A
Admin
Yönetici
Yönetici
İleri yaşlarda sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmenin temel yollarından biri düzenli fiziksel aktiviteden geçiyor. Özellikle bahar aylarının ılıman havası, yeni bir egzersiz rutinine başlamak için oldukça elverişli bir ortam sunarken, uzmanlar yaşa uygun planlanmış hareketlerin hem beden hem de zihin sağlığına önemli katkılar sunduğunu vurguluyor. Medicana International İzmir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur da bu konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Her Hareket Egzersizdir Prof. Dr. Şendur, egzersizin yalnızca spor salonlarında yapılan aktivitelerle sınırlı olmadığına dikkat çekerek, yaş almış bireylerin hareketli kalabilmesi için günlük yaşamın içinde de pek çok fırsat olduğunu ifade etti. Bahçede zaman geçirmek, merdiven inip çıkmak, hatta torunlarla oynanan basit oyunların bile egzersiz sayılabileceğini belirtti. İleri yaş grubundaki bireylerin çoğu zaman ne tür hareketlerin onlar için uygun olduğunu kestiremediğini söyleyen Şendur, önemli olanın aktif kalmak olduğunu vurguladı. Fiziksel Hareketlilik Sağlığı Koruyor Yaş ilerledikçe fiziksel aktivitenin etkilerinin daha belirgin hale geldiğini belirten Prof. Dr. Şendur, düzenli egzersizin yalnızca vücut sağlığı değil, aynı zamanda ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yarattığını aktardı. Egzersiz sayesinde kalp atım hızı yükseliyor, kaslar aktif şekilde çalışıyor ve bu süreç, vücudun pek çok sistemini destekliyor. Kan basıncının dengelenmesi, damar sağlığının korunması, inflamasyonun azalması ve kan şekerinin kontrol altına alınması da düzenli egzersizin faydaları arasında yer alıyor. Ayrıca kemik sağlığının korunmasında, depresyon riskinin düşürülmesinde ve daha kaliteli bir uyku düzeninin sağlanmasında da egzersizin katkısı büyük. Yaşam Kalitesine Etkisi Büyük Egzersiz sadece fiziksel gücü artırmakla kalmıyor, aynı zamanda zihinsel canlılık ve sosyal yaşamda aktif kalmayı da destekliyor. Prof. Dr. Şendur, yaşlı bireylerin hareket etmekten çekinmemesi gerektiğini belirterek, iyi planlanmış bir egzersiz programının düşme riskini azalttığını, eklem sağlığını koruduğunu ve genel yaşam kalitesini olumlu yönde etkilediğini ifade etti. Özellikle denge, kuvvet ve esneklik üzerine odaklanan egzersizlerin yaşlı bireylerin bağımsız yaşama yeteneklerini uzun süre korumasına katkı sağladığını dile getirdi. Spor Salonuna Gitmeye Gerek Yok Pek çok kişinin, hangi egzersizlerin güvenli ve etkili olduğuna dair belirsizlik yaşadığını belirten Prof. Dr. Şendur, egzersize başlarken düşük tempolu aktivitelerle başlanmasının daha güvenli olduğunu, kondisyon ilerledikçe orta tempolu hareketlere geçilebileceğini söyledi. Haftada ortalama 2-3 saat orta şiddette egzersizin sağlığın korunması açısından yeterli olduğunu belirten Şendur, egzersizin illa spor salonlarında yapılması gerekmediğini; günlük yaşamın içinde hareket etmeyi sağlayan her faaliyetin faydalı olabileceğini dile getirdi. Bahçeyle ilgilenmek, evde aktif olmak ya da çocuklarla oynamak bile bu sürecin bir parçası olabilir. Ancak, diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon, osteoporoz veya nörolojik rahatsızlıkları bulunan bireylerin, egzersiz öncesinde mutlaka bir uzman görüşü alması gerektiğini hatırlattı. Kasları Güçlendiren Hareketler Öneriliyor Prof. Dr. Şendur, aerobik egzersizlerin kalp ve akciğer sağlığı açısından temel bir yere sahip olduğunu, yürüyüş, yüzme, dans ve bisiklet gibi tüm vücudu çalıştıran aktivitelerin hem yağ yakımını desteklediğini hem de ruh halini olumlu yönde etkilediğini belirtti. Kas gücünü artırmak amacıyla haftada iki ya da üç kez uygulanan direnç egzersizlerinin de önemine dikkat çeken Şendur, vücut ağırlığıyla yapılan plank, çömelme, şınav gibi hareketlerin kas kütlesinin korunmasına ve gelişmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Denge Sorunlarına Karşı Alternatif Çözümler Yaşla birlikte esneklik ve denge yetisinin azalabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şendur, bu durumu denge egzersizleriyle önlemenin mümkün olduğunu kaydetti. Kas ve tendonları esnetmeye yönelik çalışmalar, duruşu düzeltip hareket kabiliyetini artırırken, Tai Chi ve yoga gibi denge odaklı uygulamalar da hem zihinsel gevşeme sağlar hem de dengeyi geliştirmeye katkıda bulunur. Denge problemi yaşayan kişilerin destek alarak basit ama etkili egzersizlerle riskleri azaltabileceğini belirten Şendur, yaş ilerledikçe toparlanma süresinin uzayabileceğini, bu nedenle vücudu dinleyerek egzersiz temposunu ayarlamanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Antrenman sonrasında hafif kas ağrılarının normal olduğunu ancak şiddetli ağrı veya hareket kısıtlılığı yaşanması durumunda egzersiz yoğunluğunun düşürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur’un verdiği mesaj net: Yaş kaç olursa olsun hareket etmek, sağlıklı yaşlanmanın en önemli anahtarlarından biri. Gerek profesyonel destekle gerekse günlük yaşamın doğal akışı içinde aktif kalmak, daha uzun ve kaliteli bir yaşamın önünü açıyor. Kaynak: Bülten