A
Admin
Yönetici
Yönetici
Altınbaş Üniversitesi’nden Doç. Dr. Handan Tanyıldızı Kökkülünk’ün yürütücülüğünde gerçekleştirilen TÜBİTAK 1001 destekli proje, akciğer kanserinin erken tanısı konusunda önemli bir bilimsel başarıya imza attı. Geliştirilen yapay zekâ temelli yöntem, PET/BT görüntüleri, sarkopeni belirteçleri ve kan biyobelirteçlerini birleştirerek, yüksek doğruluk oranlarıyla erken teşhis imkânı sağlıyor. Çok Modlu Veri Setiyle Yapay Zekâdan Güç Alan Tanı Yöntemi “Sarkopeni, Yeni Nesil Enflamasyon Belirteçleri ve PET/BT Anatomik-Metabolik Biyobelirteçler Aracılığıyla Makine Öğrenmesi ile Akciğer Kanseri Tanısının Tahmin Edilmesi” başlıklı projede, akciğer kanseri tanısında yalnızca görüntüleme teknolojilerine değil, aynı zamanda hastanın genel fiziksel durumu ve bağışıklık sistemine dair veriler de dahil edildi. PET/BT görüntüleme verileri, sarkopeniye ilişkin fiziksel performans ölçütleri ve CRP, WBC, NEU gibi enflamasyon göstergeleri, rastgele orman (Random Forest) algoritmasıyla analiz edildi. Bu çok modlu veri yaklaşımıyla geliştirilen yapay zekâ modeli, test aşamasında yüzde 97 doğruluk ve yüzde 99 AUC (eğri altı alan) ile çalışarak iyi huylu, kötü huylu ve kanser dışı vakaları başarıyla sınıflandırdı. Bütüncül Yaklaşım Sağlık Hizmetlerinde Yeni Bir Dönem Başlatabilir Proje lideri Doç. Dr. Handan Tanyıldızı Kökkülünk, geliştirilen yöntemin sadece görüntüleme verilerine bağlı kalmadığını, aynı zamanda bel çevresi kas alanı, yürüme hızı gibi fiziksel performans ölçütleri ile bağışıklık sistemi göstergelerini de dikkate alarak kapsamlı bir analiz sunduğunu belirtti. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde akciğer kanserinin erken evrede teşhis edilmesi kolaylaşıyor ve hastalar daha hızlı tedaviye erişim sağlayabiliyor. Yaşam Kalitesi Artıyor, Tedavi Maliyetleri Düşüyor Yeni tanı yöntemi, yalnızca erken teşhis sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık sistemine ekonomik katkı da sunuyor. Farklı veri kaynaklarının birleştirilmesiyle elde edilen yüksek doğruluk oranları, gereksiz testlerin önüne geçerek hem hasta hem de sağlık sistemi için maliyetleri azaltıyor. Öte yandan, erken teşhis sayesinde hastaların yaşam kalitesi artarken, tedavi süreçleri daha etkili şekilde yönetilebiliyor. Doç. Dr. Kökkülünk'ün liderliğindeki bu yenilikçi çalışma, yapay zeka ve çoklu biyobelirteç kullanımının sağlık teknolojilerine entegre edilmesinin, özellikle kanser gibi ölümcül hastalıklarda nasıl çığır açıcı sonuçlar doğurabileceğini somut biçimde ortaya koyuyor.