A
Admin
Yönetici
Yönetici
Gazze’de açlığın silah olarak kullanıldığı aşağılık bir oyun oynanıyor. Çocuklar, bebekler açlıktan ölüyor, BM Genel Sekreteri Guterres, “Gazze’deki çocuklar, en azından orada yiyecek olduğuna inandıkları için cennete gitme arzularından bahsediyorlar” diyor. İnsanlıktan nasibini almayan Netanyahu ise Gazze’de açlık falan olmadığını söylüyor. Hamisi Trump’un bu utanç verici, rezil duruma bakışı, yorumu da şöyle:
“Televizyondaki görüntülere bakılırsa, çocukların çok aç olduğu görülüyor...”
Netanyahu’yu yalanlıyor mu yoksa dalga mı geçiyor belli değil...Bu durumda da insanlık dramı, ayıbında tek umut dünya ülkeleri kamuoyları, insanlık vicdanı...Hem de ABD, İsrail ve sözde kendilerini insan hakları savunucusu gibi gösteren batı ülkeleri yöneticilerinin gerçekleri gizleme, çarpıtma, akıl almaz yasaklamaları, yalanlarına rağmen. Özgür basın diye ahkam kesen batı medyası yanlı bakış, baskıyla her olayı İsrail lehine çeviriyor zira. Çevirmeyenin de bileti kesiliyor, dışlanıyor. Aynısı spor, sanat dünyası için de geçerli. Fakat bunlara rağmen Gazze’deki çocuk, bebek katliamına tepki, sokağa yansıyan ve giderek büyüyen öfke de ortada. Tabi bu noktada da şuurunu yitirmiş Netanyahu’yu caydıracak asıl unsur ise Yahudi toplumu, İsrail halkı ancak...Bu bağlamda İsrail halkı adına en kritik detay da şu:
Soykırıma uğramış, büyük acılar yaşamış bir toplum olarak, aynı acıları yaşatma, soykırımla yaftalanma durumu. Hem de kendilerine soykırım yapma lekesini silemeyen Almanya’nın bile verdiği siyasi destek ve mühimmatla!..
★ ★ ★
Yani Yahudiler holokostu kullanarak dünyada mağduru oynadılar hep ama o durum söz konusu değil artık... Avrupa ülkeleri kamuoylarında İsrail denildiğinde soykırıma uğramış bir halkın, devleti algısı vardı, şimdilerde ise bu devleti soykırım yapan bir halk anlayışına evrilmiş durumda. Netanyahu başta İsrail yetkilileri, Gazze’dekileri insan olarak görmeme, aşağılama ve katliamlarıyla dünyada Filistin halkına duyulan sempatiyi artırdı, İsrail’e karşı da tam tersi öfke ve nefret gelişti. Artık bundan sonra bütün dünyada İsrail, Nazilerle aynı kefede olacak. Yahudiler açısından güvenlik tehdidi de dünyanın her yerinde artıyor. Özellikle Siyonistlere karşı. Yahudi faşizmi diğer Yahudiler için de bir tehdit oluşturuyor yani...Giderek batı halkları da bu soykırıma kendi yöneticilerinin de alet olduğunu düşünmeye başladılar...”Filistin’i tanıyacağız” diye peş peşe gelen açıklamalarda kamuoyu baskılarından kaynaklanan bir gelişme aslında...
Her konuda farklı görüşler olabilir ama soykırımı bu çağda nasıl açıklayacaksınız?.. Nitekim daha yeni iki İsrailli insan hakları örgütü “İsrail Gazze’de soykırım yapıyor” dedi…Dolayısıyla İsrail’in şunu iyi düşünmesi gerekir:
Netanyahu yaptıklarıyla geleceğe damgasını vuracak bir radikalizmin, düşmanlığın altına imzasını attı, kin, nefret tohumlarını ekti, ekiyor Onların her birinin de intikam hırsıyla, duygusuyla yeniden yeşereceği açık. Başka bir zamanda bir şekilde katledilen ana-babalarının, kardeşlerinin intikamını almak isteyeceklerdir. Bu coğrafyada kan intikam demektir zira...
★ ★ ★
Böyle bakıldığında da her İsrail vatandaşı açısından sorgulanması hayati önemde olan nokta belli:
Bugün İsrail daha mı yalnız daha mı iş birliği içerisinde… İsrail artık çok mu güvende? Kendi koltuğunu korumak uğruna her yeri ateşe veren Netanyahu, bunu ülke, vatandaş güvenliği için diye yutturmaya çalışıyor olsa da kendi vatandaşlarını hiç olmadığı kadar tehlikeye attığı çok açık ve net. Üstelik de dünyanın dört bir yanında...Dolayısıyla ikinci dünya savaşını yaşamış olan Yahudilerin çektikleri acıları, Hitler’in mezalimini hatırlayıp onu bile sollayan Netanyahu denilen kasabın cezasını çoktan kesmiş olmaları gerekirdi… Böyle olmadığı içinde dünya kamuoylarınca suçlananlar arasında Gazze’deki soykırıma suskun kalan Yahudiler de var zaten...