A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yıllar var ki, milletimizin omuzlarında ağır bir yük, gündelik hayatımızın neredeyse doğal bir parçası haline gelmiş bir endişe kaynağıydı terör. Bu karanlık bulut, yalnızca can kayıplarına değil, aynı zamanda geleceğe dair umutlarımıza, çocuklarımızın kahkahalarına, gençlerimizin hayallerine de kastetti. Ne zaman bir tebessüm filizlense ne zaman bir gelecek planı yapılsa, o kasvetli gölge üzerimize çöken bu ağır yükün hafiflediğine, sislerin dağılmaya başladığına dair güçlü emareler beliriyor. Son dönemde atılan kararlı adımlar, geliştirilen diyaloglar ve güçlenen toplumsal mutabakat, terör illetinden arınmış bir Türkiye tasavvurunun artık ulaşılabilir bir hedef olduğunu müjdeliyor. Devlet aklının dirayetiyle milletimizin sağduyusu el ele verdiğinde, bu topraklardan yalnızca güvenliğin değil, aynı zamanda müreffeh bir geleceğin de filizleneceğine olan inancımız tamdır. Burada hedefimiz, yalnızca silahların suskunluğu değil; her birimizin ruhuna işleyecek, kalıcı huzurun tesisidir. Terörün karanlığının çekildiği her bir karış toprağımızda, her bir dağ yamacında yeni umut tohumları yeşermeye adaydır. Bugünün sessiz ama kararlı adımları, yarının bereketli bir kalkınma ırmağına dönüşme potansiyeli taşıyor. Aziz milletimiz, bu sükuneti ve huzuru fazlasıyla hak etti. Bugün tarlasında alın teri döken çiftçimiz, artık sabah haberlerini kaygıyla değil, umutla dinliyor. Evladını okula gönderen annenin yüreği, düne göre çok daha ferah. Çünkü bu millet, maruz kaldığı onca badireye rağmen, her defasında küllerinden doğacak dirayete sahiptir. Bu noktaya gelinmesi elbette kolay olmadı. Zorluklarla elde edilen her zaferin kıymeti bir başkadır. Bugün atılan her temelde, hizmete açılan her yolda, toprağa dikilen her fidanda bu mücadelenin izlerini ve kazanımın değerini görüyoruz. Memleketimiz şifa buluyor. Ve bir gün hep birlikte yeni bir sabaha uyanacağız. Haber bültenlerinde: “Bu sabah Türkiye'nin hiçbir köşesinden silah sesi duyulmadı.” İşte o gün, bu milletin gerçek yükselişinin, aydınlık yarınlara doğru kararlı yürüyüşünün başlangıcı olacaktır. Değerli okur, aydınlık sabaha erişmek için bugünden itibaren her birimize düşen görevler var. Birbirimize daha sıcak bir tebessümle yaklaşmalı, yardımlaşma elimizi daha cömertçe uzatmalı, zihinlerimizi kemiren önyargılardan arınmalıyız. Unutmayalım ki kalıcı huzur, yalnızca devlet politikalarının bir sonucu değil, aynı zamanda fertlerin gönlünde yeşeren bir barış iklimiyle mümkündür. Terörü yalnızca coğrafyamızdan değil, kalplerimizden de söküp atmalıyız. Zira hakiki barış, insanların birbirine yeniden güvenle baktığı, kalplerin birbirine ısındığı noktada filizlenir. Hep birlikte, daha adil, daha müreffeh ve daha huzurlu bir Türkiye idealine doğru yürüme bilinciyle... Selam ve dua ile.