A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2023/15925 E., 2025/3 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SAYISI : 2021/1130 E., 2021/2070 K. SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma İNCELEME KONUSU KARAR: Mahkûmiyet KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması Eskişehir 3.Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile hükümlü hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün, istinaf edilmeksizin 18.01.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır. Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nın 309/1. maddesi uyarınca, 12.07.2023 tarihli ve 2023/12616 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.09.2023 tarihli ve KYB-2023/86785 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü: I. İSTEM Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.09.2023 tarihli ve KYB-2023/86785 sayılı kanun yararına bozma isteminin; " Dosya kapsamına göre, sanığın (inceleme konusu yapılmayan) 07.07.2021 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eylemi nedeni ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.12.2021 tarihli ve 2021/8965 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli ve 2021/1737 esas, 2022/326 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 16.03.2023 tarihli ve 2023/360 esas, 2023/374 sayılı kararı ile, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05.02.2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın tebliğ edilmemesi sebebiyle, 07.07.2021 tarihli bağımsız suça dayanak kabul edilen (inceleme konusu) Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1130 esas sayılı dosyasında dava şartı gerçekleşmeden hüküm verildiğinden anılan dosyaya ilişkin kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin sağlanması ile sonucunun bekletici mesele yapılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinden bahisle Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1737 esas, 2022/326 sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini takiben, bozma sonrası Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/685 esasına kayden derdest dosyadan inceleme konusu Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1130 esas sayılı dosyasına ilişkin kanun yararına bozma ihbarında bulunulmuş ise de, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05.02.2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın 12.02.2021 tarihinde Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan ...'ya usulüne uygun tebliğ edildiği cihetle bahse konu hususun kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı gözetilerek yapılan incelemede, 1- Sanığın (inceleme konusu yapılmayan) Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1737 esas, 2022/326 sayılı kararına (Bozma sonrası anılan Mahkemenin 2023/685 esasına kayden derdest dosyasına) konu 07.07.2021 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eyleminin; inceleme konusu Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1130 esas sayılı dosyası kapsamında yargılaması yapılan 11.08.2020, 25.11.2020, 22.03.2021 ve 24.03.2021 tarihli eylemlere ilişkin düzenlenen ve ilk hukuki kesintiyi oluşturan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli ve 2021/4849 sayılı iddianamesinden önce işlendiği cihetle, sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin de ilk hukukî kesintiyi oluşturan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli iddianamesinden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, 2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesinde yer alan "(1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." şeklindeki düzenlemeye nazaran, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31.08.2021 tarihli ve 2021/4849 sayılı iddianamesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinin uygulanması talep edilmediğinin anlaşılması karşısında, Mahkemesince 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesi uyarınca ek savunma için süre verilmesi ve bu sürede sanığın ek savunması alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir." Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II. GEREKÇE A. Şüpheli hakkında, 11.08.2020 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.02.2021 tarihli ve 2020/51814 Soruşturma, 2021/80 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın, şüpheliye 12.02.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, B. Şüphelinin 25.11.2020 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi nedeniyle başlatılan soruşturmanın 2020/51814 sayılı soruşturma ile birleştirilmesine karar verildiği, C. Şüphelinin 22.03.2021 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi nedeniyle başlatılan soruşturmanın 2020/51814 sayılı soruşturma ile birleştirilmesine karar verildiği, D. Şüphelinin 24.03.2021 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi nedeniyle başlatılan soruşturmanın 2020/51814 sayılı soruşturma ile birleştirilmesine karar verildiği, E. Erteleme kararının kaldırılarak Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli ve 2020/51814 Soruşturma, 2021/6554 Esas, 2021/4849 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1, 43/1 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, F. Şüphelinin 13.01.2021 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2021 tarihli ve 2021/34910 Soruşturma, 2021/9902 Esas, 2021/7247 sayılı iddianamesi ile birleştirme talepli kamu davası açıldığı, Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2021/1304 Esas, 2021/1750 Karar sayılı birleştirme kararı ile davanın 2021/1130 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği, G. Yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir 3.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23.11.2021 tarihli ve 2021/1130 Esas, 2021/2070 Karar sayılı kararı ile, sanığın TCK'nın 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK'nın 58. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, Anlaşılmıştır. H. Eskişehir 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1737 Esas ve 2022/326 Karar sayılı kararının incelenmesinde: Sanık hakkında, 07.07.2021 tarihli aynı nitelikteki suç nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2021 tarihli ve 2021/45683 Soruşturma, 2021/12287 Esas, 2021/8965 sayılı iddianamesi ile doğrudan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli ve 2021/1737 Esas, 2022/326 Karar sayılı kararı ile sanığın, TCK'nın 191/1 ve 62/1.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın istinaf kanun yoluna başvurduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesinin 16.03.2023 tarihli ve 2023/360 Esas, 2023/374 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmadan sonra Mahkemenin 2023/685 esasına kaydedildiği, anlaşılmıştır. I. Dosya kapsamına göre; 1. Sanığın (inceleme konusu yapılmayan) Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1737 Esas, 2022/326 Karar sayılı kararına (Bozma sonrası 2023/685 esasına kayden derdest dosyasına) konu 07.07.2021 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminin; inceleme konusu Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1130 Esas sayılı dosyası kapsamında yargılaması yapılan 11.08.2020, 25.11.2020, 22.03.2021 ve 24.03.2021 tarihli eylemlere ilişkin düzenlenen ve ilk hukuki kesintiyi oluşturan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli ve 2021/4849 sayılı iddianamesinden önce işlendiği anlaşıldığından; sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin de ilk hukukî kesintiyi oluşturan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli iddianamesinden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesinde yer alan "(1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." şeklindeki düzenleme uyarınca, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31.08.2021 tarihli ve 2021/4849 sayılı iddianamesinde, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasının talep edilmediğinin anlaşılması karşısında, Mahkemesince 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma için süre verilmesi ve bu sürede sanığın ek savunması alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, cezasının 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür. III. KARAR A. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, B. Eskişehir 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/1130 Esas, 2021/2070 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.01.2025 tarihinde karar verildi. --- T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2024/843 E., 2024/19952 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SAYISI : 2023/411 E., 2023/363 K. SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKİ SÜREÇ A. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli ve 2023/38 Esas, 2023/25 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; 1. Sanığın suçu işlediğine dair yeterli somut delil bulunmadığına, 2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna ilişkindir. III. GEREKÇE İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında 05.09.2022 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı 11.01.2023 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; sanığın 15.09.2022 tarihinde işlediği başka bir uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı 14.12.2022 tarihli iddianame ile dava açıldığı ve 02.03.2023 tarihinde Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/406 Esas, 2023/73 Karar sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2023/767 esas sırasında derdest olduğu ve her iki dosyanın suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, belirtilen davaların birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi gereğince artırılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür. IV. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2024 tarihinde karar verildi. --- T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2024/9093 E., 2025/827 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SAYISI : 2024/3356 E., 2024/1926 K. SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma SUÇ TARİHLERİ : 28.09.2023, 01.11.2023 HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükmün onanması Sanık hakkında kurulan hükmün, yapılan ön inceleme neticesinde temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir. Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKİ SÜREÇ A. Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesince, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir. B. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re'sen de istinafa tabi olan hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle; 1. Arama kararının ve işleminin hukuka aykırı olduğuna, bu yolla elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına, 2. Sanığın cep telefonunda yapılan incelemenin hukuka aykırı olduğuna, bu yolla elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına, 3. Suç ortağı olan tanıkların yeminli olarak dinlenmesinin ve beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmemesinin hukuka aykırı olduğuna, 4. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığına, 5. Eylemin sabit olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, 6. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna, İlişkindir. III. GEREKÇE İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlıklarında 01.11.2023 olan suç tarihinin, 02.11.2023 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddî hata olarak değerlendirilmiştir. Dosya kapsamından, 28.09.2023 tarihli olayda, sanığın, radyo programı yaptığı ve kullandığı tespit edilen ikamette yapılan aramada çeşitlilik arz eden uyuşturucu maddeler ve metamfetamin kalıntısı bulunan hassas terazinin ele geçirilmesi üzerine, kolluk tarafından ifadesinin alınmasının ardından, tutuklamaya sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından 29.09.2023 tarihinde serbest bırakıldığı; bu olaydan sonra gerçekleşen 01.11.2023 tarihli olayda ise, sanığın, aynı adreste uyuşturucu madde sakladığı ve sattığı bilgisinin alınması üzerine yapılan adli aramada, yine çeşitlilik arz eden uyuşturucu maddeler ve metamfetamin kalıntısı bulunan hassas terazi ve paypın ele geçtiği; ilk olaydan sonra sanığın kollukta ve Sulh Ceza Hakimliğinde ifadesinin alındığı da dikkate alındığında, iki olay arasında fiilî kesintinin gerçekleştiği ve 01.11.2023 tarihli ikinci olayda suç işleme kararının yenilendiği anlaşıldığından, sanık hakkında her bir eylemi için ayrı ayrı "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması gerekirken, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ve vasfına, delillerin değerlendirilmesine, 5237 sayılı TCK'nın 188/4-a maddesinin uygulanmasına, takdiri indirim yapılmamasına, arama kararında ve işleminde hukuka aykırılık bulunmadığına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. IV. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi kararında sanık ve müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı CMK'nın 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; aynı Kanun'un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE, Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2025 tarihinde karar verildi.