A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/16143 E., 2025/3989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/687 E., 2023/696 K.
SUÇLAR : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanıklar Muhammed ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.12.2022 tarihli ve 2017/228 Esas, 2022/408 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanıklar ..........,'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 17 yıl 6 ay hapis ve 35.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 43, 58, 61/7, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 30 yıl hapis ve 66.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hukuki kesinti oluşturmayan 17.08.2017 tarihli temyiz dışı olaya ilişkin Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/64 Esas ve 2019/371 Karar sayılı 08/03/2022 kesinleşme tarihli ilamıyla verilen 11 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 1.020,00 TL adli para cezasının temyize konu dosyada belirlenen cezadan mahsubu ile sanığın neticeten 18 yıl 6 ay 15 gün hapis ve 65.640,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
c-) Sanıklar ... ve ...'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 43, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 43.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re'sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek ve sanık ... hakkında 13.04.2016 tarihli eyleme ilişkin beraat kararı verilerek hükmün zincirleme suça ilişkin 6 (b) maddesinin beşinci paragrafının hükümden çıkarılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, neticeten 17 yıl 6 ay hapis ve 35.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Hükmün eksik inceleme ile verildiğine, ilk derece ve istinaf mahkemesi hükümlerinin gerekçesiz olduğuna, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, suçun unsurlarının oluşmadığına ve yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, 13.02.2016 tarihli olayda uyuşturucunun taşındığı araçta bulunan temyiz dışı ...hakkında beraat kararı verilmesine karşın araçta dahi bulunmayan sanık hakkında ceza verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, usule uygun alınmış fiziki takip ve arama kararlarının dosyada bulunmadığına ve 17.09.2016 tarihli olayda sanığın olay yerinde dahi bulunmadığına ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, yeterli delil bulunmadığına, sanık hakkında verdiği iki isim nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, 5237 sayılı Kanun'un 188/5 madde ve fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığına, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine ve buna yönelik ilk derece mahkemesince gerekçe gösterilmediğine ilişkindir.
3. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve hükmün gerekçesiz olduğuna ilişkindir.
4. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemleri;
Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve hükmün gerekçesiz olduğuna, dosyadaki tek delilin istihbarat bilgisi olduğuna, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, HTS kayıtlarında sanık aleyhine bir bulguya rastlanılmadığına, parke döşeme işçisi olan sanığın alem yapmak için orada bulunduğuna ve eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ilişkindir.
5. Sanık ... ve müdafilerinin temyiz istemleri;
Hükmün eksik inceleme ile verildiğine, usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
6. Sanık ... ve müdafilerinin temyiz istemleri;
Usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, Cumhuriyet savcısının talimatı olmaksızın gözaltı işlemi yapıldığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, dosyada hukuka uygun tek bir delilin dahi olmadığına ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gereken tek sanığın ... olduğuna ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu teknesiyle naklettiği ve 13.02.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucunun taşınması sırasında öncü araçta bulunmak suretiyle atılı suçu işlediği iddialarına ilişkin olarak;
Sanık hakkında 13.02.2016 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden soruşturma başlatıldığı, aynı gün yakalama, ifade alma ve benzeri adli işlemler yapıldığı ve bu suretle fiili kesintinin oluştuğu, akabinde sanığın suç işleme kararını yineleyerek 17.09.2016 tarihinde ikinci kez aynı nitelikte başka bir suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; belirtilen eylemlerin ayrı ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edildiği anlaşılmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, eksik inceleme bulunmadığı ve 17.09.2016 tarihli olayda yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, olay yönünden diğer sanıklar ... ve ...un 19.12.2016 ve 20.12.2016 tarihli savcılık beyanları ile sanığı fotoğrafından teşhisleri, sanığın suç tarihinde ve bir gün öncesinde diğer sanıklar ... ve ...ile yaptığı görüşmelere ait HTS kayıtları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanığa ait teknenin suça konu uyuşturucuların yakalandığı araca 87 metre mesafede ve motor bölümünün sıcaklığını devam ettirdiği şekliyle görülmesi, sanığın suça konu uyuşturucuyu göl üzerinden naklettiği sırada kıyıda kendisini bekleyen sanıklardan ...ile suç tarihinde saat 01.19 ile 02.11'de görüşmelerine ilişkin arama kayıtları ve 13.02.2016 tarihli olay yönünden fiziki takip ve olay tutanakları ile iletişimin tespiti çözüm tutanakları ve ekspertiz raporu uyarınca sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanıklar ...ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte nakletmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, göl kıyısına balık almak için geldiklerini beyan eden sanıklar savunması, sanıklar ...ve ...'nin kolluk aşamasında müdafii huzurunda alınan beyanları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanıkların içerisinde bulunduğu aracın suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği ... plaka sayılı minibüse ve uyuşturucuların nakledildiği tekneye yakın mesafede bulunması, sanıkların aracın içerisine gizlenmeye çalışır şekilde yakalanmaları, sanık ...'ın suça konu uyuşturucuyu göl üzerinden nakleden diğer sanık ... ile suç tarih ve saatinden kısa süre önce 16.09.2016 tarihinde 2 defa ve diğer sanık ... ile 9 defa yaptığı görüşmelere ilişkin HTS kayıtları ve ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanıklar ...ve ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte nakletmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanıkların eylemlerini temyize konu diğer tüm sanıklarla birlikte en az üç kişi gerçekleştirmiş olmaları nedeniyle haklarında 5237 sayılı Kanun'un 188/5 madde ve fıkrasının uygulanmasının usul ve yasaya uygun olduğu, ele geçirilen uyuşturucu miktarı ve yazılı gerekçe uyarınca sanıklar hakkında temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmasının yerinde olduğu, eksik inceleme bulunmadığı ve suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği araçta yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, sanıkların ikrarı, olay tutanağı uyarınca sanıkların suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği minibüste yakalanmaları ve minibüsün tekneye yakın mesafede bulunması ile sanık ...'un diğer sanıklar ...,... ve ...ile aralarındaki görüşmelere ilişkin HTS kayıtları ve ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanıklar ...ve ... hakkında temyize konu diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı aşamada, sanıklar ... ve ...un kolluk aşamasında müdafii huzurunda alınan savunmalarında, ...'nin suça konu uyuşturucuyu sanık ...'ye ait tekneyle gölün karşı kıyısına geçirdiklerini, kıyıda kendilerini ...plaka sayılı yükleme yaptıkları minibüsün şoförü olan sanık ... ile diğer sanıklar ... ...ve ...'ın karşıladığını ve bu kişilerle teknedeki uyuşturucuyu minibüse yükledikleri esnada yakalandıklarını belirtmesi ile sanık ...'un tekneye yükleme yaptıktan sonra geldikleri araçla yola çıkarak suyun ötesinde bulunan ...Beldesi ...... köyündeki balıkçı barınağına gittiklerinde plakasını hatırlamadığı araçta bulunan sanıklar ...ve ...'ın yanlarına geldiklerini belirterek diğer sanıklar ...ile ...'ın suçla ilgilerini açıklayarak, adı geçen sanıkların suçlarının ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı görülmüştür.
4. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın Diyarbakır'dan temin ettiği ve 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte naklettiği; 04.05.2017 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuların nakledildiği ve temyiz dışı İsmail tarafından kullanılan tır ve dorsesine öncülük yaptığı ve 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemlerde temyiz dışı ...ve ...'da ele geçirilen suça konu uyuşturucuların bu kişilere sanık tarafından satıldığı iddialarına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 17.09.2016 ve 04.05.2017 tarihli eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, eksik inceleme bulunmadığı ve 17.09.2016 tarihli olayda yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, 17.09.2016 tarihli eylem yönünden sanıklar ...ve ...'nin beyanları, sanığın 16.09.2016 tarihinde yakalama saatinden kısa süre önce sanık ... ile 9 defa yaptığı görüşmelere ilişkin HTS kayıtları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanığa ait minibüste suça konu uyuşturucuların ele geçirilmesi ile 04.05.2017 tarihli olay yönünden PTS kayıtları uyarınca sanığın içerisinde bulunduğu aracın içerisinde suça konu uyuşturucunun bulunduğu çekicinin 20-30 dakika önünde seyir halinde olması, temyiz dışı İsmail'in beyanları ve olay tutanağı ile sanığın yakalanmamak için sahte ehliyet kullandığının tespiti uyarınca sanığın iki eylem yönünden üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;
1-) Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması yerinde ise de; 5237 sayılı Kanun'un 61. maddesinde belirtilen ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın 17.09.2016 ve 04.05.2017 tarihli eylemleri sabit ise de, mahkumiyet hükmüne esas alınan 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemlerde temyiz dışı ...da ele geçirilen suça konu uyuşturucuların sanık tarafından bu kişilere satıldığı hususunda sanığın mahkûmiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığının anlaşılması karşısında sanığın 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemler yönünden beraatine karar verilmesi gerekirken bu eylemlerin zincirleme suç kapsamında olduğu kabul edilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
1. Sanıklar..., ...ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
2. Sanıklar... ... ve ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanıklar ... ve ...ile sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/16148 E., 2025/3721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2300 E., 2023/487 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ithal etme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :...önünden düzeltilerek onama; diğer sanıklar yönünden onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanıklar... ve Nihat müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.01.2022 tarihli ve 2014/171 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanıklar M. Ali ve Almas'ın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis ve 62.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'ın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 58, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve sanık hakkında 07.04.2011 tarihli (1) nolu yakalamaya ilişkin İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/292 Esas 2013/377 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan verilen 5 yıl hapis 2.000 TL adli para cezasının sanığa verilen 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740 tl adli para cezasından düşülerek sanığa verilen cezanın infazının 16 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 91.740 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
c-) Sanık ...'un uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 58, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve sanık hakkında 19.09.2011 tarihli (4) nolu yakalamaya ilişkin Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/15 Esas, 2012/108 sayılı kararı ile 7 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasının sanığa verilen 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740 tl adli para cezasından düşülerek sanığa verilen cezanın infazının 14 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 91.740 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
d-) Sanıklar ... ve...'in uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 78.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
e-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis ve 50.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 26.04.2023 tarih, 2022/2300 Esas ve 2023/487 Karar sayılı kararıyla sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve ayrıca sanık ... dışındaki diğer sanıklar yönünden re'sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı, sanıklar Battal ve Şıhmus ile sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın (2) nolu olayda bir dahlinin olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemi;
Suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, tape kayıtlarının tek başına delil değerinin bulunmadığına, iddianamede belirtilen 07.04.2011 tarihli olaya ilişkin sanığın mahkemece savunmasının alınmadığına ve bahsi geçen olayda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkindir.
3. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Eksik soruşturma nedeniyle delillerin tamamının toplanmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
4. Sanıklar ...müdafilerinin temyiz istemleri;
Suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
5. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
İlk derece ve istinaf mahkemesi hükümlerinin gerekçesiz olduğuna, tape kayıtlarının tek başına delil değerinin bulunmadığına, sanığın 26.03.2011 ve sonrasında Türkiye'de bulunduğu ve Suriye'ye gitmediğine ve bu suretle ithal suçunu işleyemeyeceğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
6. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Hükmün gerekçesiz olduğuna, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve iddianamede belirtilen 07.04.2011 tarihli olaya ilişkin sanığın mahkemece savunmasının alınmadığına ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Sanıklar ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 28.04.2011 tarihli (2) nolu olayda ele geçen uyuşturucuyu Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği ve eksik inceleme bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların dolaylı ikrarı, olaya ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanıklar ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, hakkında iletişimin denetlenmesi yönünde teknik takip kararı bulunan sanık ...'ın 07.04.2011, 28.04.2011, 09.07.2011, 19.09.2011 ve sanık ...'nin 07.04.2011 ve 28.04.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın iddianameye konu 09.07.2011 tarihli olayda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanık savunması, iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ve kriminal rapor uyarınca sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/1 maddesine göre belirlenen 2500 gün adli para cezası üzerinden, aynı yasanın 62/1 maddesi uyarınca indirim uygulandığında, "2083 gün adli para cezası" yerine, hesaplama yapılmadan "2500 gün adli para cezası" şeklinde fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; belirtilen hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
4. Sanıklar... ve ...... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanık ... ile hakkında iletişimin denetlenmesi yönünde teknik takip kararı bulunan sanık ...'in diğer sanıklarla beraber iddianameye konu 07.04.2011 ve 28.04.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
a-) Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 28.04.2011 tarihli eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanıkların 28.04.2011 tarihli eylemleri sabit ise de, 07.04.2011 tarihli eylemde sanıkların mahkûmiyetleri için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığının anlaşılması ve bu haliyle sanıkların eyleminin tek suç oluşturacağı gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
5. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın diğer sanıklarla beraber iddianameye konu 07.04.2011, 28.04.2011, 09.07.2011 ve 19.09.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işlediği iddiasına ilişkin olarak;
a-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanığın 07.04.2011, 28.04.2011 ve 09.07.2011 tarihli eylemleri yönünden sanığın savunmasının aksine, mahkûmiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın belirtilen eylemler yönünden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b-) Atılı 19.09.2011 tarihli diğer eylem yönünden ise, sanık hakkında aynı eylem nedeniyle daha önce yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2012 tarih, 2012/15 Esas, 2012/108 sayılı kararı ile verilen 7 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasının 28.03.2014 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, açılan davanın 5271 sayılı Kanun'un 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
1. Sanıklar ... ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 26.04.2023 tarih, 2022/2300 Esas ve 2023/487 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2022/2300 Esas, 2023/487 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
5237 sayılı Kanun'un 62 ve 52/2 maddelerinin uygulanması ile ilgili bölümlerde yer alan "2500 gün" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine "2083 gün" ibaresinin yazılması ile bir sonraki paragrafta yer alan "50.000 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "41.660 TL" ibaresinin yazılması suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3. Sanıklar..., ... ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 26/04/2023 tarihli ve 2022/2300 Esas, 2023/487 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebi ile sanık ... hakkındaki tutuklanması yönünde çıkarılan yakalama kararının kaldırılması talebinin REDDİNE,
Bozma nedenine göre sanık ...'un SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/1886 E., 2025/2298 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/892 E., 2021/755 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Sanık ... yönünden onama ve Umut yönünden bozma
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2021 tarihli ve 2021/49 Esas, 2021/76 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanık ...'un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/4-b, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ve atılı suç yönünden yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, diğer sanığın beyanlarının fiili durumla örtüşmediğine, dijital materyallerin tek başına değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğuna, yeterli delil bulunmadığına, metruk binanın umumi veya umuma açık yer olmadığına ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli ve 2020/14-248 Esas, 2022/359 Karar sayılı kararı doğrultusunda, Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin maddi olayın gerçekleşme biçimine ilişkin kabulünü değiştirmemesi, dosyaya yeni bir delil ikame etme yoluna gitmemesi, ilk derece mahkemesinin dosyada mevcut delilleri takdir etmek suretiyle ulaştığı sonucu isabetli bulmayarak aynı delilleri yeniden değerlendirip "sanığın diğer sanık ...'in suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği" gerekçesiyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönünden farklı bir sonuca ulaşması hususları birlikte gözetildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesinin duruşma açmaksızın dosya üzerinden yaptığı inceleme neticesinde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verebileceği kanaati ile Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Dava dosyası kapsamına göre, suç tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ve mahkemece tanık olarak dinlenen H.'nin üst aramasında ele geçen uyuşturucunun sanık ... tarafından tanığa satıldığı ve sanık ...'un da suça konu uyuşturucuyu diğer sanık ...'den satın aldığı iddialarına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, tanık H.'nin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan beyanları, tanığın suç tarihinde sanığa talep ettiği uyuşturucuya karşılık para vermesi anına ilişkin görüntü kayıtları ile tanıkta ve sanıkta ele geçen uyuşturucuların sarılı olduğu kağıt parçalarının aynı kitabın sayfalarından koparıldığının anlaşılması karşısında sanığın tanık H.'ye suça konu uyuşturucuyu satmak suretiyle atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, suç tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ve mahkemece tanık olarak dinlenen H.'nin üst aramasında ele geçen uyuşturucunun sanık ... tarafından tanığa satıldığı ve sanığın da suça konu uyuşturucuyu sanık ...'den satın aldığı iddialarına ilişkin olarak;
1-) Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, tanık Ç. ile sanık ...'un aşamalarda alınan beyanları, CD çözüm tutanakları, tanık H. ve sanık ...'tan ele geçen maddelerin sarılı olduğu kağıtların, sanık ...'in tasarrufunda bulunan metruk binada ele geçirilen kimya soru kitabından koparıldığının tespiti ile telefonunda yapılan inceleme sonucu hazırlanan rapor içeriği uyarınca sanığın suça konu uyuşturucuyu diğer sanık ...'a atılı suç kapsamında sattığına dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2-)Dosya kapsamına göre, sanığın uyuşturucu madde satma eyleminin metruk bina içerisinde gerçekleştiği ve metruk bina içerisinde gerçekleşen uyuşturucu madde alışverişi ile ilgili olarak, 5237 sayılı Kanun'un 188/4-b maddesinde aranan "umumiyet" unsurunun oluşmamasına karşın sanık hakkında hükmedilen temel ceza üzerinden TCK'nın 188/4-b maddesinin tatbik edilmesi suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararında sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26/04/2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/2162 E., 2025/2124 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/3334 E., 2022/3348 K.
SUÇ : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti
SUÇ TARİHLERİ : 31.01.2021 (sanık ... yönünden), 01.02.2021, 18.03.2021, 24.05.2021 (sanık ... yönünden)
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli kararı ile sanık ... hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3,4-a, 43, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası, 31.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık ... hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 188/3,4-a, 192/3 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası, 12.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ... ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 280/1-a. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Tanıklar .... ve ...'nın olaylarla ilgisinin bulunmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, zincirleme suç hükümlerinini uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
2. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 28. maddesinin uygulanması gerektiği, sanık hakkındaki etkin pişmanlık hükümlerinin üst hadden uygulanması gerektiği ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçelerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyası kapsamına göre; 31.01.2021 tarihinde tanık A.G.D.'nin üzerinden ele geçirilen sentetik kannabinoid maddesinin sanık ...'nin satmış olduğuna dair birinci olayda, 01.02.2021 tarihinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'nin ikametinde gerçekleştirilen arama sonucunda sentetik kannabinoid emdirilmiş peçetenin ele geçirilmesine ilişkin ikinci olayda; 18.03.2021 tarihinde hakkında iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri uygulanan sanık ...'un tanık .... ile telefonda görüşmesi sonrasında tanığın üzerinden ele geçen esrarın sanık tarafından satılmış olduğuna ilişkin üçüncü olayda, 24.05.2021 tarihinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'nin ikametinde gerçekleşen arama sonucunda hassas terazi, tuvalete dökülmüş sentetik kannabinoid, paketlenmiş sentetik kannabinoid maddelerinin ele geçirilmesine ilişkin dördüncü olayda sanıkların uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiasına ilişkin olarak;
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığın ikametinden ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ikametten hassas terazinin ele geçirilmesi, tanık beyanları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu maddelerin ticareti yaptığına dair kabulde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 18.03.2021 tarihli olay yönünden sanığın tanığa sattığı iddia edilen uyuşturucu maddenin ne şekilde ele geçirildiğine ilişkin bir olay tutanağının ve alıcı konumundaki tanığın yakalandığı gün alınmış kolluk ifadesinin temyiz denetimine imkan sağlayacak şekilde dava dosyasının içerisinde bulunması gerektiği hususunun gözetilmemesi,
3. Sanık hakkında tanzim edilen iddianamede sanığın 11.08.2020 tarihli bir başka uyuşturucu madde ticareti suçundan da cezalandırılması istenmesine karşın bu konuda mahkemesince hüküm kurulmamış olması,
4. Aleyhe temyiz bulunmadığından zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanığın cezalandırılması nedeniyle sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı tutulmakla birlikte; 01.02.2021 ve 18.03.2022 tarihli ve sonrasındaki eylemlerle ilgili olarak; 01.02.2021 tarihinde sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan soruşturma başlatıldığı, hakkında ifade alma ve sorgu adli işleminin yapıldığı, sanığın adli kontrol altına alınmak suretiyle serbest bırakıldığı ve bu suretle fiili kesintinin oluştuğu, akabinde sanığın suç işleme kararını yenileyerek 18.03.2022 tarihinde ikinci kez aynı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; belirtilen eylemlerin ayrı ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden, tek suç kabul edilmek suretiyle zincirleme suç hükümleri uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığın ikrara yönelik savunmaları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu maddeleri ticareti yaptığına dair kabulde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 31.01.2021 tarihli olay yönünden sanığın tanığa sattığı iddia edilen uyuşturucu maddenin ne şekilde ele geçirildiğine ilişkin bir olay tutanağının ve alıcı konumundaki tanığın yakalandığı gün alınmış kolluk ifadesinin temyiz denetimine imkan sağlayacak şekilde dava dosyasının içerisinde bulunması gerektiği, alıcı konumundaki tanığın duruşmaya çağrılarak mahkemesince dinlenilmesi gerektiği hususunun gözetilmeden sanık hakkında eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) bentte açıklanan nedenlerle sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi gereğince sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (2) bentte açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/20335 E., 2025/2122 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/328 E., 2024/220 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3,5 maddeleri, 53. maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası, 37.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.02.2024 tarihli ve 2024/328 Esas, 2024/220 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvuruları hakkında İlk Derece Mahkemesi hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 303/1-a maddesi uyarınca düzeltilmesine; bu çerçevede İlk Derece Mahkemesi hükmüne sanığın cezasına 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması hususunu eklenmesi, sonuç cezanın bu hükümde hesaba katılarak yeniden belirlenmesi, müsadereye ve yargılama giderine ilişkin hususların düzeltilmesine istinaf başvurularınını düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlemediği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, sanık hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Sulh Ceza Hakimliği kararı alınmadan kaldırıldığı, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. maddesinin uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
2.Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemleri
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. ve 192/3. maddelerinin uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyasının kapsamına göre; sanığın ve temyiz dışı şahıslar .... ve ...'nın bulunduğu aracın yol kontrolünde durdurulması sonrasında araç içerisine saçılmış şekilde kenevir kalıntılarının bulunduğu, çevre güvenliğini sağlayan görevli polis memurlarından söz konusu araçtan kontrol noktasına 60-80 m mesafe içerisinde kişisel kullanım sınırının üzerinde esrar bulunan poşetlerin atıldığının bildirilmesi ve söz konusu poşetlerin araçtan atıldığının sanık tarafından kabul edilmesi iddiasına ilişkin olarak;
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ve niteliği ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, sanığın uyuşturucu maddeleri ticareti yaptığına dair kabulde, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde, sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına ilişkin olarak Sulh Ceza Hakimliğinin 09.08.2021 tarihli kararının mevcut olduğu ve bu kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık, müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Sanık hakkında düzenlenen iddianamenin içeriğinde söz konusu eylemin üç kişi tarafından geçekleştiğine ilişkin bir anlatımın olmadığı, iddianamede sanığın işlemiş olduğu fiilin sınırlı olarak anlatıldığı ilk derece mahkemesince bu hususta suç duyurusunda bulunulup iddianame tanzim edilmesinin talep edilmesi gerektiği hususunun gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. maddesinin uygulandığı,
3.Sanık tarafından uyuşturucu maddelerin kabul edilmesi sebebiyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3 maddesi uyarınca indirim yapılmışsa da dava dosyasında bulunan olay tutanağı içeriğinden uyuşturucuların ele geçirildiği poşetlerin sanığın bulunduğu araçtan atıldığının görevli memurlarca görülmek suretiyle tespit edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeyi içmek için aldıklarını aralarında paylaşacaklarını savunmasının suçunu veya suç ortaklarının ortaya çıkarılması konusunda bir yardım niteliği bulunmamasına karşın sanığın savunmasının 5237 sayılı Kanun'ın 192/3. maddesi gereğince yardım sayılarak hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
4.Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tanzim edilen iddianame ile her ne kadar değişen suç vasfından bahisle ele geçirilen madde miktarı uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan hüküm kurulmuş ise de söz konusu iddianame içeriğinde de belirtildiği üzere sanığın vücut örneğinde uyuşturucu bulunduğunun da saptandığı ve bu hususunda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasının konusu olduğu bu konuda mahkemesince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık, müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.02.2024 tarihli ve 2024/328 Esas, 2024/220 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Kırıkhan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/18028 E., 2025/2087 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/181 E., 2024/444 K.
SUÇLAR : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER :Sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, ... Demir müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.10.2023 tarihli ve 2023/262 Esas, 2023/309 Karar sayılı kararı ile;
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 188/3,62, 52, 53.maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis ve 5.000,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188/3,192/3,62, 52, 53.maddeleri uyarınca 5 yıl 5 ay hapis ve 2.500,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188/3, 52, 53.maddeleri uyarınca 13 yıl hapis ve 6.000,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvuruları üzerine 5271 Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi; sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, 5271 sayılı Kanun'un 139. maddesi uyarınca alınmış bir karar bulunmadığına olayın sübutuna ve yeterli delil elde edilmediğine sanığın kastının olmadığına ilişkindir.
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi; sanığın kastının olmadığına, cezanın fazla olduğuna, teşdit uygulanmaması gerektiğine
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;olayın sübutuna,teşdit uygulanmaması gerektiğine, takdiri indirim uygulanması gerektiğine, olayın muhbiri olduğuna ve atılı suçu işlemediğine beraatine ve tahliyesine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya kapsamına göre, sanıklar hakkında istihbari bilgi sonrası alınan iletişim tespit kararı ve muhbir bilgisi ile olay günü kolluk görevlileri tarafından yapılan operasyon sonucunda sanıklardan ... ve ...'nın sevk ve idaresinde bulunan kamyonda usulüne uygun olarak yapılan arama neticesinde kamyonun kasasında rulo halinde bulunan halıların üzerinde 4 adet teliz çuvalın içerisinde streç film ve siyah poşetlere sarılı toplam 31 adet paketin içerisinde toplam daralı ağırlığı 137 kilo 660 gram gelen kubar esrar maddesi ile kamyonun torpido gözünde beyaz renkli poşet içerisinde şeffaf jelatine sarılı halde daralı ağırlığı 15 gram gelen kubar esrar maddesinin ele geçirildiği, sanık ...'un uyuşturucu maddelerin sanık ...'e ait olduğunu savunması, sanık ...'in savunmasında bu olayda muhbir olduğunı iddiası ile sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
A.Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı halde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanık ...'un ikrar içeren savunması, sanık ...'un kullandığı kamyonet'in sanık ...'ya ait olması ve sanık ...'nın da araçta olması olaya ilişkin ihbar ve muhbir bilgisi, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktar ve niteliği ve miktar itibariyle kullanım sınırlarının üzerinde oluşu, arama raporu ve kriminal rapor birlikte değerlendirildiğinde sanıkların atılı suçu işlediği, dosya kapsamında gizli soruşturmacı tayin edilmediği adil yargılama hakkının ihlal edilmediği, sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun'un 3. ve 61. maddeleri gözetilerek temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesinin usul ve Kanuna uygun olduğu, anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun'un 3. ve 61. maddeleri gözetilerek temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında diğer sanıklar da ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğu iddiası ile cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın aşamalardaki savunmasında olayın aydınlatılmasında muhbir olduğunu, polislere ihbarı kendisinin yaptığını ve atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün 11.04.2018 ile 31.12.2018 tarihli yazı cevabında olayı bildiren muhbirin ve olayla ilgili ihbarı yapan kişinin sanık ... olduğunun bildirildiği ve sanığın savunmasının doğrulandığı ayrıca BTK cevap yazısı ile alınan bilirkişi raporunda sanık ...'nin kullandığı telefon hattının incelemesinde; polis memuru ... ile 53 kez suç tarihinde ise 13 kez iletişim kaydının bulunduğu, sanığın polis memuru ile tespit edilen görüşmeleri de muhbirlik kapsamında yaptığının değerlendirildiği, sanığın 06.05.2016 tarihinde sanık ...'un kız arkadaşı Filiz Altınışık'ın hesabına 1.743,00 TL para yatırdığı sabit ise de bu hususun sanık tarafından da kabul edildiği ve para gönderme sebebinin diğer sanıkların yakalanmalarını sağlamak amacıyla suç mahaline gelmeleri için bozuk olan aracın tamirine ilişkin olduğuna dair savunmasının aksine dosyada başkaca bir delil bulunmadığı, sanığın HTS kayıtları ile diğer sanıklar ile ortak baz bilgisinin bulunmaması ile sanığa ait olduğu iddia edilen uyuşturucu maddenin yakalanmasına ilişkin ihbar yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olması hususu ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı görülmüştür
V. KARAR
1. Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe (A) bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2. Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sanık ...'nin SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/3016 E., 2025/2041 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1660 E., 2023/301 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : 1-Sanık ... hakkında istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Sanık ... hakkında beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : 1-Sanık ... hakkında temyiz isteminin esastan reddiyle
hükmün onanması
2- Sanık ... hakkında bozma
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin,18.11.2022 tarihli ve 2022/124 Esas, 2022/511 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3. maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 17/03/2023 tarihli ve 2022/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararı ile;
1-Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
2- Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz sebepleri
1- Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Somut delil bulunmadığına, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ilişkindir.
2- Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
''Sanık ...'in uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan dolayı cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; sanığın isnat edilen suçu işlediğine dair savunmalarının aksine cezalandırılmasına yeterli kesin ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, ancak 06/01/2018 tarihinde sanıktan alınan kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu veya uyarıcı maddelerden MDMA ve MDA maddelerine rastlanması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına'' ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya kapsamına göre; sanıkların İstanbul'dan Karabük'e uyuşturucu madde getirdikleri bilgisi üzerine, sanık ...'in şoför, sanık ...'in yolcu koltuğunda bulunduğu aracın durdurulmaya çalışıldığı, aracın kaçmaya başladığı ve şoför koltuğu camından uyuşturucu maddelerin atıldığı şeklindeki iddiaya ilişkin olarak;
1-Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Olay tutanağı içeriği, sanıkların aşamalardaki savunmaları, kriminal rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı şeklindeki kabulün isabetli olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Sanıkların birlikte uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ve 78 ** 764 plakalı araç ile İstanbul'dan Karabük'e uyuşturucu madde getirecekleri şeklindeki bilgi ile uyumlu olay örgüsü, aracın sanık ... tarafından kiralanması, araç durdurulduğundan sanık ...'in kolluk görevlilerine direnmesi, sanığın çelişkili ifadeleri ve tüm dosya kapsamından sanık ...'in, diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içinde üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği sabit olduğu halde, mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
A- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Ceza Dairesinin 2021/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararında, sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
B- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden,Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Ceza Dairesinin 2021/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Karabük Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/1179 E., 2025/2012 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1754 E., 2022/2067 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin,22.04.2022 tarihli ve 2021/179 Esas, 2022/149 Karar sayılı kararı ile;
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 43/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza 5237 sayılı Kanun'un 188/3, 188/4-a, 43/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve sanık ... yönünden re'sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri ve sanık ...'un istinaf başvurularının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna, adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,
2.Sanık ... ve Müdafilerinin Temyiz İstemleri
5237 sayılı Kanun’un 188/4-a. maddesi gereğince artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğuna, tutanak tanıklarının dinlenilmemesi nedeni ile eksik inceleme yapıldığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın 04.12.2020 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık M.E.B'ye metamfetamin sattığı, 06.12.2020 tarihinde ise üzerinden kullanım sınırlarını aşan sentetik kannabinoid, metamfetamin ve yeşil receteye tabi haplar bulunduğu iddiasına ilişkin olarak;
a.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, iletişimin dinlenmesi kayıtları ve fiziki takip tutanakları, tanığın aşamalardaki anlatımlarına göre, sanığın, M.E.B. isimli şahsa uyuşturucu madde satışı yaptığı ve kendisinden ele geçen uyuşturucu maddeyi de yine satış amaçlı bulundurduğuna dair kabulde (1), koşulları bulunmadığından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında (2), dosya kapsamıyla örtüşen gerekçelerle 5237 sayılı Kanun’un 188/4-a. maddesi gereğince cezada artırım yapılmasında, (3) bir isabetsizlik bulunmadığı dosya kapsamına göre eksik inceleme bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde düzeltme nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesi gereğince 20 eşit taksit halinde tahsiline, karar verildikten sonra, kararda "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine" yer verilmeyerek 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı görülmüş ise de; bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Sanığın sorgusunun yapıldığı duruşmada, sanığa iddianame ve ekleri okunmadan ve 5271 sayılı Kanun'un 147 nci maddesindeki yasal hakları hatırlatılmadan, okunmuş ve hatırlatılmış ise de denetime olanak sağlayacak biçimde tutanağa geçirilmeden sorgusu yapılarak 5271 sayılı Kanun'un 147 nci maddesi ve 191 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine aykırı davranılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
1-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Gerekçenin 1 numaralı bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2-4. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bendinin çıkartılması ve yerine " Sanığa verilen adli para cezasının miktarı gözetildiğinde 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile 20 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde kalan miktarın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Gerekçenin 2 numaralı bölümünde açıklanan nedenle sanık ve müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, diğer yönleri incelenmeksizin oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.03.2025 tarihinde karar verildi.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/16143 E., 2025/3989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/687 E., 2023/696 K.
SUÇLAR : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanıklar Muhammed ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.12.2022 tarihli ve 2017/228 Esas, 2022/408 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanıklar ..........,'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 17 yıl 6 ay hapis ve 35.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 43, 58, 61/7, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 30 yıl hapis ve 66.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hukuki kesinti oluşturmayan 17.08.2017 tarihli temyiz dışı olaya ilişkin Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/64 Esas ve 2019/371 Karar sayılı 08/03/2022 kesinleşme tarihli ilamıyla verilen 11 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 1.020,00 TL adli para cezasının temyize konu dosyada belirlenen cezadan mahsubu ile sanığın neticeten 18 yıl 6 ay 15 gün hapis ve 65.640,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
c-) Sanıklar ... ve ...'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/5, 43, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 43.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re'sen de istinafa tabi olan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek ve sanık ... hakkında 13.04.2016 tarihli eyleme ilişkin beraat kararı verilerek hükmün zincirleme suça ilişkin 6 (b) maddesinin beşinci paragrafının hükümden çıkarılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, neticeten 17 yıl 6 ay hapis ve 35.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Hükmün eksik inceleme ile verildiğine, ilk derece ve istinaf mahkemesi hükümlerinin gerekçesiz olduğuna, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, suçun unsurlarının oluşmadığına ve yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, 13.02.2016 tarihli olayda uyuşturucunun taşındığı araçta bulunan temyiz dışı ...hakkında beraat kararı verilmesine karşın araçta dahi bulunmayan sanık hakkında ceza verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, usule uygun alınmış fiziki takip ve arama kararlarının dosyada bulunmadığına ve 17.09.2016 tarihli olayda sanığın olay yerinde dahi bulunmadığına ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, yeterli delil bulunmadığına, sanık hakkında verdiği iki isim nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, 5237 sayılı Kanun'un 188/5 madde ve fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığına, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine ve buna yönelik ilk derece mahkemesince gerekçe gösterilmediğine ilişkindir.
3. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve hükmün gerekçesiz olduğuna ilişkindir.
4. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemleri;
Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve hükmün gerekçesiz olduğuna, dosyadaki tek delilin istihbarat bilgisi olduğuna, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, HTS kayıtlarında sanık aleyhine bir bulguya rastlanılmadığına, parke döşeme işçisi olan sanığın alem yapmak için orada bulunduğuna ve eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ilişkindir.
5. Sanık ... ve müdafilerinin temyiz istemleri;
Hükmün eksik inceleme ile verildiğine, usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
6. Sanık ... ve müdafilerinin temyiz istemleri;
Usule uygun alınmış bir arama kararının dosyada bulunmadığına, Cumhuriyet savcısının talimatı olmaksızın gözaltı işlemi yapıldığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, dosyada hukuka uygun tek bir delilin dahi olmadığına ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gereken tek sanığın ... olduğuna ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu teknesiyle naklettiği ve 13.02.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucunun taşınması sırasında öncü araçta bulunmak suretiyle atılı suçu işlediği iddialarına ilişkin olarak;
Sanık hakkında 13.02.2016 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden soruşturma başlatıldığı, aynı gün yakalama, ifade alma ve benzeri adli işlemler yapıldığı ve bu suretle fiili kesintinin oluştuğu, akabinde sanığın suç işleme kararını yineleyerek 17.09.2016 tarihinde ikinci kez aynı nitelikte başka bir suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; belirtilen eylemlerin ayrı ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edildiği anlaşılmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, eksik inceleme bulunmadığı ve 17.09.2016 tarihli olayda yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, olay yönünden diğer sanıklar ... ve ...un 19.12.2016 ve 20.12.2016 tarihli savcılık beyanları ile sanığı fotoğrafından teşhisleri, sanığın suç tarihinde ve bir gün öncesinde diğer sanıklar ... ve ...ile yaptığı görüşmelere ait HTS kayıtları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanığa ait teknenin suça konu uyuşturucuların yakalandığı araca 87 metre mesafede ve motor bölümünün sıcaklığını devam ettirdiği şekliyle görülmesi, sanığın suça konu uyuşturucuyu göl üzerinden naklettiği sırada kıyıda kendisini bekleyen sanıklardan ...ile suç tarihinde saat 01.19 ile 02.11'de görüşmelerine ilişkin arama kayıtları ve 13.02.2016 tarihli olay yönünden fiziki takip ve olay tutanakları ile iletişimin tespiti çözüm tutanakları ve ekspertiz raporu uyarınca sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanıklar ...ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte nakletmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, göl kıyısına balık almak için geldiklerini beyan eden sanıklar savunması, sanıklar ...ve ...'nin kolluk aşamasında müdafii huzurunda alınan beyanları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanıkların içerisinde bulunduğu aracın suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği ... plaka sayılı minibüse ve uyuşturucuların nakledildiği tekneye yakın mesafede bulunması, sanıkların aracın içerisine gizlenmeye çalışır şekilde yakalanmaları, sanık ...'ın suça konu uyuşturucuyu göl üzerinden nakleden diğer sanık ... ile suç tarih ve saatinden kısa süre önce 16.09.2016 tarihinde 2 defa ve diğer sanık ... ile 9 defa yaptığı görüşmelere ilişkin HTS kayıtları ve ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanıklar ...ve ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte nakletmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanıkların eylemlerini temyize konu diğer tüm sanıklarla birlikte en az üç kişi gerçekleştirmiş olmaları nedeniyle haklarında 5237 sayılı Kanun'un 188/5 madde ve fıkrasının uygulanmasının usul ve yasaya uygun olduğu, ele geçirilen uyuşturucu miktarı ve yazılı gerekçe uyarınca sanıklar hakkında temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmasının yerinde olduğu, eksik inceleme bulunmadığı ve suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği araçta yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, sanıkların ikrarı, olay tutanağı uyarınca sanıkların suça konu uyuşturucuların ele geçirildiği minibüste yakalanmaları ve minibüsün tekneye yakın mesafede bulunması ile sanık ...'un diğer sanıklar ...,... ve ...ile aralarındaki görüşmelere ilişkin HTS kayıtları ve ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanıklar ...ve ... hakkında temyize konu diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı aşamada, sanıklar ... ve ...un kolluk aşamasında müdafii huzurunda alınan savunmalarında, ...'nin suça konu uyuşturucuyu sanık ...'ye ait tekneyle gölün karşı kıyısına geçirdiklerini, kıyıda kendilerini ...plaka sayılı yükleme yaptıkları minibüsün şoförü olan sanık ... ile diğer sanıklar ... ...ve ...'ın karşıladığını ve bu kişilerle teknedeki uyuşturucuyu minibüse yükledikleri esnada yakalandıklarını belirtmesi ile sanık ...'un tekneye yükleme yaptıktan sonra geldikleri araçla yola çıkarak suyun ötesinde bulunan ...Beldesi ...... köyündeki balıkçı barınağına gittiklerinde plakasını hatırlamadığı araçta bulunan sanıklar ...ve ...'ın yanlarına geldiklerini belirterek diğer sanıklar ...ile ...'ın suçla ilgilerini açıklayarak, adı geçen sanıkların suçlarının ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı görülmüştür.
4. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın Diyarbakır'dan temin ettiği ve 17.09.2016 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuyu diğer sanıklarla birlikte naklettiği; 04.05.2017 tarihli olayda ele geçen uyuşturucuların nakledildiği ve temyiz dışı İsmail tarafından kullanılan tır ve dorsesine öncülük yaptığı ve 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemlerde temyiz dışı ...ve ...'da ele geçirilen suça konu uyuşturucuların bu kişilere sanık tarafından satıldığı iddialarına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 17.09.2016 ve 04.05.2017 tarihli eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, eksik inceleme bulunmadığı ve 17.09.2016 tarihli olayda yapılan aramanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, 17.09.2016 tarihli eylem yönünden sanıklar ...ve ...'nin beyanları, sanığın 16.09.2016 tarihinde yakalama saatinden kısa süre önce sanık ... ile 9 defa yaptığı görüşmelere ilişkin HTS kayıtları, olay tutanağı ve düzenlenen kroki uyarınca sanığa ait minibüste suça konu uyuşturucuların ele geçirilmesi ile 04.05.2017 tarihli olay yönünden PTS kayıtları uyarınca sanığın içerisinde bulunduğu aracın içerisinde suça konu uyuşturucunun bulunduğu çekicinin 20-30 dakika önünde seyir halinde olması, temyiz dışı İsmail'in beyanları ve olay tutanağı ile sanığın yakalanmamak için sahte ehliyet kullandığının tespiti uyarınca sanığın iki eylem yönünden üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;
1-) Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması yerinde ise de; 5237 sayılı Kanun'un 61. maddesinde belirtilen ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın 17.09.2016 ve 04.05.2017 tarihli eylemleri sabit ise de, mahkumiyet hükmüne esas alınan 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemlerde temyiz dışı ...da ele geçirilen suça konu uyuşturucuların sanık tarafından bu kişilere satıldığı hususunda sanığın mahkûmiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığının anlaşılması karşısında sanığın 08.11.2015 ile 09.11.2015 tarihli eylemler yönünden beraatine karar verilmesi gerekirken bu eylemlerin zincirleme suç kapsamında olduğu kabul edilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
1. Sanıklar..., ...ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
2. Sanıklar... ... ve ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanıklar ... ve ...ile sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/687 Esas, 2023/696 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/16148 E., 2025/3721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2300 E., 2023/487 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ithal etme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :...önünden düzeltilerek onama; diğer sanıklar yönünden onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanıklar... ve Nihat müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.01.2022 tarihli ve 2014/171 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanıklar M. Ali ve Almas'ın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis ve 62.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'ın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 58, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve sanık hakkında 07.04.2011 tarihli (1) nolu yakalamaya ilişkin İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/292 Esas 2013/377 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan verilen 5 yıl hapis 2.000 TL adli para cezasının sanığa verilen 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740 tl adli para cezasından düşülerek sanığa verilen cezanın infazının 16 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 91.740 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
c-) Sanık ...'un uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 58, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve sanık hakkında 19.09.2011 tarihli (4) nolu yakalamaya ilişkin Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/15 Esas, 2012/108 sayılı kararı ile 7 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasının sanığa verilen 21 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 93.740 tl adli para cezasından düşülerek sanığa verilen cezanın infazının 14 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 91.740 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, hak yoksunluklarına ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
d-) Sanıklar ... ve...'in uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 188/4, 43, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 78.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
e-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/1, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis ve 50.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 26.04.2023 tarih, 2022/2300 Esas ve 2023/487 Karar sayılı kararıyla sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve ayrıca sanık ... dışındaki diğer sanıklar yönünden re'sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı, sanıklar Battal ve Şıhmus ile sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın (2) nolu olayda bir dahlinin olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemi;
Suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, tape kayıtlarının tek başına delil değerinin bulunmadığına, iddianamede belirtilen 07.04.2011 tarihli olaya ilişkin sanığın mahkemece savunmasının alınmadığına ve bahsi geçen olayda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkindir.
3. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Eksik soruşturma nedeniyle delillerin tamamının toplanmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
4. Sanıklar ...müdafilerinin temyiz istemleri;
Suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
5. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
İlk derece ve istinaf mahkemesi hükümlerinin gerekçesiz olduğuna, tape kayıtlarının tek başına delil değerinin bulunmadığına, sanığın 26.03.2011 ve sonrasında Türkiye'de bulunduğu ve Suriye'ye gitmediğine ve bu suretle ithal suçunu işleyemeyeceğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
6. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Hükmün gerekçesiz olduğuna, suçun unsurlarının oluşmadığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve iddianamede belirtilen 07.04.2011 tarihli olaya ilişkin sanığın mahkemece savunmasının alınmadığına ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Sanıklar ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanıkların 28.04.2011 tarihli (2) nolu olayda ele geçen uyuşturucuyu Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği ve eksik inceleme bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların dolaylı ikrarı, olaya ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporu uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanıklar ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, hakkında iletişimin denetlenmesi yönünde teknik takip kararı bulunan sanık ...'ın 07.04.2011, 28.04.2011, 09.07.2011, 19.09.2011 ve sanık ...'nin 07.04.2011 ve 28.04.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın iddianameye konu 09.07.2011 tarihli olayda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanık savunması, iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ve kriminal rapor uyarınca sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/1 maddesine göre belirlenen 2500 gün adli para cezası üzerinden, aynı yasanın 62/1 maddesi uyarınca indirim uygulandığında, "2083 gün adli para cezası" yerine, hesaplama yapılmadan "2500 gün adli para cezası" şeklinde fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; belirtilen hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
4. Sanıklar... ve ...... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanık ... ile hakkında iletişimin denetlenmesi yönünde teknik takip kararı bulunan sanık ...'in diğer sanıklarla beraber iddianameye konu 07.04.2011 ve 28.04.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
a-) Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 28.04.2011 tarihli eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanıkların 28.04.2011 tarihli eylemleri sabit ise de, 07.04.2011 tarihli eylemde sanıkların mahkûmiyetleri için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığının anlaşılması ve bu haliyle sanıkların eyleminin tek suç oluşturacağı gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
5. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın diğer sanıklarla beraber iddianameye konu 07.04.2011, 28.04.2011, 09.07.2011 ve 19.09.2011 tarihli olaylarda suça konu uyuşturucuları Suriye'den ithal etmek suretiyle atılı suçu zincirleme şekilde işlediği iddiasına ilişkin olarak;
a-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, iletişimin denetlenmesi yönündeki mahkeme kararları, olaylara ilişkin iletişimin tespiti çözüm tutanakları, fiziki takip ve olay tutanakları ile ekspertiz raporları uyarınca sanığın 07.04.2011, 28.04.2011 ve 09.07.2011 tarihli eylemleri yönünden sanığın savunmasının aksine, mahkûmiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın belirtilen eylemler yönünden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b-) Atılı 19.09.2011 tarihli diğer eylem yönünden ise, sanık hakkında aynı eylem nedeniyle daha önce yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2012 tarih, 2012/15 Esas, 2012/108 sayılı kararı ile verilen 7 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasının 28.03.2014 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, açılan davanın 5271 sayılı Kanun'un 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
1. Sanıklar ... ...Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 26.04.2023 tarih, 2022/2300 Esas ve 2023/487 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2022/2300 Esas, 2023/487 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
5237 sayılı Kanun'un 62 ve 52/2 maddelerinin uygulanması ile ilgili bölümlerde yer alan "2500 gün" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine "2083 gün" ibaresinin yazılması ile bir sonraki paragrafta yer alan "50.000 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "41.660 TL" ibaresinin yazılması suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3. Sanıklar..., ... ve ... Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 26/04/2023 tarihli ve 2022/2300 Esas, 2023/487 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebi ile sanık ... hakkındaki tutuklanması yönünde çıkarılan yakalama kararının kaldırılması talebinin REDDİNE,
Bozma nedenine göre sanık ...'un SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/1886 E., 2025/2298 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/892 E., 2021/755 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Sanık ... yönünden onama ve Umut yönünden bozma
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2021 tarihli ve 2021/49 Esas, 2021/76 Karar sayılı kararı ile;
a-) Sanık ...'un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b-) Sanık ...'in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 188/4-b, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ve atılı suç yönünden yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;
Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, diğer sanığın beyanlarının fiili durumla örtüşmediğine, dijital materyallerin tek başına değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğuna, yeterli delil bulunmadığına, metruk binanın umumi veya umuma açık yer olmadığına ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli ve 2020/14-248 Esas, 2022/359 Karar sayılı kararı doğrultusunda, Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin maddi olayın gerçekleşme biçimine ilişkin kabulünü değiştirmemesi, dosyaya yeni bir delil ikame etme yoluna gitmemesi, ilk derece mahkemesinin dosyada mevcut delilleri takdir etmek suretiyle ulaştığı sonucu isabetli bulmayarak aynı delilleri yeniden değerlendirip "sanığın diğer sanık ...'in suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği" gerekçesiyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönünden farklı bir sonuca ulaşması hususları birlikte gözetildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesinin duruşma açmaksızın dosya üzerinden yaptığı inceleme neticesinde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verebileceği kanaati ile Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Dava dosyası kapsamına göre, suç tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ve mahkemece tanık olarak dinlenen H.'nin üst aramasında ele geçen uyuşturucunun sanık ... tarafından tanığa satıldığı ve sanık ...'un da suça konu uyuşturucuyu diğer sanık ...'den satın aldığı iddialarına ilişkin olarak;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, tanık H.'nin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan beyanları, tanığın suç tarihinde sanığa talep ettiği uyuşturucuya karşılık para vermesi anına ilişkin görüntü kayıtları ile tanıkta ve sanıkta ele geçen uyuşturucuların sarılı olduğu kağıt parçalarının aynı kitabın sayfalarından koparıldığının anlaşılması karşısında sanığın tanık H.'ye suça konu uyuşturucuyu satmak suretiyle atılı suçu işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Dava dosyası kapsamına göre, suç tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ve mahkemece tanık olarak dinlenen H.'nin üst aramasında ele geçen uyuşturucunun sanık ... tarafından tanığa satıldığı ve sanığın da suça konu uyuşturucuyu sanık ...'den satın aldığı iddialarına ilişkin olarak;
1-) Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, tanık Ç. ile sanık ...'un aşamalarda alınan beyanları, CD çözüm tutanakları, tanık H. ve sanık ...'tan ele geçen maddelerin sarılı olduğu kağıtların, sanık ...'in tasarrufunda bulunan metruk binada ele geçirilen kimya soru kitabından koparıldığının tespiti ile telefonunda yapılan inceleme sonucu hazırlanan rapor içeriği uyarınca sanığın suça konu uyuşturucuyu diğer sanık ...'a atılı suç kapsamında sattığına dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2-)Dosya kapsamına göre, sanığın uyuşturucu madde satma eyleminin metruk bina içerisinde gerçekleştiği ve metruk bina içerisinde gerçekleşen uyuşturucu madde alışverişi ile ilgili olarak, 5237 sayılı Kanun'un 188/4-b maddesinde aranan "umumiyet" unsurunun oluşmamasına karşın sanık hakkında hükmedilen temel ceza üzerinden TCK'nın 188/4-b maddesinin tatbik edilmesi suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararında sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26/04/2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/755 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/2162 E., 2025/2124 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/3334 E., 2022/3348 K.
SUÇ : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti
SUÇ TARİHLERİ : 31.01.2021 (sanık ... yönünden), 01.02.2021, 18.03.2021, 24.05.2021 (sanık ... yönünden)
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli kararı ile sanık ... hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3,4-a, 43, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası, 31.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık ... hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 188/3,4-a, 192/3 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası, 12.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ... ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 280/1-a. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Tanıklar .... ve ...'nın olaylarla ilgisinin bulunmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, zincirleme suç hükümlerinini uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
2. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 28. maddesinin uygulanması gerektiği, sanık hakkındaki etkin pişmanlık hükümlerinin üst hadden uygulanması gerektiği ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçelerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyası kapsamına göre; 31.01.2021 tarihinde tanık A.G.D.'nin üzerinden ele geçirilen sentetik kannabinoid maddesinin sanık ...'nin satmış olduğuna dair birinci olayda, 01.02.2021 tarihinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'nin ikametinde gerçekleştirilen arama sonucunda sentetik kannabinoid emdirilmiş peçetenin ele geçirilmesine ilişkin ikinci olayda; 18.03.2021 tarihinde hakkında iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri uygulanan sanık ...'un tanık .... ile telefonda görüşmesi sonrasında tanığın üzerinden ele geçen esrarın sanık tarafından satılmış olduğuna ilişkin üçüncü olayda, 24.05.2021 tarihinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'nin ikametinde gerçekleşen arama sonucunda hassas terazi, tuvalete dökülmüş sentetik kannabinoid, paketlenmiş sentetik kannabinoid maddelerinin ele geçirilmesine ilişkin dördüncü olayda sanıkların uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiasına ilişkin olarak;
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığın ikametinden ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ikametten hassas terazinin ele geçirilmesi, tanık beyanları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu maddelerin ticareti yaptığına dair kabulde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 18.03.2021 tarihli olay yönünden sanığın tanığa sattığı iddia edilen uyuşturucu maddenin ne şekilde ele geçirildiğine ilişkin bir olay tutanağının ve alıcı konumundaki tanığın yakalandığı gün alınmış kolluk ifadesinin temyiz denetimine imkan sağlayacak şekilde dava dosyasının içerisinde bulunması gerektiği hususunun gözetilmemesi,
3. Sanık hakkında tanzim edilen iddianamede sanığın 11.08.2020 tarihli bir başka uyuşturucu madde ticareti suçundan da cezalandırılması istenmesine karşın bu konuda mahkemesince hüküm kurulmamış olması,
4. Aleyhe temyiz bulunmadığından zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanığın cezalandırılması nedeniyle sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı tutulmakla birlikte; 01.02.2021 ve 18.03.2022 tarihli ve sonrasındaki eylemlerle ilgili olarak; 01.02.2021 tarihinde sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan soruşturma başlatıldığı, hakkında ifade alma ve sorgu adli işleminin yapıldığı, sanığın adli kontrol altına alınmak suretiyle serbest bırakıldığı ve bu suretle fiili kesintinin oluştuğu, akabinde sanığın suç işleme kararını yenileyerek 18.03.2022 tarihinde ikinci kez aynı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; belirtilen eylemlerin ayrı ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden, tek suç kabul edilmek suretiyle zincirleme suç hükümleri uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığın ikrara yönelik savunmaları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu maddeleri ticareti yaptığına dair kabulde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 31.01.2021 tarihli olay yönünden sanığın tanığa sattığı iddia edilen uyuşturucu maddenin ne şekilde ele geçirildiğine ilişkin bir olay tutanağının ve alıcı konumundaki tanığın yakalandığı gün alınmış kolluk ifadesinin temyiz denetimine imkan sağlayacak şekilde dava dosyasının içerisinde bulunması gerektiği, alıcı konumundaki tanığın duruşmaya çağrılarak mahkemesince dinlenilmesi gerektiği hususunun gözetilmeden sanık hakkında eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
1. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (1) bentte açıklanan nedenlerle sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi gereğince sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
2. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (2) bentte açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/3334 Esas, 2022/3348 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/20335 E., 2025/2122 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/328 E., 2024/220 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3,5 maddeleri, 53. maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası, 37.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.02.2024 tarihli ve 2024/328 Esas, 2024/220 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvuruları hakkında İlk Derece Mahkemesi hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 303/1-a maddesi uyarınca düzeltilmesine; bu çerçevede İlk Derece Mahkemesi hükmüne sanığın cezasına 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması hususunu eklenmesi, sonuç cezanın bu hükümde hesaba katılarak yeniden belirlenmesi, müsadereye ve yargılama giderine ilişkin hususların düzeltilmesine istinaf başvurularınını düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlemediği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, sanık hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Sulh Ceza Hakimliği kararı alınmadan kaldırıldığı, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. maddesinin uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
2.Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemleri
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. ve 192/3. maddelerinin uygulanamayacağı gerekçelerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyasının kapsamına göre; sanığın ve temyiz dışı şahıslar .... ve ...'nın bulunduğu aracın yol kontrolünde durdurulması sonrasında araç içerisine saçılmış şekilde kenevir kalıntılarının bulunduğu, çevre güvenliğini sağlayan görevli polis memurlarından söz konusu araçtan kontrol noktasına 60-80 m mesafe içerisinde kişisel kullanım sınırının üzerinde esrar bulunan poşetlerin atıldığının bildirilmesi ve söz konusu poşetlerin araçtan atıldığının sanık tarafından kabul edilmesi iddiasına ilişkin olarak;
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ve niteliği ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, sanığın uyuşturucu maddeleri ticareti yaptığına dair kabulde, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde, sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına ilişkin olarak Sulh Ceza Hakimliğinin 09.08.2021 tarihli kararının mevcut olduğu ve bu kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık, müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Sanık hakkında düzenlenen iddianamenin içeriğinde söz konusu eylemin üç kişi tarafından geçekleştiğine ilişkin bir anlatımın olmadığı, iddianamede sanığın işlemiş olduğu fiilin sınırlı olarak anlatıldığı ilk derece mahkemesince bu hususta suç duyurusunda bulunulup iddianame tanzim edilmesinin talep edilmesi gerektiği hususunun gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 188/5. maddesinin uygulandığı,
3.Sanık tarafından uyuşturucu maddelerin kabul edilmesi sebebiyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3 maddesi uyarınca indirim yapılmışsa da dava dosyasında bulunan olay tutanağı içeriğinden uyuşturucuların ele geçirildiği poşetlerin sanığın bulunduğu araçtan atıldığının görevli memurlarca görülmek suretiyle tespit edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeyi içmek için aldıklarını aralarında paylaşacaklarını savunmasının suçunu veya suç ortaklarının ortaya çıkarılması konusunda bir yardım niteliği bulunmamasına karşın sanığın savunmasının 5237 sayılı Kanun'ın 192/3. maddesi gereğince yardım sayılarak hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
4.Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tanzim edilen iddianame ile her ne kadar değişen suç vasfından bahisle ele geçirilen madde miktarı uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan hüküm kurulmuş ise de söz konusu iddianame içeriğinde de belirtildiği üzere sanığın vücut örneğinde uyuşturucu bulunduğunun da saptandığı ve bu hususunda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasının konusu olduğu bu konuda mahkemesince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık, müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.02.2024 tarihli ve 2024/328 Esas, 2024/220 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Kırıkhan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/18028 E., 2025/2087 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/181 E., 2024/444 K.
SUÇLAR : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER :Sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, ... Demir müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.10.2023 tarihli ve 2023/262 Esas, 2023/309 Karar sayılı kararı ile;
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 188/3,62, 52, 53.maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis ve 5.000,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188/3,192/3,62, 52, 53.maddeleri uyarınca 5 yıl 5 ay hapis ve 2.500,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188/3, 52, 53.maddeleri uyarınca 13 yıl hapis ve 6.000,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvuruları üzerine 5271 Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi; sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, 5271 sayılı Kanun'un 139. maddesi uyarınca alınmış bir karar bulunmadığına olayın sübutuna ve yeterli delil elde edilmediğine sanığın kastının olmadığına ilişkindir.
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi; sanığın kastının olmadığına, cezanın fazla olduğuna, teşdit uygulanmaması gerektiğine
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi;olayın sübutuna,teşdit uygulanmaması gerektiğine, takdiri indirim uygulanması gerektiğine, olayın muhbiri olduğuna ve atılı suçu işlemediğine beraatine ve tahliyesine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya kapsamına göre, sanıklar hakkında istihbari bilgi sonrası alınan iletişim tespit kararı ve muhbir bilgisi ile olay günü kolluk görevlileri tarafından yapılan operasyon sonucunda sanıklardan ... ve ...'nın sevk ve idaresinde bulunan kamyonda usulüne uygun olarak yapılan arama neticesinde kamyonun kasasında rulo halinde bulunan halıların üzerinde 4 adet teliz çuvalın içerisinde streç film ve siyah poşetlere sarılı toplam 31 adet paketin içerisinde toplam daralı ağırlığı 137 kilo 660 gram gelen kubar esrar maddesi ile kamyonun torpido gözünde beyaz renkli poşet içerisinde şeffaf jelatine sarılı halde daralı ağırlığı 15 gram gelen kubar esrar maddesinin ele geçirildiği, sanık ...'un uyuşturucu maddelerin sanık ...'e ait olduğunu savunması, sanık ...'in savunmasında bu olayda muhbir olduğunı iddiası ile sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikleri iddiasına ilişkin olarak;
A.Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı halde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanık ...'un ikrar içeren savunması, sanık ...'un kullandığı kamyonet'in sanık ...'ya ait olması ve sanık ...'nın da araçta olması olaya ilişkin ihbar ve muhbir bilgisi, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktar ve niteliği ve miktar itibariyle kullanım sınırlarının üzerinde oluşu, arama raporu ve kriminal rapor birlikte değerlendirildiğinde sanıkların atılı suçu işlediği, dosya kapsamında gizli soruşturmacı tayin edilmediği adil yargılama hakkının ihlal edilmediği, sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun'un 3. ve 61. maddeleri gözetilerek temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesinin usul ve Kanuna uygun olduğu, anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun'un 3. ve 61. maddeleri gözetilerek temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında diğer sanıklar da ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğu iddiası ile cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın aşamalardaki savunmasında olayın aydınlatılmasında muhbir olduğunu, polislere ihbarı kendisinin yaptığını ve atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün 11.04.2018 ile 31.12.2018 tarihli yazı cevabında olayı bildiren muhbirin ve olayla ilgili ihbarı yapan kişinin sanık ... olduğunun bildirildiği ve sanığın savunmasının doğrulandığı ayrıca BTK cevap yazısı ile alınan bilirkişi raporunda sanık ...'nin kullandığı telefon hattının incelemesinde; polis memuru ... ile 53 kez suç tarihinde ise 13 kez iletişim kaydının bulunduğu, sanığın polis memuru ile tespit edilen görüşmeleri de muhbirlik kapsamında yaptığının değerlendirildiği, sanığın 06.05.2016 tarihinde sanık ...'un kız arkadaşı Filiz Altınışık'ın hesabına 1.743,00 TL para yatırdığı sabit ise de bu hususun sanık tarafından da kabul edildiği ve para gönderme sebebinin diğer sanıkların yakalanmalarını sağlamak amacıyla suç mahaline gelmeleri için bozuk olan aracın tamirine ilişkin olduğuna dair savunmasının aksine dosyada başkaca bir delil bulunmadığı, sanığın HTS kayıtları ile diğer sanıklar ile ortak baz bilgisinin bulunmaması ile sanığa ait olduğu iddia edilen uyuşturucu maddenin yakalanmasına ilişkin ihbar yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olması hususu ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı görülmüştür
V. KARAR
1. Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe (A) bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2. Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 16.02.2024 tarihli ve 2024/181 Esas, 2024/444 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sanık ...'nin SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/3016 E., 2025/2041 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1660 E., 2023/301 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : 1-Sanık ... hakkında istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Sanık ... hakkında beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : 1-Sanık ... hakkında temyiz isteminin esastan reddiyle
hükmün onanması
2- Sanık ... hakkında bozma
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin,18.11.2022 tarihli ve 2022/124 Esas, 2022/511 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3. maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 17/03/2023 tarihli ve 2022/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararı ile;
1-Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
2- Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz sebepleri
1- Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Somut delil bulunmadığına, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına ilişkindir.
2- Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
''Sanık ...'in uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan dolayı cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; sanığın isnat edilen suçu işlediğine dair savunmalarının aksine cezalandırılmasına yeterli kesin ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, ancak 06/01/2018 tarihinde sanıktan alınan kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu veya uyarıcı maddelerden MDMA ve MDA maddelerine rastlanması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına'' ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya kapsamına göre; sanıkların İstanbul'dan Karabük'e uyuşturucu madde getirdikleri bilgisi üzerine, sanık ...'in şoför, sanık ...'in yolcu koltuğunda bulunduğu aracın durdurulmaya çalışıldığı, aracın kaçmaya başladığı ve şoför koltuğu camından uyuşturucu maddelerin atıldığı şeklindeki iddiaya ilişkin olarak;
1-Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Olay tutanağı içeriği, sanıkların aşamalardaki savunmaları, kriminal rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı şeklindeki kabulün isabetli olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Sanıkların birlikte uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ve 78 ** 764 plakalı araç ile İstanbul'dan Karabük'e uyuşturucu madde getirecekleri şeklindeki bilgi ile uyumlu olay örgüsü, aracın sanık ... tarafından kiralanması, araç durdurulduğundan sanık ...'in kolluk görevlilerine direnmesi, sanığın çelişkili ifadeleri ve tüm dosya kapsamından sanık ...'in, diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içinde üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği sabit olduğu halde, mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
A- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Ceza Dairesinin 2021/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararında, sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
B- Sanık ... Hakkındaki Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden,Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Ceza Dairesinin 2021/1660 Esas, 2023/301 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Karabük Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.03.2025 tarihinde karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/1179 E., 2025/2012 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1754 E., 2022/2067 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin,22.04.2022 tarihli ve 2021/179 Esas, 2022/149 Karar sayılı kararı ile;
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188/3, 43/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza 5237 sayılı Kanun'un 188/3, 188/4-a, 43/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve sanık ... yönünden re'sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri ve sanık ...'un istinaf başvurularının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna, adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,
2.Sanık ... ve Müdafilerinin Temyiz İstemleri
5237 sayılı Kanun’un 188/4-a. maddesi gereğince artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğuna, tutanak tanıklarının dinlenilmemesi nedeni ile eksik inceleme yapıldığına, yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Dava dosyası kapsamına göre, sanığın 04.12.2020 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık M.E.B'ye metamfetamin sattığı, 06.12.2020 tarihinde ise üzerinden kullanım sınırlarını aşan sentetik kannabinoid, metamfetamin ve yeşil receteye tabi haplar bulunduğu iddiasına ilişkin olarak;
a.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, iletişimin dinlenmesi kayıtları ve fiziki takip tutanakları, tanığın aşamalardaki anlatımlarına göre, sanığın, M.E.B. isimli şahsa uyuşturucu madde satışı yaptığı ve kendisinden ele geçen uyuşturucu maddeyi de yine satış amaçlı bulundurduğuna dair kabulde (1), koşulları bulunmadığından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında (2), dosya kapsamıyla örtüşen gerekçelerle 5237 sayılı Kanun’un 188/4-a. maddesi gereğince cezada artırım yapılmasında, (3) bir isabetsizlik bulunmadığı dosya kapsamına göre eksik inceleme bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde düzeltme nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesi gereğince 20 eşit taksit halinde tahsiline, karar verildikten sonra, kararda "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine" yer verilmeyerek 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı görülmüş ise de; bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Sanığın sorgusunun yapıldığı duruşmada, sanığa iddianame ve ekleri okunmadan ve 5271 sayılı Kanun'un 147 nci maddesindeki yasal hakları hatırlatılmadan, okunmuş ve hatırlatılmış ise de denetime olanak sağlayacak biçimde tutanağa geçirilmeden sorgusu yapılarak 5271 sayılı Kanun'un 147 nci maddesi ve 191 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine aykırı davranılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
1-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Gerekçenin 1 numaralı bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2-4. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bendinin çıkartılması ve yerine " Sanığa verilen adli para cezasının miktarı gözetildiğinde 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile 20 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde kalan miktarın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Gerekçenin 2 numaralı bölümünde açıklanan nedenle sanık ve müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1754 Esas, 2022/2067 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, diğer yönleri incelenmeksizin oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.03.2025 tarihinde karar verildi.