Eskişehir cazibe merkezi oldu

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına ilişkin iç göç verileri açıklandı. Rakamlar, Türkiye genelindeki göç hareketliliğinin devam ettiğini gösteriyor ama Eskişehir özelinde ortaya çıkan tablo dikkat çekici. Geçtiğimiz yıl Eskişehir’e 35 bin 984 kişi göç ederken, şehirden ayrılanların sayısı 29 bin 165. Yani Eskişehir’in hanesine net olarak 6 bin 819 kişilik bir göç artışı yazılmış durumda. Bu sayı sadece kuru bir veri değil. Kentin nüfus dokusundaki değişimi, sosyal yaşamındaki dinamizmi ve hatta siyasetinden ekonomisine kadar birçok başlığı etkileyen bir olgu bu. Çünkü göç dediğiniz şey, sadece bir yerden başka bir yere taşınmak değil; hayatı başka bir yerde yeniden kurmak demek. İnsanlar neden Eskişehir’i tercih ediyor, neden buradan gidiyor ve neyi umut ederek o adımı atıyor? Asıl cevaplar burada saklı. TÜİK verilerine biraz daha yakından baktığımızda, Eskişehir’e gelenlerin en çok hangi gerekçelerle geldiğini de görüyoruz. 8 bin 740 kişi eğitim için bu şehre taşınmış. Bu, aslında kimseyi şaşırtmayan ama şehir adına gurur verici bir gerçek. Üç köklü üniversiteye sahip bir kentte, bu kadar yüksek eğitim göçü olması çok doğal. Ama işin diğer tarafına da bakalım: 3 bin 760 kişi tayin ve iş değişikliği ile gelmiş, 3 bin 530 kişi işe başlamak amacıyla… Bu şu demek: Eskişehir artık sadece “okunup gidilen” bir şehir değil, aynı zamanda çalışılmak istenen bir şehir haline de gelmiş durumda. Daha iyi yaşam koşulları için gelenlerin sayısı da az değil: 6 bin 545 kişi konut ve yaşam şartlarını gerekçe göstermiş. Yani insanlar burayı daha yaşanabilir buluyor. Kiralar hâlâ İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere kıyasla daha uygun. Şehrin ulaşımı kolay, hayat temposu insana nefes aldırıyor. Trafiği diğer büyükşehirlere nazaran daha az, toplu ulaşım erişilebilir ve yaygın. Birçok yer yürüme mesafesinde. Kaldı ki Türkiye’nin büyük bölümünü derinden sarsan deprem riski, özellikle İstanbul’da yaşayanları alternatif kentlere yönlendiriyor. Bu noktada Eskişehir, güvenli zeminiyle ön plana çıkıyor. İnsanlar artık sadece iş değil, huzur da arıyor. Gelelim Eskişehir’den göç edenlere… Bu grupta en dikkat çeken veri şu: 9 bin 878 kişi tayin ve iş değişikliği nedeniyle şehirden ayrılmış. Yani aslında gitmek zorunda kalmışlar. Yeni iş, yeni görev yeri… Bu da şehrin suçu değil elbette. Ancak dikkat çeken bir diğer nokta da şu: Eğitim, daha iyi konut, ailevi sebepler gibi nedenlerle şehirden ayrılanlar da var. Bu da bize şunu söylüyor: Eskişehir’in cazibesi olsa da, bazen ekonomik ya da kişisel nedenlerle insanlar başka yerlere gitmeyi tercih ediyor. Ancak büyük resme bakarsak, Eskişehir’in göç veren değil, göç alan bir şehir olması önemli. Bu; şehirde yaşayanlara, belediyelere, üniversitelere, iş dünyasına ve STK’lara bir sorumluluk da yüklüyor. Çünkü yeni gelen her birey, bu kentin bir parçası olmaya aday. Şehir olarak onların sadece barınma ya da ulaşım sorununu değil, aidiyet duygusunu da karşılamamız gerekiyor. Eskişehir’in “yaşanabilir şehir” unvanı, sadece fiziksel koşullarla değil, ruhuyla da anlam kazanmalı. Bugün Eskişehir, Türkiye’nin dört bir yanından göç alan bir çekim merkeziyse, bunu korumak ve daha da güçlendirmek gerekiyor. Kentin sakinliğini bozmadan büyüyen, insanı yormadan gelişen bir şehir modeli mümkün. Eskişehir, tam da bunu başarabileceğini yıllardır gösteriyor. Ama unutmamak lazım: Göç, sadece sayılarla okunmaz. Her sayı bir hayat, her hayat bir hikâye. Eskişehir’in aldığı her göç, bu kente yeni hikâyeler kazandırıyor.
 
Geri
Üst