A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem Buse KIRKKAYALI - EGE TELGRAF/ Doğu Anadolu’nun ortasında, Elazığ’ın sadece 20 dakikalık uzağında yer alan bir doğa harikası var: Hazar Gölü. Masmavi berrak suları, dağların gölgesinde uzanan sahil şeridi, tarihi gizemleri ve huzur dolu atmosferiyle Hazar Gölü, adeta doğunun Ege’si olarak tanımlanıyor. Her geçen yıl artan ziyaretçi sayısıyla Türkiye’nin gözde tatil rotalarından biri haline gelen bu saklı cennet, tatilde kalabalıklardan uzaklaşmak isteyenlerin yeni vazgeçilmezi oluyor. BÜYÜLÜ BİR YAZ DENEYİMİ Hazar Gölü, Elazığ’ın güneydoğusunda, Hazarbaba ve Mastar Dağları’nın arasına saklanmış tektonik bir göldür. Doğal yapısı ve yüksekliği sayesinde yaz aylarında serinleten bir iklime sahip olan göl, 22 kilometre uzunluğu ve 6 kilometreye varan genişliğiyle yüzlerce tatilciye kucak açıyor. Gölde bulunan 9 ayrı plajda “Mavi Bayrak” çalışmaları sürerken, 1997 yılında bu ödülü ilk kazanan Tur-Pol Plajı ile göl, Avrupa’da tanıtım broşürlerine kadar taşındı. Ege kıyılarını aratmayan ince kumlu sahiller, sodasız ve tuzsuz tertemiz suyla birleşerek ziyaretçilerine güvenli ve hijyenik bir yüzme ortamı sunuyor. Göl çevresindeki şezlongsuz, şemsiyesiz doğallık, kendi ekipmanını getiren tatilcilere adeta kamp ruhunu yeniden yaşatıyor. MAVİNİN VE YEŞİLİN HER TONU Hazar Gölü sadece yüzmek için değil, izlemek için de bir cennet. Göl, gün boyunca ışığın geliş açısına göre renk değiştirerek mavi ve yeşilin onlarca tonunu sergiliyor. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan göl, akşam saatlerinde ise dağların arasından süzülen güneşin kızıllığında bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Huzurla dolu bu manzara, fotoğraf tutkunlarının da vazgeçilmezi haline geliyor. Çevresinde yer alan Adatepe, Taşlı Ada ve Büyük Ada gibi küçük adalar da gölün görsel zenginliğini artırıyor. TARİHİN DERİNLİKLERİNDE BİR KEŞİF 1990 yılında yapılan araştırmalarda gölün suları altında, tam anlamıyla tarihe meydan okuyan bir batık kent keşfedildi. Kilise Adası’ndan başlayıp Sivrice ilçesine kadar uzanan bu antik yapı kalıntıları, Hazar Gölü’nü yalnızca doğal değil, kültürel bir destinasyon haline getiriyor. Eski bir yerleşimin izlerini taşıyan kalıntılar arasında saray, kilise ve çeşitli mimari yapıların bulunduğu tahmin ediliyor. Batık kent, birinci derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alındı ve sualtı arkeologlarının dikkatini üzerine çekti. Doğayla tarihin bu eşsiz birlikteliği, gölde geçirilen her anı daha da anlamlı kılıyor. YAZLIKÇILARIN VE KAMPSEVERLERİN VAZGEÇİLMEZİ Son yıllarda göl çevresinde çok sayıda tatil sitesi, yazlık ev ve ikinci konut inşa edildi. Elazığ başta olmak üzere çevre illerden gelen tatilciler, burada yaz boyunca zaman geçiriyor. Göle komşu kamu kurumlarına ait 25'e yakın eğitim ve dinlenme tesisi, ayrıca çeşitli otel ve moteller de bölgede konaklama alternatifi sunuyor. Doğayla iç içe kamp alanları ve piknik yerleri, kalabalık şehir hayatından kaçmak isteyenler için eşsiz bir kaçış rotası sunuyor. HERKES İÇİN BİR UĞRAŞ VAR Suyunun temizliği ve geniş yüzey alanı sayesinde Hazar Gölü, yüzmenin yanı sıra su sporlarına ve balıkçılığa da elverişli bir yapıya sahiptir. Gölde en çok sazan ve karabalık türleri avlanırken, Kürk Çayı’nın göle karıştığı bölgeler balıkçılar için özel noktalar olarak biliniyor. Ayrıca göl, kano ve yüzme etkinlikleriyle yaz boyunca hareketli günler yaşatıyor. Her yıl düzenlenen uluslararası şiir akşamları ve spor şenlikleri ise tatili kültürle buluşturmak isteyenlere hitap ediyor. SEÇKİN DESTİNASYONLAR ARASINDA Hazar Gölü, sadece Elazığ’ın değil Türkiye’nin de parlayan turizm değerlerinden biri haline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Daire Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda “Avrupalı Seçkin Destinasyonlar” listesine dahil edildi. Bu prestijli unvan, gölün doğallığını, sürdürülebilirliğini ve tarihi değerini uluslararası düzeyde tescillemiş oldu. ELDE KALAN SON SAKİN YERLERDEN BİRİ Yüksek rakımı, tertemiz havası, sessiz doğası ve gölün dingin yüzeyi ile Hazar Gölü, gürültüden uzaklaşmak isteyenlerin yeniden nefes aldığı nadir yerlerden biri. Yaz aylarında göl kıyısında kurulan çay bahçeleri, taze balık sunan lokantalar ve küçük iskeleler, sade ama içten bir tatil deneyimi vadediyor. Kalabalık tatil merkezlerinden sıkılanlar için Elazığ’ın bu eşsiz doğa mirası, keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine olmaya devam ediyor.