Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2023/3296 E., 2024/1518 K. sayılı kararı

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2023/3296 E., 2024/1518 K. "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında uzun yıllara dayanan vekalet ilişkisinin bulunduğunu, son olarak 12.06.2013 tarihinde bir yıl süreli olarak yenilenen vekaletnamenin herhangi bir kusuru olmaksızın davalı tarafından süre bitiminde yenilenmediği gibi müvekkilinin takip ettiği dosyalara muvafakati alınmaksızın başka avukatın vekil olarak tayin edildiğini, aralarında 10.01.2014 tarihinde bir yıl süreli imzalanan avukatlık hizmet sözleşmesinin de vekaletnamenin yenilenmemesi nedeniyle ifa edilemediğini, gönderilen ihtarnameye rağmen vekalet ücretlerinin ödenmediğini, takip edilen üç adet dosyadan hakedilen vekalet ücretlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, avukatlık hizmet sözleşmesinde ücrete ilişkin düzenlemelerin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki düzenlemelere aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, kaldı ki icra takibine konu edilen dosyaların sözleşmenin imzalanması tarihinden önce üstlenildiğinden sözleşme hükümlerinin uygulanamayacağını ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, 21.12.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürüldüğü bildirilerek, dava değeri 57.915,59 TL'den 154.169,46 TL'ye artırılmıştır. II. CEVAP Davalı vekili; tahsilat yapılan dosyalardan davacı avukatın haksız kesintiler yaparak ücret tahsil etmesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu nedenle vekalet ilişkisinin yenilenmediğini, 10.01.2014 tarihli sözleşme gereğince davacı avukatın herhangi bir ücret alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 15.12.2016 tarihli ve 2016/406 E., 2016/569 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın 27.676,06 TL'lik kısmının ile iptali icra takibinin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairemizin 08.12.2020 tarihli ve 2020/3293 E., 2020/7488 K. sayılı ilamıyla; ''...vekalet ücreti talep edilen tüm dosyalar yönünden, vekil ile müvekkili arasındaki akdi vekalet ücretini düzenleyen Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesine atıf yapılarak, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması yada ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı durumlarda davanın kazanılan/tahsil edilen bölümü için avukatın emeğine göre müddeabihin değerinin yüzde onu ila yüzde yirmisi arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirlenmesi gerektiği kabul edilmiş, ne var ki, bilirkişi tarafından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi olarak hesaplanan karşı yan vekalet ücreti üzerinden hüküm kurularak, gerekçede çelişki yaratılmıştır. Bu durum, infazda tereddütü de beraberinde getirecektir. Diğer yandan, davaya dayanak yapılan icra takip dosyası incelendiğinde, davacı avukat tarafından üç adet icra takip dosyasına dayalı vekalet ücreti alacağına yönelik talepte bulunulduğu ancak talep edilen miktarların akdi vekalet ücretine mi, yoksa karşı yan vekalet ücretine mi, yoksa her ikisine mi yönelik olduğu da anlaşılamamaktadır. O halde Mahkemece, öncelikle davaya konu icra takibinde talep edilen vekalet ücretlerinin mahiyeti davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıya açıklattırılmalı, talep sonucu net olarak belirlenmeli ve bu kapsamda yapılacak yargılama sonucu hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda davaya konu icra takibinde talep edilen vekalet ücretlerinin mahiyetinin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıya açıklattırıldığı, davacı vekilinin 29.03.2022 tarihli celsede alacağının hem akdi hem de karşı yan vekalet ücreti olduğunu beyan ettiği, 13.12.2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacı tarafın akdi vekalet ücreti ve karşı yan vekalet ücreti alacağının toplam 154.169,46 TL olarak belirlendiği, davacı vekilinin bu talep üzerinden ıslah talebinde bulunduğu ancak davalı vekilince süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, davacının ıslah yoluyla talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile takibe vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; davacının davasını alacak davası olarak ıslah ettiğini, davanın itirazın iptali davası olarak sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı avukatın avukatlık mesleğinin en önemli ilkelerinden ve yükümlülüklerinden olan bilgi verme ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davacının vekaletnamesini yenilememesinin haklı nedene dayandığını, davacının müvekkili şirketten, AAÜT gereğince karşı tarafa yükletilen avukatlık ücretlerini istediğini, davacı tarafın müvekkil-vekil avukatlık ücretine (akdi vekalet ücreti) yönelik bir talebinin olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 176 ve devam maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Kavram olarak; taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine ıslah denir. Eş söyleyişle ıslah, iyiniyetli tarafın davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur. 2. Kural olarak dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usule ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi, davanın konusunda da ıslah mümkündür. 3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı, itirazın iptali davasını 21.12.2022 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüştür. Hal böyle olunca, Mahkemece; ıslah edilen kısım zamanaşımına uğramış olsa bile, davanın alacak davası olarak karara bağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 2. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
 
Geri
Üst