A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C.
Yargıtay
4. Ceza Dairesi
2016/13730 E., 2020/10324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, sanık ...'ün temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, silahla tehdit suçunun kabulü için, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak gösterilip mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının yeterli olduğu, sanığın ayrıca tehdit sözü söylemesinin gerekmediği anlaşılmakla; olay günü sanığın elinde silahtan sayılan kırık ayna parçasının bulunduğunun mağdur ... tarafından aşamalarda doğrulanması karşısında, mahkemenin delilleri değerlendirmesi neticesinde ulaştığı sonuçta bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanığın aşamalarda, mağdur ...'nin ev sahibi olan diğer mağdur ...'in kendisini mağdurlara ait evde istemediğini söylemesi üzerine tartışma meydana geldiğini beyan etmesi ve mağdurların da beyanlarında sanıkla aralarında tartışma çıktığını doğrulamaları karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, tarafların karşılıklı haksız tahrik oluşturabilecek eylemleri saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri değerlendirilerek, sonucuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-TCK'nın 61/6. maddesine aykırı olarak, silahla tehdit suçundan, aynı Kanunun 62/1 maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak eksik belirlenmesi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
4. Ceza Dairesi
2012/17432 E., 2014/24094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1- Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafii ile katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
5320 sayılı kanuna eklenen Geçici 6. Madde uyarınca, “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, sulh ceza mahkemelerince verilen kararlardan Yargıtay incelemesinde olanlar hakkında, sadece görev nedeniyle bozma kararı verilemez” hükmü de gözetilerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak,
a) Sanığın, gerek yaralama, gerekse tehdit eylemleri sırasında kullandığı kabul edilen tahta taburenin, yaralama suçu açısından silah olarak kabulü karşısında, tehdit eyleminin de, TCK'nın 106/2.a maddesinde yazılı, “silahla tehdit” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, “tabure, korkutmaya elverişli olmadığından” biçimindeki, yerinde görülmeyen gerekçeyle, aynı Kanunun 106/1. maddesinin 1. cümlesi gereğince hüküm kurulması,
b) Hakaret suçunda özel tahriki düzenleyen, TCK'nın 129. maddesi yerine, genel nitelikteki, aynı Kanunun 29. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
4. Ceza Dairesi
2016/13730 E., 2020/10324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, sanık ...'ün temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, silahla tehdit suçunun kabulü için, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak gösterilip mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının yeterli olduğu, sanığın ayrıca tehdit sözü söylemesinin gerekmediği anlaşılmakla; olay günü sanığın elinde silahtan sayılan kırık ayna parçasının bulunduğunun mağdur ... tarafından aşamalarda doğrulanması karşısında, mahkemenin delilleri değerlendirmesi neticesinde ulaştığı sonuçta bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanığın aşamalarda, mağdur ...'nin ev sahibi olan diğer mağdur ...'in kendisini mağdurlara ait evde istemediğini söylemesi üzerine tartışma meydana geldiğini beyan etmesi ve mağdurların da beyanlarında sanıkla aralarında tartışma çıktığını doğrulamaları karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, tarafların karşılıklı haksız tahrik oluşturabilecek eylemleri saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri değerlendirilerek, sonucuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-TCK'nın 61/6. maddesine aykırı olarak, silahla tehdit suçundan, aynı Kanunun 62/1 maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak eksik belirlenmesi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
4. Ceza Dairesi
2012/17432 E., 2014/24094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1- Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafii ile katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
5320 sayılı kanuna eklenen Geçici 6. Madde uyarınca, “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, sulh ceza mahkemelerince verilen kararlardan Yargıtay incelemesinde olanlar hakkında, sadece görev nedeniyle bozma kararı verilemez” hükmü de gözetilerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak,
a) Sanığın, gerek yaralama, gerekse tehdit eylemleri sırasında kullandığı kabul edilen tahta taburenin, yaralama suçu açısından silah olarak kabulü karşısında, tehdit eyleminin de, TCK'nın 106/2.a maddesinde yazılı, “silahla tehdit” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, “tabure, korkutmaya elverişli olmadığından” biçimindeki, yerinde görülmeyen gerekçeyle, aynı Kanunun 106/1. maddesinin 1. cümlesi gereğince hüküm kurulması,
b) Hakaret suçunda özel tahriki düzenleyen, TCK'nın 129. maddesi yerine, genel nitelikteki, aynı Kanunun 29. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.