A
Admin
Yönetici
Yönetici
Nihat AK/EGE TELGRAF- Yılın en sıcak günlerinde termometreler 43 dereceyi gösteriyor, cehennem sıcakları hem ormanları hem kan stoklarını eritiyor. İzmir’in ciğerleri küle dönerken, hayatı tutan damarlar da sessizce boşalıyor. Tam da bu tükenişin eşiğinde, başlatılan kampanya heyecanlandırdı. Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, Ege Telgraf’a yaptığı değerlendirmede, kampanyanın hayat kurtaran ve doğaya nefes olan yönlerine dair önemli bilgiler paylaştı. 3 CAN, 3 FİDAN Bu anlamlı kampanyayla, vatandaşların bir yandan 3 kişinin yaşamına umut olurken, diğer yandan doğaya da 3 fidanlık bir nefes bıraktığını vurgulayan Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, “Bu yılın en dikkat çekici yeniliği, insan hayatının yanında doğaya da can vermeye odaklanan bir farkındalık hamlesi oldu. Türk Kızılay Kan Hizmetleri Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’ın öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan iş birliği çerçevesinde her kan bağışında bulunan gönüllü adına 3 fidan doğaya kazandırılıyor. “Kan ver, hayat kurtar” sloganı, bu bağlamda sadece bir insana değil, aynı zamanda doğaya, ormanlara, ağaçlara da umut olmanın sembolü haline geldi. Orman yangınlarının gölgesinde başlatılan bu anlamlı kampanyayla, vatandaşlar bir yandan 3 kişinin yaşamına umut olurken, diğer yandan doğaya da 3 fidanlık bir nefes bırakabiliyor. Bu yaz kan bağışı, bir iyilik halkası gibi hem kalplerde hem topraklarda yeşeriyor. Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürlüğü, İzmir, Manisa ve Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi genelinde 95 hastanenin kan ihtiyacını karşılamak için gece gündüz demeden görev başında. Günlük ortalama bin 500 ünite kan alımıyla yaklaşık 4 bin 500 kan bileşenini hastanelere ulaştıran ekipler, yalnızca sağlık hizmeti sunmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumda gönüllülük ve farkındalık ruhunu da yeşertiyor” dedi. MAHALLECE KAN VERİYORUZ Kurdukları güçlü iş birlikleri sayesinde, kan bağışında önemli bir ivme yakaladıklarını dile getiren Dr. Dolaş, “Sıcak yaz aylarında “Mahallece Kan Veriyoruz” sloganıyla toplumun kalbine dokunuluyor. Üniversitelerin ve okulların kapalı olduğu, vatandaşların tatile çıktığı bu dönemde, mahallenin devletteki sesi olan muhtarlarla birlikte düzenlenen kan bağışı kampanyaları, Ege çeperinde hayatın yeniden yeşermesine vesile oluyor. Mahalle meydanlarında, çadır önlerinde kurulan gönüllülük köprüleri sayesinde binlerce insanın hayatı kurtarılıyor. Dönemsel projelerle il milli eğitim müdürlükleri ile iş birliği içinde yürütülen çalışmalar, çocukların anne ve babalarını kan bağışı konusunda teşvik etmesiyle adeta bir sosyal dönüşüm hikâyesine dönüşüyor. Bu bağlamda, bir yılda 40 bin ünite kan bağışıyla Türkiye şampiyonu olan il milli eğitim müdürlükleri, hem hayat kurtarıyor hem de geleceğin bilinçli bağışçı nesillerini yetiştiriyor. Bir diğer stratejik iş birliği ise Türk Silahlı Kuvvetleri ile yürütülüyor. Kökleri Osmanlı dönemine dayanan, hasta ve yaralı askerlere yardım amacıyla kurulan Kızılay’ın bu tarihi misyonu, günümüzde de Mehmetçiklerimize verilen eğitimler ve ordu mensuplarının gönüllü kan bağışlarıyla devam ediyor” diye konuştu. ‘ACİL DEĞİL SÜREKLİ’ Alternatifi olmayan kan bağışının aslında bir insanlık görevi olduğu hatırlatan Dr. Dolaş, Kan acil değil, sürekli ihtiyaçtır. Günlük hayatın içinde afetler, kazalar ve hastalıklar her an bir yardım çığlığı olarak karşımıza çıkabilir. İşte bu yüzden herkesi kan bağışı yaparak bir iyilik hareketinin parçası olmaya davet ediyoruz. İzmir’de kan verebilecek nüfus 3 milyonun üzerinde. Tüm hastanelerin yıllık toplam kan ihtiyacının yaklaşık 165 bin ünite civarında olduğunu göz önünde bulundurursak İzmir’de yaşayan her 5 kişiden sadece biri yılda bir kez kan bağışı yapsa, bu ihtiyaç düzenli şekilde karşılanabilir. Kan Bağışı noktaları hakkında bilgi alabilmek için yurttaşlarımız 168 çağrı merkezi, egebölgekanmerkezi,izmirkanbağışımerkezi ve kanver.org resmi sitemizden ulaşabilir” ifadelerini kullandı. YENİ BAŞARI HİKAYELERİ Kan bağışlarında tarihi başarılara imza attıklarını belirten Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, kurum çalışanlarına şu cümlelerle sesleniyor, “Bu büyük başarının ardında, ülkemizin dört bir yanında gece gündüz demeden görev yapan; bağışçı kazanımından üretim süreçlerine kadar emeği geçen her birinizin özverisi, gayreti ve inancı yatmaktadır. Her biriniz, bu başarının önemli bir parçasısınız. Bu sadece bir sayı değil; arkasında yüzbinlerce insanın hayatına dokunan, sizlerin emeğiyle, çabasıyla ve inancıyla mümkün olmuş bir başarıdır. Hep birlikte başardık. Bu başarıda alın teriniz var. Gösterdiğiniz özveri, sahadaki titiz çalışmalarınız, bağışçılarla kurduğunuz güven köprüleri ve yüksek koordinasyon kabiliyetiniz, bu başarının gerçek mimarlarıdır. İnanıyorum ki bu özveri ve kararlılıkla, bu yıl ilk kez yıllık 3 milyon kan bağışını aşarak yeni bir başarı hikâyesi daha birlikte yazacağız.”