A
Admin
Yönetici
Yönetici
Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan son araştırma, doğum sırasında elde edilen amniyotik sıvının organ naklinde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koydu. Kök hücreler, büyüme faktörleri ve antiinflamatuar bileşenler açısından zengin olan bu biyolojik sıvının, özellikle karaciğer koruma solüsyonlarına güçlü bir alternatif olabileceği belirlendi. Yapılan deneyler, amniyotik sıvının organları daha uzun süre sağlıklı tutarak hücre hasarını azalttığını ve kullanılamaz durumda olan karaciğerleri nakle uygun hale getirme imkânı sunduğunu gösterdi. Organ Naklinde Yeni Umut: Amniyotik Sıvı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ve Tıbbi Biyoteknoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Dandin, karaciğer nakli için bekleyen hasta sayısının her yıl artmasına rağmen uygun organ bulunamaması nedeniyle çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Doç. Dr. Dandin, Türkiye’de yılda yaklaşık 2 bin 500 kişinin karaciğer beklerken hayatını kaybettiğini, diyaliz hastası böbrek nakli adaylarının sayısının ise 25 bine yaklaştığını belirtti. Verici yetersizliği ve koruma şartlarının yetersizliği nedeniyle birçok organın nakle uygun olmadan elden çıktığını ifade etti. Klasik Solüsyonların Sınırları ve Amniyotik Sıvının Avantajları Nakil sürecinde organların uygun şekilde korunmasının hayati önem taşıdığını söyleyen Doç. Dr. Dandin, klasik koruma solüsyonlarının karaciğer üzerinde toksik etkiler yaratabildiğini belirtti. Bu solüsyonlar hem soğuk depolama hem de makine destekli perfüzyon sistemlerinde kullanılsa da, amniyotik sıvı ile yapılan deneylerde apopitoz yani programlanmış hücre ölümünün azaldığı, hücre nekrozunun ise 7 saat sonunda görülmediği tespit edildi. Ayrıca oksijenlenme, direnç ve safra üretimi gibi kritik fonksiyonlarda amniyotik sıvının klasik solüsyonlara göre çok daha üstün sonuçlar verdiği gözlemlendi. Nakle Uygun Olmayan Karaciğerleri İyileştirme Çalışmaları Araştırmanın en dikkat çekici hedeflerinden biri, patolojik inceleme sonucunda kullanılamayacak denilerek çöpe atılan karaciğerlerin amniyotik sıvı ile iyileştirilip nakle uygun hale getirilmesi. TÜSEB’e yeni bir proje başvurusu yapan Doç. Dr. Dandin, bu çalışmayla fibrozis gibi karaciğer hastalıklarında sıvının iyileştirici etkisinin araştırılacağını açıkladı. İnsan üzerinde yapılacak yeni projede 18 hasta ile amniyotik sıvı ve klasik koruma solüsyonlarının karşılaştırılması planlanıyor. Diğer Organlarda ve Gelecekteki Uygulamalarda Potansiyel Kullanım Amniyotik sıvının sadece karaciğerle sınırlı kalmayıp pankreas, böbrek ve uterus gibi organlarda da kullanılması öngörülüyor. Bu biyolojik sıvının organ açığını önemli ölçüde azaltma potansiyeli, organ nakli alanında devrim yaratma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Doç. Dr. Dandin, kök hücre ve büyüme faktörleri içeren bu tür biyolojik solüsyonların rejeneratif tıp ve kişiye özel tedavi yöntemlerinde geleceğin önemli araçları olacağını vurguladı. Biyolojik Solüsyonlar ve Tıbbın Geleceği Doç. Dr. Dandin, biyolojik içerikli solüsyonların sadece organ korumada değil, hibernasyon temelli projeler ve uzun süreli uzay görevleri gibi alanlarda da kritik bir rol üstlenebileceğine dikkat çekti. NASA gibi kurumların uzun uzay yolculuklarında astronotların metabolik faaliyetlerini azaltmak ve yaşam desteği ihtiyaçlarını minimize etmek için bu tür sıvılara ilgi gösterdiğini belirtti. Ayrıca, ileri evre kanser tedavilerinde ve kişiye özel tıpta biyolojik solüsyonların rejeneratif ve iyileştirici ajanlar olarak yeni kapılar açabileceği ifade edildi.