A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ver sen mehteri.. Ver. Ver. Zeytinyağı şişesinden “kanola” çıkar, sucuk diye aldığın şeyden tavuk. Gıkın çıkmaz. Antep fıstığı diye baklavaya bezelye basarlar, isot’a gıda boyası. Ama “ucuz” dersin. Köftecide “domuz” eti verirler; karavana da “eşek” Bal gibi yersin. Bal demişken o topa ben hiç girmeyeyim. Ver bakalım mehteri bi daha. Şöyle üstü volümden. Bak! Hayatı imitasyon yapmış sallıyor ülkem. Üstündeki tişört çakmaymış, kolundaki saat taklit. Kimin umurunda. Hermes çanta Mahmut Paşa. Gucci mont Merter. Biz kitabını yazmışız ağam bu sahteciliğin. Öğrenci kartı da yaparlar, kimlik kartı da ehliyette. Gerçeğinden ayıramazsın. Bak sana bir efsane anlatayım. 1950’li yıllar. Yer İstanbul’un göbeği. Sirkeci. Emekli olan 3 polis işsiz kalınca kafa kafaya verip düşünmeye başlar. Ne etsek, ne iş yapsak diye. Çok geçmeden birinde şimşek çakar -Karakol kuralım. Olur mu? Olur. Emekli ikramiyeleri ile bir bina kiralarlar. Masa, daktilo, telefon derken çok geçmeden bir de tabela siparişi verirler. Küçük Pazar Karakolu Normal bir karakol ne iş yapıyorsa onlar da o işi yapmaya başlar. Devriye gezerler. Olaylara müdahale anında müdahale ederler. Bi süre sonra Eminönü’ne yeni bir Emniyet Amiri atanmıştır. Çikolatalarını alıp koşa koşa hayırlı olsuna giderler. -Efendim işler çok yoğun. Personel eksiğimiz de var. Bizimkiler elleri boş dönmez. 3 genç memur karakollarına geçici görevle yollanır Evraklar gelmekte gitmekte, yazışmalar dosyalanmakta, suç üstler yapılıp zanlılar adliyeye çıkarılmakta yani herşey usulüne göre yapılmaktadır. 3 kurucudan biri hep karakolda bulunmakta, giderler esnaftan toplanan paradan karşılanmaktadır. Olay nasıl mı patlar? O’dur ki karakola yollanan bir polis memurunun eski görevi kentteki karakolların kömür dağıtımını yapmaktır. Küçük Pazar Karakolu’na kömür gelmediğini fark eder. Arkadaşlarının yanına koşar. İşgüzar işte n’olcak -Arkadaş herkese kömür verdiniz bizim karakola neden vermediniz? -Sizin karakol neresi? -Küçükpazar karakolu -Nerede bu karakol? -Unkapanı -Biz öyle bir karakol bilmiyoruz. Genç polis Eminönü Emniyet Amirliği’nin kapısını da çalar. Durumu anlatır. Herkes şaşırır kalır. Ankara’ya acil koduyla yazılır. Karakolun durumu sorulur, demirbaş dökümü istenir. “Öyle bir karakolumuz yoktur” yanıtı gelir. Bu kez Emniyet Amiri ekipleri toplar çakma karakolu basar. 3 kafadar çaresiz durumu itiraf eder. Üçü de sessizlik yeminiyle yollanır. Yazılan yeni bir yazı ile skandal patlamadan Küçük Pazar Karakolu resmen böyle kurulur. Bu internet efsanesi doğru mudur? Bilmiyorum. Ama internette diplomaların satıldığını insanların bir günde mühendis, avukat, doktor yapıldığını herkes gibi ben de biliyordum. Ama e devlete işlenme kısmı tam bir skandal. Peki asıl soru: Şimdi ne olacak? Daha önce okulda sahte öğretmen, hastanede doktor yakalandığında ne olduysa o olacak. 3-5 kişi içeri girecek. Birkaç sene yatıp çıkacak. Ya diplomaları onlardan satın alan yüzsüzler? Onlar ortalıkta pişkin pişkin gezip imitasyon hayatları ile gerçek doktorlara, mühendislere hava atıp, akıl vermeye devam edecek. Ver sen mehteri… Ver ver…