A
Admin
Yönetici
Yönetici
Vücudun doğal savunma mekanizmasının bir parçası olan iltihap, kısa süreli olduğunda yararlı olsa da, kronik hale geldiğinde ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarabiliyor. Uzmanlar, özellikle beslenme alışkanlıklarının iltihaplanma üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurguluyor.
İltihap, bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona karşı verdiği tepki olarak tanımlanıyor. Vücudu korumak için devreye giren bu mekanizma, kızarıklık, şişlik, ağrı ve ısı artışı gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Ancak bu süreç kronikleştiğinde, bağışıklık sistemi sağlıklı dokulara da saldırabiliyor. Bu durum, kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor.Uzmanlara göre, rafine karbonhidratlar, eklenmiş şekerler, işlenmiş etler ve trans yağlar gibi modern diyetin yaygın bileşenleri iltihaplanmayı tetikliyor.
1. Rafine Karbonhidratlar: Beyaz ekmek, makarna ve hamur işleri gibi gıdalar, kan şekerinde ani yükselmelere neden olarak proinflamatuar tepkilere yol açabiliyor. Bu gıdalar aynı zamanda lif ve temel besin maddelerinden yoksun olmaları nedeniyle de risk taşıyor.
2. Eklenmiş Şekerler: Gazlı içecekler, tatlılar ve şekerli kahvaltılık gevrekler gibi yüksek şekerli gıdaların aşırı tüketimi, bağışıklık sisteminin dengesini bozarak iltihaplanmayı artırabiliyor. 2024 tarihli bir araştırma, bu durumun metabolik bozukluklarla çift yönlü bir ilişki içinde olduğunu ortaya koydu.3. İşlenmiş Etler: Pastırma, sosis ve sosisli sandviçler gibi ürünler; içerdiği doymuş yağlar, nitratlar ve koruyucular nedeniyle kronik iltihaplanmayı körükleyebiliyor. Ayrıca, yüksek sıcaklıkta pişirme sırasında oluşan bileşikler de bu etkiyi pekiştiriyor.4. Trans Yağlar: Kısmen hidrojene yağlar ve margarinler gibi trans yağlar, kötü kolesterolü artırırken iyi kolesterolü düşürüyor. Bu yağlar, hücre düzeyinde iltihaplanmayı tetikleyen yolları da aktive ediyor.
5. Kızartılmış Gıdalar: Patates kızartması, kızarmış tavuk ve donut gibi yiyecekler hem trans yağ hem de omega-6 bakımından zengin olup, sindirim sisteminde zararlı değişikliklere ve sistemik inflamasyona yol açabiliyor.6. Omega-6 Zengini Bitkisel Yağlar: Mısır, soya fasulyesi ve ayçiçeği gibi bitkisel yağlar aşırı tüketildiğinde, özellikle omega-3 yağ asitleriyle dengelenmediğinde, vücutta inflamatuar tepkileri tetikleyebiliyor.
7. Monosodyum Glutamat (MSG): Hazır çorbalar, fast food ürünleri ve bazı işlenmiş gıdalarda sıkça kullanılan MSG’nin, iltihap belirteçlerini artırarak karaciğer hasarı ve metabolik bozukluklara zemin hazırlayabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, bu riskleri azaltmak için işlenmiş gıdalardan kaçınılması, tam tahıllı ürünlerin tercih edilmesi, omega-3 açısından zengin besinlerin tüketilmesi ve genel olarak dengeli bir diyetin benimsenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve stres yönetimi de iltihapla mücadelede önemli rol oynuyor.