A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yerel yönetimlere dair beklentilerimiz ülkenin siyasi gündemi nedeniyle o kadar düştü ki. Artık çöpü düzenli toplanan vatandaş konforlu bir yaşam sürdüğünü düşünüyor. Çok da abartıyorsun diyebilirsiniz belki ama İzmir'de yaşayanlar bugünden geriye 1 yıllık zaman dilimini şöyle bir akıllarına getirirlerse ne demek istediğim bir nebze olsun zihinlerde canlanacaktır. Buca'dan Konak'a İzmir'in birçok ilçesinde toplu iş sözleşme görüşmelerinde sendika ve belediyelerin anlaşamaması nedeniyle zaman zaman çöp dağları ile karşılaşmak zorunda kaldık uzunca bir süre. Yerel yönetimlerin toplu iş sözleşmelerinin benzer dönemlere rast gelmesi İzmir'in farklı noktalarında aksamaların peşi sıra yaşanmasına neden oldu. Sendikal hak ve çalışanların refahına bağlı grevlerin dışında da en temel belediye hizmetlerinden biri olan çöp toplama konusunda son dönemde İzmir'de yerel yönetimlerin performansında genel bir gerileme olduğu çok açık. Farklı kamuoyu araştırma şirketleri ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı araştırmalarda vatandaşın kentte büyükşehir belediyesi ve yerel yönetimlerden memnuniyet oranlarının düştüğü, en büyük beklentilerin ise asfaltın düzenlenmesi, düzgün kaldırım yapılması, çöplerin toplanması gibi temel belediyecilik hizmetleri alanında olması çok acı ve düşündürücü. Sokaktan rastgele seçilecek 10-15 kişiyi herhangi bir belediyede görevlendirip yönetim için ne yapacaklarını sorsanız bile çöp toplama işini hiç düşünmeden söylerler ve sıradaki vizyoner projeye geçerler. Mevcuttaki yerel yöneticiler hem hükümetin silkelemeleri hem de kendi vizyonsuzlukları neticesinde olacak ki borç ve maaş ödemekten bırakın vizyoner projeyi çok küçük alanlarda yapabilecekleri olumlu değişikliklerle vatandaşın kalbinde yer edebilecekken kendilerini bu güzellikten de mahrum ediyorlar. BELEDİYEDE TEK KONTEYNER BİLE YOK Durumun vahameti o denli dipsiz bir kuyuya dönüştü ki çöpümüz toplansın diye dua eder hale geldik. Belediyelerin en sevmediği vatandaş profiline sahip olan kişilerden biri olarak, komşularım ve yakın çevrem genellikle olumsuz durumlarda çözüm umudu ile mesleki şapkamdan dolayı sorunlarını genellikle benimle paylaşmayı tercih ediyorlar. Karşıyaka'nın en çok nüfusa sahip olan 40 bini aşkın nüfusuyla Yalı Mahallesi'nde yaşıyorum. Her geçen gün artan nüfus, deprem sonrası hızlanan kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birçok sokakta altyapının yetersiz hale gelmesine, yol ve sokak kaplamalarının ağır araçlar nedeniyle çökmesine, otopark sorunlarının başlamasına, çöplerin yetersiz kalması gibi sorunlara neden oldu. Karşıyaka'da çok uzun yıllardır yeraltı konteynerleri ile çöp toplama düzeninin olduğu mahallede her ne hikmetse birkaç yıl önce Karşıyaka Belediyesi Şehit İlyaş Müşkül Parkı çevresinde bulunan 4 yeraltı konteynerinin 2'sini kaldırıp betonla kapattı. Parkın iki yakasında birer konteynerin kalmasıyla günün her saati farklı sokaklardan atılan çöpler kapasiteyi aşınca konteyner çevresi katı atık toplama sahasına dönüştü. Vatandaşın ek yeraltı konteyneri talebi 'elimizde yok' cevabıyla reddedilirken, 'en azından yer üstü çöp konteyneri koyun bir düzen sağlansın' talebine de Karşıyaka Belediyesi'nin verdiği yanıt 'Konteynerimiz yok' olunca insan şaşırmadan edemiyor. Refah ve kaliteli yaşam endeksinde Türkiye'nin zirvesinde yer alan Karşıyaka Belediyesi bir çöp konteynerine dahi sahip değilse bizim elimizden ne gelir?