Dil Yalan Söyler Ama Vicdan Asla!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Değerli okuyucularım, bu yazımı teoride vicdanlı görünüp mangalda kül bırakmayan, pratikte ise sınıfta kalan, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen, sonrada hiçbir şey yokmuş gibi kendini pişkinliğe vuran kişilik yoksunu ve insanlıktan nasibini almamış olanlara ithaf ediyorum. Keşke imkân olsaydı da dilimizin yerine vicdanımız konuşsa idi. Tıpkı aşağıdaki fıkrada olduğu gibi! Bir adam yalan dedektörü almış. Akşam yemeğinde denemek istemiş. Oğluna: “Bugün neredeydin” diye sormuş. Oğlu: “Okuldaydım” diye cevap verince dedektör başlamış ötmeye. Sonra oğlu itiraf etmiş: “Okuldan kaçıp maça gittik” demiş. Babası kızmış, oğluna: “Ben senin yaşındayken maç nedir bilmezdim bile!” demiş. Dedektör yine ötmüş. Bunu duyan anne gülmüş ve: “Al işte senin oğlun” demiş. Bu sefer dedektör yine ötmüş… Yalan söylemenin ahlak kurallarında hiçbir yeri yoktur. Bu nedenle bütün inanç sistemlerinde yalan reddedilmektedir. Olayları olduğu gibi yansıtmayan, özü sözü bir olmayan insanlara dünyanın her yerinde “yalancı” denir. Gerçekleri olduğundan farklı şekilde göstermeye çalışmak, karşıdakini kandırmak, aldatmak ya da kafasını karıştırmak için yalan söylemek iknada çok başvurulan bir yöntemdir. Yazımızın başlığına tekrar dönecek olursak. “Dil yalan söyler ama vicdan asla” diyeceğim ama günümüzde insanlar yeni tanıştığı birine on dakika içerisinde ortalama üç yalan söylüyormuş. Buda demek oluyor ki; Yalan, toplum saygısını ve insan vicdanını tahrip eden çirkin bir davranıştır. Diyoruz ve yazımıza devam ediyoruz "Hiç yalan söyler misiniz?" Sorusuna insanların verdikleri cevapları, birçok kere duymuşsunuzdur. Bu cevapların çoğunda, kesinlikle yalan söylemediklerini, ancak gerektiği zaman "Beyaz yalanlar" Söylediklerini ve bunda da bir sakınca görmediklerini belirtirler. İnsanların gösteriş için söyledikleri yalanların örnekleri çok fazladır. Birçok insan evini, arabasını, yazlığını, işinin durumunu, çocuklarının başarısını, spor aktivitelerini, yaptığı alışverişi, gittiği seyahatleri, ailesinin kökenini, atalarının ne kadar asil ve başarılı kişiler olduklarını abartarak ve olduğundan çok daha farklı olarak anlatırlar. Önemli olan insanların söyledikleri değil, yaptıklarıdır. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirdikleri için, genellikle refleks olarak yalan söylerler. Ancak, yalanlarını akıllarında tutamadıkları için, bir konu hakkında verdikleri sayılar, belirttikleri yerler, tavırlar her anlattıklarında değişir. Ve işte burada vicdanımız devreye girer, dilimiz ile söylediğimiz yalanları vicdanımız asla kabul etmez. Vicdan, her insana güzel olan tavrı ve düşünceyi söyleyen, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt eden manevi bir özelliktir. Vicdan kalbimizde bir his olup iyilik yaptığımızda huzur, kötülük yaptığımızda ise rahatsızlık verir. Bu sadece insana özgü ve Allah(c.c) tarafından insanın ruhuna yerleştirilmiş bir kudrettir. Vicdanın en önemli özelliği de tüm insanlarda ortak olmasıdır. Yani bir insanın vicdanına göre doğru olan, diğer insanların vicdanları için de doğrudur. Her şeyden önce şunu unutmamamız gerekir: Her insan şuur sahibi olduğu andan itibaren Allah'ın bizlere ilham ettiği vicdanımızın söylediklerinden sorumluyuz. Etrafımızdaki olayları idrak etmeye başladıktan ve muhakeme yeteneğimizi kazandıktan sonra artık vicdanımızın sesini duyacak, nefsimiz ile vicdanımız arasındaki farkı ayırt edebilecek yeteneğe ve iradeye sahip olacağız demektir. Artık bundan sonra karşılaştığımız olaylar karşısında seçtiğimiz yoldan hesap günü sorgulanacağız; vicdanımıza uyuyorsak ayetlerde haber verildiği üzere, ya Allah'ın sonsuz cennetine layık olacağız ya da nefsimize uyuyorsak vicdanımızın sesine kulak vermiyorsak cehennem azabına layık olacağız. Vicdanımızın en önemli özelliklerinden biri ise insanın kendi kendine doğruyu bulmasına yardımcı olmasıdır. Vicdan, kimse göstermese de biz insanlara doğruyu gösterecektir, ancak önemli olan insanın vicdanına başvurması, onun ne dediğini dinlemesi ve eksiksizce söylediklerini yerine getirmesidir. Bu nedenle vicdan dinimizin temel unsurudur diyebiliriz. İnsan olabilmenin en güzel yanı vicdan muhasebesi yapmaktır. Duygularımıza yön veren sestir vicdanınızın sesi. Onun ışığında verdiğimiz kararlar hep bizi memnun edecek, başımızı yastığımıza koyduğumuzda yaptığımız işlerden vicdan azabı çekmeyeceğiz. Eğer vicdanımızın sesini dinler isek, ona kulak verir isek.
 
Geri
Üst