Eski fabrikadan sanat çiftliğine: Atölye Şakran Aliağa’da hayat buldu

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Çamur Atölyesi’nin kurucusu Esra Yazıcı, pandemi döneminde İstanbul’dan Şakran’a taşınarak seramiğe hobi olarak başladı. Evinin altındaki küçük atölyede kendi üretimlerini yaparken, çevresinden gelen taleplerle birlikte atölyesi giderek ilgi görmeye başladı. Bu ilgi, bölgede özellikle yüksek derece porselen ve stoneware üretimi yapan bir yerin eksikliğini ortaya koydu. Yazıcı, küçük bir atölyeye taşınarak bu ilgiyi atölye derslerine dönüştürdü. Bu derslerden birine katılan Begüm Mutlu ile yolları kesişti ve ikili, kısa sürede birlikte üretim yapmaya başladı. ATÖLYE ŞAKRAN: SANAT VE DOĞANIN BULUŞMA NOKTASI Esra Yazıcı ve Begüm Mutlu, Aşağışakran’da yer alan eski bir zeytinyağı fabrikasını restore ederek Aliağa’nın ilk yüksek derece seramik atölyesini kurdu. “Atölye Şakran” adını verdikleri bu alan, yalnızca bir üretim yeri değil, aynı zamanda bir sanat çiftliği. Burada hem yüksek dereceli seramik ve porselen ürünler üretiliyor hem de düzenlenen atölye çalışmalarıyla topluluk ruhu güçlendiriliyor. Atölyede, seramik yapımı ve boyamasının yanı sıra Emine Çalışkan tarafından çini eğitimi veriliyor. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik düzenlenen atölye çalışmaları, hem aylık dört dersten oluşan programlarla hem de kısa süreli, 2-3 saatlik workshoplarla gerçekleştiriliyor. 3-14 yaş arasındaki çocuklar, ister kendi gruplarıyla ister ebeveynleriyle birlikte katılabiliyor. 14 yaş üstü bireyler ise yetişkin gruplarına dahil ediliyor. Dört kişilik katılımcı alt sınırı bulunan atölyelerde, on kişi ve üzeri gruplara indirim uygulanıyor. LEMNİSCATE PORCELAİN MARKASI DOĞDU Atölye Şakran’da yürütülen üretim çalışmaları zamanla bir markaya dönüştü ve “Lemniscate Porcelain” doğdu. Fırına ve bulaşık makinesine dayanıklı, gıda ile temasa uygun porselen ve stoneware ürünler, kişisel tasarımlarla zenginleştirilerek katılımcılara sunuluyor. Kupa ve tabak boyama atölyelerinde ilk pişirim yapılmış ürünler, katılımcıların kişisel dokunuşlarıyla tamamlanıyor ve gerekli işlemler sonrası sahiplerine teslim ediliyor. “RENKLİ TERAPİ MERKEZİ” OLARAK TANIMLANIYOR Esra Yazıcı, atölyenin insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi şöyle ifade ediyor: “Çamura dokunmamış insanlar geliyor, sonunda gerçekten dinlendiklerini söylüyorlar. Buraya ‘Renkli Terapi Merkezi’ diyorlar.” Yazıcı, Aliağa’dan çıkan bir marka olmaktan duydukları gururu dile getirirken, Atölye Şakran’ı bir sanat çiftliğine dönüştürme hedeflerini de vurguladı. Ressamlar ve diğer sanatçılara da kapılarının açık olduğunu belirten Yazıcı, gönüllülük projelerine de önem verdiklerini ifade etti. CEZAEVİNDE SANATLA BULUŞMA Atölye Şakran’ın toplumsal katkıları yalnızca eğitimle sınırlı değil. Yazıcı, Şakran Cezaevi’nde kalan çocuklar ve gençlerle gerçekleştirdikleri yaratıcı atölye çalışmalarının kendileri için çok özel bir deneyim olduğunu anlattı: “Sanatın ve birlikte üretmenin dönüştürücü gücü her yerde, her koşulda var olabiliyor. Biz de bu gücü daha fazla kişiye ulaştırmak istiyoruz.”
 
Geri
Üst