A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ne zaman bir kamu kurumu yetkilisine ulaşıp açıklama istemeye kalksak, karşımıza bürokratik bir duvar çıkıyor: “Valilikten izin almanız gerekiyor” ya da “Bakanlığa yazı yazmamız lazım.” Son örnek, akran zorbalığı gibi oldukça önemli bir konuda yaşandı. Günümüz çocuklarının sıkça karşılaştığı bu problem, ailelerin ve eğitimcilerin de gündeminde. Toplumun her kesimini ilgilendiren bu konu hakkında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden bir sosyologla görüşmek istedik. Amacımız kamuoyunu bilinçlendirmek, anne babalara yol göstermekti. Ama ne yazık ki aldığımız ilk yanıt şu oldu: “Valilikten izin almadan konuşamayız.” Peki, soruyoruz: Bu kadar önemli ve hassas bir konuda kamuoyu bilgilendirilmeyecekse ne zaman bilgilendirilecek? Sosyolog bir uzmanın konuyla ilgili iki cümle kurabilmesi için gerçekten üst makamlardan resmi izin mi alınmalı? Bu kadar merkezden yönetilen bir iletişim anlayışıyla ne kadar şeffaf olunabilir? Bu yalnızca bir örnek değil. Kısa bir süre önce, Bingöl İŞKUR İl Müdürü’nden demeç istedik. Yanıt yine şaşırtmadı: “Bakanlığa yazı yazmamız lazım.” Aradan haftalar geçti, halen bir dönüş olmadı. Bakanlıktan dönecek yazı mı bekleniyor, yoksa o yazı yazıldı mı, yazılmadı mı onu da bilmiyoruz. Gazeteci olarak asli görevimiz halk adına soru sormak, halkın duyması gereken bilgileri kamuoyuna sunmaktır. Ancak geldiğimiz noktada bu görevi yerine getirebilmek için sürekli olarak valilik onayı, bakanlık izni, kurumlar arası yazışmalar gibi bürokratik süreçlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Valilik onayı kısmını “Kurum aleyhine ve idareyi zora düşürecek bilgi paylaşımının yapılmaması, mahrem bilgilerin basın yoluyla kamuoyuna aktarılmaması” olarak biliyoruz ancak öyle bir hale getirildi ki, en küçük bir bilgi isteminde hemen Valilik adresi gösteriliyor. Kurum amirlerinin açıklama yapma konusundaki çekincesi artık bir istisna değil, kural haline geldi. Oysa kamu kurumlarında görev yapan yetkililer, sadece kendi kurumlarının değil, aynı zamanda halkın hizmetindedir. Özellikle toplumsal meselelerde inisiyatif almak, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve açıklıkla konuşmak, görevlerinin bir parçasıdır. Kamu kurumları şunu mu istiyor? Bizler de kamudan bilgi almak yerine her duyduğumuzu, her söyleneni iddia olarak yazıp “Varsa cevabınız yollayın yayınlayalım” diyelim. İddialarla kirlendikten sonra varın kendinizi temizleyin! Ha bir de Bingöl Üniversitesi vardı... Akademik kurumların toplumu aydınlatması, bilimsel verilerle kamuoyunu yönlendirmesi beklenir. Ama gelin görün ki, üniversitenin basın birimine ulaşmak da başlı başına bir mesele. Kısacası, Bingöl’de bilgiye ulaşmak için sadece doğru soruları değil, doğru izinleri de bilmek gerekiyor. Belki de gazeteciler için yeni bir rehber hazırlanmalı: “Bir Habere Ulaşmanın 10 Resmi Yolu!”