A
Admin
Yönetici
Yönetici
Aşk her ne kadar evrensel bir duygu olsa da uzun ömürlü ilişkiler, çoğu zaman çözülmesi zor bir bilmece gibi karşımıza çıkar. Psikoterapist Kamalyn Kaur, yıllar boyunca binlerce çiftle yaptığı çalışmalar sonucunda, mutlu ve sağlıklı ilişkilerin ortak dört temel sırrını ortaya koydu. Kaur’a göre, güçlü ilişkilerin temelinde yalnızca sevgi değil; anlayış, saygı, bireysel alan ve ortak hedefler yatıyor. Duygusal Güvenlik Olmadan Yakınlık Kurulamıyor İlişkilerin en temel yapı taşı olarak duygusal güvenliği işaret eden Kaur, çiftlerin kendilerini yargılanmadan ifade edebilmelerinin kritik önemde olduğunu söylüyor. Partnerlerin düşünce ve duygularını özgürce dile getiremediği ilişkilerde, zamanla iletişimin yerini sessizlik ve gerginlik alıyor. Bu da doğal olarak duygusal uzaklaşmaya sebep oluyor. Kaur’a göre, “Neden böyle hissediyorsun?”, “Sence bunu nasıl düzeltebiliriz?” gibi empati içeren sorular, çiftleri birbirine daha çok yaklaştırıyor. İlişkinin İçinde Birey Olabilmek Sağlıklı bir ilişki, kişiliklerin kaynaşması değil; iki bağımsız bireyin birlikte hayat yolculuğu yapmasıdır diyen Kaur, çiftlerin birbirinin bireyselliğine alan tanımasının önemine dikkat çekiyor. Partnerin tek başına bir şeyler yapmak istemesi, çoğu zaman güven sorunlarıyla ilişkilendirilse de, aslında bu bireyselliğe duyulan saygı ilişkileri güçlendiriyor. Gündelik hayatta küçümseyici şakalar, göz devirme gibi davranışlar ise zamanla ilişkide onarılması zor hasarlara yol açabiliyor. Birlikte Yürüyen Hayaller: Ortak Vizyon Uzun süreli ve mutlu çiftlerin bir diğer ortak noktası, birlikte geleceğe dair bir vizyon oluşturabilmeleri. Bu büyük hedefler olmak zorunda değil; aynı şehirde yaşama isteği, çocuk büyütme hayali ya da bir seyahat planı bile çiftlerin ortak zeminde buluşmasını sağlıyor. Kaur, bu ortak vizyonun çiftler arasında “biz bir takımız” duygusunu pekiştirdiğini vurguluyor. Gerçek Test Tartışmalardan Sonra Başlıyor Hiçbir ilişki tartışmalardan muaf değil. Ancak ilişkilerin sağlamlığı, tartışmanın ardından gösterilen tepkilerle ölçülüyor. Kavga sonrasında duyguları küçümsemek, iletişimi tamamen kesmek ya da yaşananları görmezden gelmek, ilişkinin içten içe yıpranmasına neden oluyor. Sağlıklı ilişkilerde ise çiftler birbirini dinliyor, özür diliyor ve çözüm için birlikte adım atıyor. Hatta Kaur, ilişkilerde “önceden kriz planı” oluşturmanın faydalı olduğunu belirtiyor. Mükemmel Değil, Sağlıklı İlişki Mümkün Kaur’un altını çizdiği gibi hiçbir ilişki kusursuz değildir. Ancak duygusal açıklık, saygı, bireysellik ve ortak hedefler gibi temel değerler üzerine inşa edilen bağlar, zamanla daha da güçleniyor. “İlişkinizde sorunlar varsa umutsuzluğa kapılmayın. Sağlıklı alışkanlıklarla ilişkiyi onarmak ve bağı yeniden kurmak mümkün,” diyen Kaur, tüm çiftleri birbirine yeniden bakmaya davet ediyor. (Sözcü)