A
Admin
Yönetici
Yönetici
“Benim hırsızıma dokunma diyen muhalefetin yeni stratejisini duyunca ben de sizler gibi önce gözlerimi ovuşturdum. Evet, yanlış duymadınız artık muhalefetimiz zıplıyor! Harvard'da tez konusu olacakmış. Ne güzel değil mi? Batı bizi sonunda anlayacak: "Türkler neden zıplıyor?" diye makaleler yazacaklarmış. Bakın şu işe, yıllardır "Muhalefet ne yapıyor?" diye soranlara artık net bir cevabımız var: ZIPLAYOR! Hem de öyle böyle değil, stratejik doktrin hazırlamışlar. 2071 vizyonu mu dediniz? O da var! Fetih'in 1000. yılında herhalde uzaya zıplayacağız. Partideki dâhiler oturmuş düşünmüş: Madem yerçekimine bile kafa tutuyoruz, sistem mi dayanır bize? Her zıplayışta "Biz buradayız ve havadayız" mesajı veriliyormuş. E tabi, yerde dursan göremezler! NASA ile görüşmeler başlamış bile. Bir milyon kişi aynı anda zıplarsa dünya ekseninden kayarmış. Vallahi bizimkilerin ekseni çoktan kaydı da dünyayı boş verin. Mao emmileri de bunu denemişti yıllar önce. Ne yapalım, solculuk, beyin fukaralığının neticesidir deyip geçiyoruz işte Ekonomik boyutu da düşünülmüş hani. Spor salonu masrafından kurtulacakmışız. Tabii ayakkabı masrafı artacak ama olsun, yerli ekonomiye katkı(!) Bu arada parti tabanının boyu uzarsa diye de tedirginler. Korkmayın beyler, boy uzasa ne olacak? Hiç değilse yukarıyı görürsünüz. En çok da "Toplu Zıplama Bakanlığı" projesi hoşuma gitti. Her ile bir "Zıplama İl Başkanı" atanacakmış. Bürokrasiye yeni bir soluk! CV'nize "profesyonel zıplayıcı" yazabilirsiniz artık. Kim bilir, belki yakında "Zıplama Bilimleri Fakültesi" bile açılır. Kanguru maskotu da düşünülmüş. Avustralya'dan sonra kanguru denince akla Türkiye gelecek. Turizme katkısı da cabası! Düşünsenize, turistler "Turkish Jump" diye fotoğraf çektirecek. Bu stratejik planın hazırlanmasında hiçbir kangurunun zarar görmediğini özellikle belirtmişler. İyi de bizim aklımıza ne oldu, onu yazan olmamış. Velhasıl, tarihte ilk defa bir muhalefet partisi, yerçekimine muhalefet etmeye karar vermiş durumda. Darısı diğer doğa kanunlarına... Kim bilir, belki bir gün termodinamiğin ikinci yasasına da karşı çıkarız. Şimdilik bu kadar. Ben bir "zıplama koordinasyon merkezi" toplantısına yetişmeliyim. Malum, "en yükseğe kim zıplıyor" tartışması var gündemde... Yok yok yanlış anlamayın bizim Bektaşi Dergâhında böyle akıl fukaralığı bulunmaz erenler. Dergâha değil, en yakın Cümhüriyet Halk Fırkası’na, pardon Cumhuriyet Halk Partisi binasına gideceğim. Not: Bu yazıyı yazarken hiçbir metafor (mecaz-ı mürsel) zarar görmedi. Görseydi de zıplayarak kurtulurdu zaten.