Yunanistan’ın onurlu halkına çağrı…

A

Admin

Yönetici
Yönetici
689e57f4da6924d71005134b.jpg

Çarşamba günü, içerisinde bilinmeyen sayıda İsrail askerinin de olduğu Crown Iris adlı yolcu gemisi Yunanistan’ın Volos Limanı’na yanaştı.

Gazze’de yaşanan soykırıma sessiz kalmayan yüzbinlerce Yunanlı gibi Volos halkı da limanda toplandı, protesto gösterisi düzenledi.

Sonuç mu, Yunanistan polisi İsrail kafilesini otobüslere bindirip ardından göstericileri ses bombalarıyla dağıttı.

Aynı gün İsrail savunma firması Elbit Systems, ismi açıklanmayan bir Avrupa ülkesiyle 1,635 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

689e57edda6924d710051349.jpg
Volos halkı, protesto gösterisi düzenledi.

Anlaşmaya göre İsrail firması söz konusu ülkeye uzun menzilli, hassas vuruşlu topçu-roket sistemleri ve insansız hava araçları satacak.

İsmi açıklanmayan ülke kim sorusunu çok düşünmeye gerek yok.

Atina daha önce de Elbit System’a milyarlarca dolar ödemişti, bu kez de alıcı yüzde 99 ihtimalle Yunanistan Savunma Bakanlığı.

Yunanistan’ın onurlu insanları, Gazze’ye bomba olarak dönecek bu satışa izin vermemeli. Dendias’ın Yunan halkının duygularını sömürmesine engel olmalı.

Ben Türk bir gazeteciyim, benim söylediklerimin önemi yok ama eski bir asker, eski bir bakan olan Dimitris Avramopoulos, Kreport.gr’de ne yazdı:

“Türkiye’nin rolüne dair algının, tehdit ve korku duygusuyla şekillendiği bir saplantı içindeyiz. Türkiye’yi yalnızca bir tehdit olarak görme saplantımız, yalnızca ülkenin uluslararası konumunu değil, aynı zamanda Yunan vatandaşlarının psikolojisini de olumsuz etkiledi.”

Dimitris Avramopoulos, bunları Türkiye’yi değil Yunanistan’ı çok sevdiği için yazıyor, üzerinde mutlaka düşünmek gerek.

Ege’de anlaşamıyoruz ama halklarımız Gazze’de yapılan soykırıma karşı çıkmakta anlaştı.

689e5822da6924d710051352.jpg


Yunanistan Savunma Bakanı Dendias

Yunanistan’ın onurlu halkı, Gazze’ye, bebeklere, çocuklara, kadınlara ve sivillere ölüm olarak dönecek bu satışı durduracak güce sahip ve biz karşı kıyıda yaşayanlar olarak bu yöndeki her çabayı avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlamaya hazırız.

Bitirirken yine Dimitris Avramopoulos’a kulak verelim: “Ne yazık ki, özellikle komşularımızla ilişkilerimiz söz konusu olduğunda, fobik bir sendrom birçok kişinin düşüncesine hâkim olmaya devam ediyor; güvensizlik yaratıyor ve öz güvenimizi azaltıyor; bu da çoğu zaman gerçekle tamamen çelişiyor. Bu tutum, onu geliştirenlere geçici mikro-politik ve kişisel faydalar sağlıyor, ancak ülkeye ciddi zararlar veriyor.”

Avramopoulos’un zarar gördüğünü söylediği ülke Türkiye değil Yunanistan, mikro-politik fayda peşinden koşanı zaten hepimiz biliyoruz.

Alaska’dan ne çıkmaz?

Oval Ofis’te zaman zaman yaşananlara benzer bir kavga görmeyeceğimiz kesin.

Buna karşın Putin karşısında hep ezik olmakla suçlanan Trump’ın beden dili “Ağır abi” pozisyonunda olacaktır.

Putin, Trump’ın yapacağı konuşmadan daha uzun bir konuşma yapmaz.

Buna karşın Putin’in kısa konuşmasından daha çok sonuç çıkarabiliriz.

Trump, Putin ve Zelenskiy’nin katılacağı üçlü bir zirveye dair somut bir tarih çıkması sürpriz olur.

Buna karşın ABD, Rusya ve Ukrayna, dışişleri bakanlarının katılacağı 3’lü bir zirve haberi gelebilir...

Çerçioğlu’nun geçmişine dair…

Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip, Ak Parti’ye katılmasına dair çok eleştiri ve yorum okudum.

Devam eden davalar, geçmişte kurulan siyasi ilişkiler, belediye başkanlığı dönemi ihaleleri, bunlarla ilgili yargı tehdidi olduğu iddiaları, lehte ya da aleyhte daha bir sürü cümle kuruldu, bir süre de kurulacak gibi.

689e57dcda6924d710051346.jpg


Siyasetin doğası gereği bunlar olacaktır, içinde iftira ve hakaret olmadığı sürece siyasetçiler verdikleri kararlar, söyledikleri cümleler nedeniyle eleştirilebilir.

Bunların hepsine evet ama dün sabah karşıma çıkan Nazilli’nin kenar mahallesinde yaşadı, sekreteri olduğu adamın oğluyla evlendi kısmı siyasi eleştirinin ötesine geçen bir çizgi.

Çerçioğlu, CHP’de siyaset yapmaya başladığında da yaşam öyküsü buydu, o zaman sorun edilmeyen özgeçmişin bugün karakter doğrayacak şekilde sunulması ne doğru ne de şık bir davranış.

İster savaş ister siyaset, ister medya fark etmez, bir iş yaparken vicdanımızı unutmamamız lazım.

Özel’i yalancı çıkarmak…

Özlem Çerçioğlu meselesinde dikkatimi çeken bir diğer mesele CHP Genel Başkanı Özel’in Çerçioğlu’nu Kılıçdaroğlu’nun aday gösterdiği sözlerini yalanlamaya çalışan CHP’li hesaplar oldu.

Arşiv yalan söylemez, dönüp baktım ben de.

30 Ağustos 2023’te Söke’de bir temel atma töreninde konuşmuş Kılıçdaroğlu ve “Önümüzdeki süreçte de Özlem Başkanımız, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevine devam edecek” demiş.

Bu cümle kurulduğunda daha yerel seçimlere 7 ay zaman vardı.

Biraz daha taradım, CHP’de adaylığı 7 ay önceden ilan edilen başka bir büyükşehir belediye başkanı bulamadım.

Kılıçdaroğlu, artık genel başkanlığa aday olmayacağını söylüyor ama Kılıçdaroğlu’na destek veren hesaplar her fırsatta Özel’i hedef alıyor.

İlginç bir psikoloji bu doğrusu…
 
Geri
Üst