Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2016/806 E., 2010/7233 E. ve 2002/27434 E. sayılı kararları

A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi

2016/806 E., 2020/4703 K.

"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme

HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme

TEMYİZ EDENLER : Katılan sanık müdafii ve sanık ... müdafii


Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... müdafiinin kararı sanık müdafii sıfatıyla ve sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden temyiz ettiği belirlenerek dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

A-Sanık ... hakkında hakaret suçundan ölüm nedeniyle kurulan düşme kararının temyiz incelemesinde;

Sanık ...'in 11.02.2013 tarihinde öldüğünün UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında, hakkında ölüm nedeniyle verilen düşme kararının usul ve yasaya uygun olduğu,

Anlaşıldığından, düşme kararına yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B-Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,

1-Sanık ... yönünden;

Adli sicil kaydına göre sabıkasız olan ve suç tarihinde 65 yaşını doldurmuş bulunan sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasında yazılı tedbirlerden birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması,

2-Sanık ... yönünden;

Oluşa uygun kabule göre, sanığın, elinde bulundurduğu kuru sıkı tabancayı katılanlara göstermesi şeklindeki eyleminin silahın gerçek tabancadan görünüm olarak ayırt edilemeyen ve objektif ölçülere göre görünüşteki korkutuculuk özelliği nedeniyle herhangi bir söz söylenmese bile, ağır ve haksız zarara uğratmayı bildirme niteliğinde sayılması karşısında, sanığın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamında kaldığı şeklindeki yanlış nitelendirme ve yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilerek suçta kullanılan tabancanın iadesine karar verilmesi,

3-Tüm sanıklar ve tüm suçlar yönünden;

a-Sanıklar arasında önceye dayalı husumet bulunması ve dava konusu olaya kimin sebebiyet verdiğinin kesin olarak anlaşılamamış olması karşısında; olayın çıkış nedeni, gelişmesi ve suçlara ilişkin eylemlerin gerçekleşme sırası üzerinde durularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

b-Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından (2) numaralı bozma sebebi yönünden 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



---

T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi

2010/7233 E., 2012/5894 K.

"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Silahla tehdit

HÜKÜM : Hükümlülük


Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın, resmi nikahlı eşi olan, ancak kendisinden aşrı yaşayan katılanın esinin önüne araba ile gelip katılanın da göreceği şekilde hedef gözetmeksizin kurusıkı tabanca ile havaya doğru ateş etme biçimindeki eyleminin; silahın gerçek tabancadan görünüm olarak ayırt edilemeyen ve objektif ölçülere göre korkutuculuk özelliği nedeniyle herhangi bir söz söylenmese bile. ağır ve haksız zarara uğratmayı bildirme niteliğinde sayılması karşısında, silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle TCY.nın 106/1-(2.cümle) madde ve fıkrasıyla hüküm kurulması,

Yasaya aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


---

T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi

2002/27434 E., 2003/10566 K.

AĞIR VE HAKSIZ ZARAR

SİLAHLA TEHDİT

ZAMANAŞIMI



765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 191 ]

765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 466 ]

765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]

765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 105 ]

1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 253 ]


"İçtihat Metni"


Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:


Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.


Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.


Ancak;


1- Sanığın objektif ölçülere göre, korkutucu niteliği bulunan oyuncak tabancayı, bir şey söylemeden yakın mesafeden mağdura doğrultma eyleminin, tehdit veya korkutmak amacıyla silah çekme suçlarından birini oluşturmasının olanaklı bulunması karşısında, olayın niteliği ve kavga ortamı bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, hangi suçu oluşturduğunun tartışılması ve sonucuna göre;


a- Kavga ortamında silah çektiği kabul edildiği takdirde TCY.nın 466/1,


b- Kavga bulunmadığı ve sanığın eylemini tehdit kastıyla işlediği kabul edildiği takdirde ise, tehdidin yalnız sözle değil, yazı, işaret veya davranışlarla da yapılabileceği, öldürücü ve yaralayıcı özelliği nedeniyle, silah doğrultmanın en azından yaralama biçiminde olan ağır ve haksız zarara uğratmayı bildirme niteliğinde olduğu gözetilerek TCY.nın 191/2. maddesinin uygulanması,


Gerekirken, tehdit anlamında söz söylemediği gerekçesiyle, TCY.nın 191/son maddesine uyduğu belirtilerek, zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,


2- Kabule göre de;


a- Ağır para cezasını gerektiren TCY.nın 191/son maddesinin TCY.nın 102/4 maddesindeki 5 yıllık dava zamanaşımına bağlı olduğu gözetilmeden, TCY.nın 102/6, 105. maddeleriyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,


b- Davanın düşürülmesi yerine, CYY.nın 253. maddesine aykırı olarak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,


c- Davanın düşürülmesi halinde bizatihi taşınması yasak olmayan kurusıkı tabancanın sahibi sanığa iadesi yerine, zoralımına karar verilmesi,


Yasaya aykırı ve O yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 3.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
Geri
Üst