin, Sudenaz, Melike ve bilhassa kurumun gözbebeği Sirac gönlümde iz bırakan çok kıymetli öğrenciler. Bazı yüzler hiç unutulmuyor, Sirac mesela, titiz okumaları ve dikkatiyle söyleşiyi yönlendiriyor. Bu arada gençlerimden Emre’nin de gazel yazdığını öğreniyorum. Yazımı kaleme alırken Melike Hamzalı’nın söyleşi esnasında soramadığı ancak kâğıda yazıp kitabın arasına sıkıştırdığı incecik el yazısı duruyor karşımda; “Kitabınızı ilk yazmaya başladığınızda yapamayacağım düşüncesiyle vazgeçme noktasına geldiğiniz oldu mu? Orada sizi motive eden neydi?” Hiç vazgeçmedim Sevgili Melike ve beni motive eden de yaptığım işe saygım, Rabbime ve kendime inancım, sonra satırlarımın sizinle buluşma düşüncesi oldu. “İyi ki” diyorum şimdi. Masamın az ilerisinde Gazi’den başka bir arkadaşımın, Yasemin Rana’nın “Gözlerin” adlı şiiri buluşuyor gözlerimle. Gülümsüyorum. Söyleşimize zarif Edebiyat öğretmenim Ümit Pişgin, güler yüzlü öğretmenlerim Hatice Elmas, Ferdi Vuran, Furkan Yıldırım ve kurumun emektarı, gözbebeği Gönül Geçkel de iştirak ediyor. Bununla birlikte Kırıkhan Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürümüz Şahin Sürgen ve öğrencileri, misafirlerimiz Mehmet Ali Tekin, Mehmet Emin Kaya, Ceren Bellek Yılmaz, Hatice Güler Kokur, Hatice Bilge Okutan, Fatma Tarlan, Gül Zadeoğulları ve yazar Mehmet Okçu da katılımcılar arasında bulunuyor. İmzaya Belediye Kırıkhan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Demir de iştirak ediyor. Üzerinden iki hafta geçse de Kırıkhan, birlik ve beraberlik ruhuyla, saygı ve hoşgörüyü esas alan iletişim modeliyle; eğitimcileriyle, öğrencileriyle, hanımlarıyla, çocukluğumdan taşıdığım unutulmaz izlerle gönlümün müstesna köşesinde kalıyor.