A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/7471 E., 2022/9793 K. "İçtihat Metni" Mahkeme : EDİRNE 1. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ihraç etme Hükümler : Mahkûmiyet Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : A.Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde; Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanık müdafiinin dosyaya sunduğu 22/08/2022 tarihli dilekçesindeki “Sanık kapalı cezaevinde kalma sürecini tamamladığı için, temyiz hakkından feragatın kabulü ile yeniden mağduriyet yaşamaması için ivedilikle kesinleştirmenin yapılmasını arz ve talep ederiz.” şeklindeki beyanı temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğundan, temyizden vazgeçmesi nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, B.Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde; Temyiz incelemesi; sanık ... müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık ... hakkında duruşmalı olarak, sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin süresinden sonra olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 318. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek ve sanıklar ..., ... ve ... yönünden duruşma talebi bulunmadığından temyiz incelemesi sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden duruşmasız olarak, yapılmıştır. Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri gereğince, hükmün dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi nedenle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, sanıkların eylemlerinin delillerle ayrı ayrı ilişkilendirilip ve bu şekilde cezaların şahsileştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukukî durumlarının saptanması gerekirken, açıklanan bu ilkelere uyulmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenlerle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, bozmanın niteliği ile adli kontrol süresi ve adli kontrol koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanıklar ... ve ... hakkında verilen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerinin reddine, C.Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde; Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 02/01/2019 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 03/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. TEFHİM TUTANAĞI 03.10.2022 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...'in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ... 'nun yokluğunda, 13.10.2022 tarihinde açık olarak okundu. --- T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/697 E., 2016/1368 K. "İçtihat Metni" Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hükümler : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet (Sanıklar ... , ... , ... , ... ve ... hakkında) 2- Değişen suç vasfına göre uyuşturucu madde ithal etme suçundan mahkûmiyet (Sanıklar Burhan, Kutbettin, ... ... , ... ve ... hakkında) GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : A) Sanıklar ... , ... ve... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan; sanıklar Burhan, Kutbettin, ... ve ... hakkında ise ./.. “uyuşturucu madde ithal etme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; hükme esas alınan sanık ...'ye ait telefon görüşmelerine ilişkin çözüm tutanaklarının, sanığın sorgusunun yapıldığı Mahkemenin 10.12.2012 tarihli oturumunda okunduğu ve sanığın da, okunan çözüm tutanaklarının kendisine ait olmadığını ileri sürmesine karşın, Mahkemenin 05.02.2013, 21.05.2013 ve 03.10.2013 tarihli oturumlarında; çözüm tutanaklarındaki görüşmelerini kabul ederek kendisine ait olduğunu, ancak bu görüşmelerin içeriğinin uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olmadığını söylediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Suç konusu eroinin naklinde kullanılan sanık ...'a ait ... plakalı aracın müsaderesi konusunda mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... , ... , ... , ... , ... ...ve ...'in müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve...'in temyiz itirazları ile sanıklar ..., ..., ... ve ...'in müdafilerinin duruşmadaki savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ... ve ...yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezalarının süresi ile tutuklama tarihlerine göre sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki salıverilme ve hükmolunan hapis cezalarının süresine göre sanıklar ...ve ... hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ilişkin isteklerin reddine, B) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ithal etme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Telefon görüşmelerine ilişkin çözüm tutanaklarının içeriği ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre; sanığın, suç konusu eroini ithal ettiğine ya da ithal suçuna iştirak ettiğine ilişkin delil bulunmadığı; sabit olan fiilinin, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçuna yardım etmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, TCK'nın 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları ile aynı Kanun'un 39. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken "uyuşturucu madde ithal etme" suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları ile müdafiinin duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA, tutuklama şartlarında değişiklik bulunmadığından sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, C) Sanıklar ... ve... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıkların suçuna iştirak ettiklerine veya ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgileri olduğuna ilişkin, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanıklar hakkında (Kapatılan) ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/36 esas sayılı dosyasında 13.11.2012 tarihli kararı ile CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince verilen yurt dışına çıkmamak adli kontrol tedbirinin uygulanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, gereği için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. TEFHİM TUTANAĞI 28.04.2016 tarihinde saat: 15.00'de verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...'ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ... ve sanık ... müdafii Avukat ...'ın yüzlerine karşı, sanık ... müdafii Avukat ... ve sanıklar ... ve ... müdafii Avukat ...'ın yokluklarında 28.04.2016 tarihinde yöntemine uygun biçimde, açık olarak okunup anlatıldı. --- T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/132 E., 2016/778 K. "İçtihat Metni" Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma (tüm sanıklar hakkında) Hüküm : Mahkûmiyet (tüm sanıklar hakkında) Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır. A)Sanıklar ..., Hüseyin, ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ve sanık ...'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre, sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine, B)Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Savunmasının aksine, suç konusu uyuşturucu maddeyle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık hakkında 08.01.2014 tarihli ara kararı ile verilen "yurt dışına çıkış yasağı konulmasına" şeklindeki adli kontrol tedbirinin uygulanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, gereği için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.