A
Admin
Yönetici
Yönetici
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Süreçle ilgili hukuki, siyasi ve kültürel adımların atılması gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, Barış Akademisyenleri hakkındaki kararların kaldırılmasını, hasta mahpuslar ve siyasi tutuklularla ilgili adım atılmasını, AİHM kararlarının uygulanmasını, kayyımların geri çekilmesini ve infaz düzenlemesi ile ilgili bayram öncesi düzenleme yapılmasını istedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin komisyon önerisi için de Hatimoğulları, "Yeni çözümün adresi Meclistir. Barış ve demokratik toplum çalışması yürüten bir komisyona acilen ihtiyaç vardır." dedi. Hatimoğlulları'nın açıklaması şöyle: "Öcalan'ın çağrısı asrın çağrısıdır tarihin çok önemli bir sayfasıdır. PKK 12 Mayıs'taki kararları da milattır. Bütün Türkiye halkları için büyük bir şanstır. En çok sorulan demokrasi nasıl gelişecek, Kürtlerin hakkı hukuku ne olacak? İnançlar, kimlikler nasıl eşitçe özgürce yaşayacak? Bu sorulara yanıt bulmak çözümün kendisidir. Onurlu bir barışı hep birlikte inşa etmenin vaktidir. Ortak vatanda eşit yaşamı inşa etme demokratik cumhuriyetle taçlandırmanın tam zamanıdır. Kaybedecek vakit yok. Vakit demokrasinin, adaletin vaktidir. Barış, barış, barış. Adalet, adalet, adalet. EKONOMİ ELEŞTİRİSİ Hükümetin adımları tarihi bir anlam taşımaktadır. Hukuki, siyasi, kültürel adımlar atılmalıdır. İki yıldır uygulanan Şimşek programı var. Sonuç her seferinde daha beter şekilde neticelenmektedir. Halk açlıktan yoksulluktan kan ağlıyor. Yeni süreçle birlikte ekonomide yeni sözler söylemeye ihtiyaç var. Çatışmaların bedelini eksilen lokmalarımızda gördük. Cumhurbaşkanı yardımcısı geçtiğimi gün bu sürecin maliyetini 2 trilyon olarak açıkladı. Bu çok büyük bir rakam. Bu paralar işçiler için harcansaydı bu durumda olmazdık. Sadece 4 ayda faize ödenen para 725 milyar lira. İşçinin emekçinin yoksulun ödediği vergi, faize gidiyor. Adaletsiz vergi sistemi köklü bir biçimde değişmesinin altını çiziyoruz. Barış ekonomisi kurtarıcıdır. Barış ekonomisi mutlaka hayata geçirilmelidir. Kayyım atanıyor, belediye başkanları meclis üyeleri cezaevlerinde. Hukuk ve adalet olmadan barış ve demokrasiye inanç nasıl gelişecek? Toplum bunu soruyor. Yarın Çağlayan'da duruşmalar var. Kente ortak olmak ya da HDK'li olmak da suç değil. Yarın bir tahliye kararının çıkmasının gerektiğini belirtiyoruz. Kobani Davası'nda bir yıldır gerekçeli karar açıklanmadı. Onlar da bunu bekliyor. Buradan bütün mahpuslara selamlarımızı gönderiyoruz. "KAYYIMLAR GERİ ÇEKİLEBİLİR" Erdoğan, ‘Barış ve demokratik toplum sürecinin arkasındayım’ dedi. Sıra yasama ve yargı erkinin sözünü eyleme çevirme vaktidir. Adımlar atılmalıdır. Nereden başlanacak sorusuna net cevaplar verebiliriz. Bunlardan birkaçını saymak gerekirse; Barış Akademisyenleri işine iade edilebilir. Kayyımlar geri çekilebilir. Tutuklu siyasetçiler özgürlüklerine kavuşabilir. AHİM kararları uygulanabilir. Gelin bu düzenlemeleri hızlıca yapalım. Bugün toplum da ve bizdeki beklenti de yasama kadar da yargıdadır da. Bayrama kadar geniş ve kapsamlı infaz düzenlemesi. Gelin bu düzenlemeleri hızlıca yapalım. Çifte bayram yaşatalım. PKK'nın açıkladığı karar sonucu Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdik. Öcalan'ın açıkladığı kısa mesajda da vurguladığı gibi kalıcı barış için mücadele etmemiz gerekiyor. Bugün CHP ile görüşeceğiz. AKP ve MHP ile de görüşeceğiz. Bu süreci bu prensiple devam ettireceğiz. BAHÇELİ'NİN KOMİSYON ÖNERİSİNE DESTEK Çoklu katılım tarihi mutabakat önemlidir. Bu kapsamda da görüşmelerimizde de gündem de olan ve Bahçeli'nin açıkladığı komisyon önerisini de değerli buluyoruz. Yeni çözümün adresi Meclistir. Meclis'te tam yetkilendirilmiş bir komisyona acilen ihtiyaç var. Komisyonda atılması gereken adılar karar verilebilir. Bu sürecin ilerleyen aşamalarını takip edebilir. Barış için halk hazır. Artık boşa harcayacak tek bir saatimiz bile yok. Bizler gece gündüz demeden kapı kapı geziyor. 3 milyon hane ile barışı nasıl tesis edileceğinin çalışmalarını yapıyor. Kürt halkı olmak üzere bizlerin barış, hak hukuk ve adaleti tesis etme borcu var. Cumartesi Anneleri'ne bütün halklara herkese borcumuz var. Bizler barışı gündemimize aldıkça bu topraklar su kadar ekmek kadar ihtiyacımız olduğu barışı tesis edebiliriz. Barış gelirse ülke bölünecek diye insanlar da karşımıza çıkıyor. Allah onlara akıl fikir versin. Barışa bu kadar insan gönü açmışken bunları yapmayın. Bundan vazgeçin gelin hep birlikte barışın sesi olalım. Provokasyon isteyenlerden daha cesuruz. Sayın Meclis Başkanı siz Meclis'i barışın agorası yapabilirsiniz. Hiç bir karanlık güç barışın güvercinin uçmasına engel olmayacak. Bizler mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. DEM Partililere ayrıca sesleniyorum. Bir çalışıyorsak 6 çalışacağız. Gece demeden gündüz demeden daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Demokratik cumhuriyet bu ülkenin parlayan yıldızı olacak."