UYUŞTURUCU MADDE İMAL ve TİCARETİ

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
I. İLGİLİ MEVZUAT

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti

Madde 188-
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,

hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

II. SUÇUN MADDİ ve MANEVİ UNSURLARI

A. Birinci Fıkradaki Suç


TCK m. 188/1 hükmünde, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin imali, ithali veya ihracı suç olarak düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi’nin “Tanımlar” başlıklı 1. maddesinin (n) bendine göre imal deyimi, “İstihsal hariç, uyuşturucu madde elde edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder. Ve uyuşturucu maddelerin arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini kapsar.”

İthal kavramı gerek madde metninde, gerekse de gerekçede tanımlanmış değildir. Sözlük anlamına göre ithal, bir ülkeye başka ülkelerden mal getirme veya satın alma, başka ülkelerden alınan mal olarak ifade edilmektedir.

TCK m. 188/1 hükmünde sayılan üçüncü ve son seçimlik hareket “ihraç”tır. İmal ve ithalde olduğu gibi, ihracın tanımına da madde ve gerekçesinde yer verilmemiştir. Sözlük anlamına göre ihraç, yurt dışına mal veya hizmet satmak, çıkarmak, dışarı atmaktır.

B. Üçüncü Fıkradaki Suç

TCK m. 188/3 hükmüne göre, “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Uygulamada en çok görülen eylemlerden biri, uyuşturucu maddeyi satmaktır. Satmak fiili sözlükte, “Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek” şeklinde tanımlanmıştır. Satmak, özü itibariyle ticari bir amaç taşır.

Satışa arz etmek, failin uhdesinde bulunan uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satma iradesini ortaya koymasını ve bu yönde davranışlarda bulunmasını ifade eder.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bir bedel karşılığı olmaksızın başkasına verme hali, madde metninde geçen “başkasına vermek” fiilini oluşturur.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde sevk etme, bu maddelerin maliki ya da zilyedi tarafından bir başkası aracılığıyla bir yerden başka bir yere gönderilmesini ifade eder.

Nakletmek, uyuşturucu maddenin bir yerden başka bir yere götürülüp teslimini ifade eder.

Sözlükteki anlamı itibariyle depolamak, “Saklamak veya korumak amacıyla ambara koymak, depo etmek, biriktirmek, ambarlamak” eylemini ifade eder.

Satın almak, belli bir bedel (para) ya da başka bir ivaz karşılığında uyuşturucu, uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler üzerinde tasarruf imkanının elde edilmesi işlemidir.

Kabul etme, bir kişinin başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddenin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden üzerine almasıdır.

Bulundurma, bir kişinin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak fiili egemenliği altında ve o madde üzerinde tasarruf olanağı bulunacak şekilde elinde tutmasıdır. Ancak uyuşturucu veya uyarıcı maddenin TCY'nın 188/3. maddesi kapsamında bulundurulduğundan söz edebilmek için kendi kişisel kullanımı dışında bir amaçla, örneğin başkasına satmak, başkasına suç atmak, başkasının içeceğine karıştırmak veya yeni uyuşturucu imal etmek gibi nedenlerle bulundurması gerekir.

Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.

Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.

İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlenmesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler hâlinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir

Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları hâlinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir

Suçun faili herkes olabilir. Bazı kişiler için diğer fıkralarda artırıcı nedenler düzenlenmiştir. İştirak konusunda dikkatli olunmalıdır. Bu suç iştirake oldukça müsaittir. Bu husustaki bir karara göre, “Olay, yakalama, araç arama ve muhafaza altına alma tutanağına göre, sanık ...'ın da içinde bulunduğu sürücülüğünü diğer sanık ...’ın yaptığı aracın kasasının orta kısmında 22 paket halinde 136300 gram kenevir (esrar) ele geçirilmesi, ele geçen maddelerin miktarı, araçtaki yoğun esrar kokusu, sanıkların aynı araçta birlikte yakalanmaları, yakalandıkları sıradaki davranış tarzları, olaya ilişkin anlatımları ve dosya içeriği dikkate alındığında, sanıkların TCK'nın 37/1. madde ve fıkrası kapsamında iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri sabit olduğu halde; sanık ... hakkında da mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

C. Altıncı Fıkradaki Suç

TCK m. 188/6 hükmüne göre, “Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.”

Bu hükmün uygulanabilmesi için,

- Söz konusu madde uyuşturucu veya uyarıcı madde olmamalıdır.

- Söz konusu madde uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğurmalıdır.

- Maddenin üretimi resmî makamların iznine tâbi olmalı yahut satışı yetkili tabibin düzenleyeceği reçeteye bağlı olmalıdır.

- TCK m. 188/1 veya 3. hükmündeki seçimlik hareketlerden biri yapılmalıdır. Diğer bir ifade ile, maddî unsuru oluşturan seçimlik hareketler, TCK m. 188/1 ve 3. fıkralarındaki seçimlik hareketlerdir.

Bu husustaki bir Yargıtay kararına göre, “İstanbul Kriminal Polis Labarotuvarı Müdürlüğü'nün 09.06.2010 tarihli ekspertiz raporunda sanıklardan ele geçen "maddenin uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında değerlendirilmeyen JWH-018 etken maddesini içerdiğinin" belirtildiği, yine dosya içerisinde yer alan Adli Tıp Kurumu'nca tanzim olunan 15.11.2013 tarihli raporda, ele geçirilen maddenin JWH-018 olduğu ve 13.02.2011 tarih ve 27845 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07.01.2011 tarih ve 2011/1310 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun kapsamına alındığının bildirildiği, maddenin suç tarihinde 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinde, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun ve 3298 sayılı Kanun ile Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 TEK sözleşmesi'nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde yer almadığı; 2313 sayılı Kanun'un 19. maddesinin verdiği yetki uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanan 07.11.2011 tarih ve 2011/1310 sayılı bakanlar kurulu kararı ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla; Raporlarda belirtilen "JWH-018 isimli maddenin" uyuşturucu ve uyarıcı madde etkisi doğuran bir madde olup olmadığı Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu'ndan; üretiminin resmi makamların iznine veya satışının yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olup olmadığının Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünden sorulması, sonucuna göre eylemin TCK'nın 188. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran madde ticaretini yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması kanuna aykırıdır

D. Yedinci Fıkradaki Suç

TCK m. 188/7 hükmüne göre, “Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

TCK m. 188/1 ve 3 hükmünde düzenlenen ve yukarıda inceleme konusu ettiğimiz suçların konusunu uyuşturucu veya uyarıcı maddeler oluştururken, burada düzenlenen suçun konusunu ise “uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan maddeler” oluşturmaktadır.

Suçun maddî unsurunu oluşturan hareketler, seçimlik hareketler şeklinde sayılmıştır. Bunlardan herhangi birisinin yapılmasıyla birlikte suç oluşacaktır. Bu seçimlik hareketler, bu maddeleri imal etmek, ithal etmek, ihraç etmek, satmak, satın almak, nakletmek ve depolamaktır.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun manevî unsuru kasttır. Kişinin, söz konusu seçimlik hareketlerde bulunurken suçun konusunu oluşturan maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmesi gerekir.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun manevî unsuru kasttır. Kişinin, söz konusu seçimlik hareketlerde bulunurken suçun konusunu oluşturan maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmesi gerekir.

III. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ

A. Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddenin Çocuğa Satılması veya Verilmesi


TCK m. 188/3-ikinci cümle hükmüne göre, “Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.” Çocuk kavramından, 18 yaşını doldurmamış kişi anlaşılır.

B. Uyuşturucu Veya Uyarıcı Maddelerin Eroin, Kokain, Morfin, Bazmorfin, Sentetik Kannabinoid Ve Türevleri, Sentetik Katinon Ve Türevleri, Sentetik Opioid Ve Türevleri Veya Amfetamin Ve Türevleri Olması

TCK m. 188/4-a hükmüne göre, “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması” hâlinde ceza miktarı yarı oranında artırılacaktır.

Sentetik kannabinoid içeren maddeler genel olarak, yurtdışında “Spice”, “K2”, Türkiye'de ise “Bonzai” ya da “Jamaika” olarak adlandırılmaktadır. Dolayısıyla, bonzai ve jamaika olarak bilinen maddelerde bu nitelikli hâl uygulanacaktır. Bu husustaki bir Yargıtay kararına göre, “Sanık ...'da ve kullanıcı ...'ta ele geçen belirtilen maddelere ilişkin ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce hazırlanan ve hükme esas alınan 15/04/2015 tarihli ekspertiz raporlarında, ... ve ... isimli etken maddelerin, sentetik kannabinoid ya da türevlerinden olduğu konusunda açıklık bulunmadığından, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre TCK'nın 188/4-a maddesi gereğince artırım yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması kanuna aykırıdır

C. Suçun Okul, Yurt, Hastane, Kışla Veya İbadethane Gibi Tedavi, Eğitim, Askerî Ve Sosyal Amaçla Toplu Bulunulan Bina Ve Tesisler İle Bunların Varsa Çevre Duvarı, Tel Örgü Veya Benzeri Engel Veya İşaretlerle Belirlenen Sınırlarına İki Yüz Metreden Yakın Mesafe İçindeki Umumi Veya Umuma Açık Yerlerde İşlenmesi

TCK m. 188/4-b hükmüne göre, “Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi” hâlinde ceza miktarı yarı oranında artırılacaktır. Bu nedenle, gerektiğinde olay yerinde keşif yapılmalıdır. Konuya dair bir Yargıtay kararına göre, “Yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda ... Market isimli iş yeri ile 32 nolu sağlık ocağı arasında 186,40 m bulunduğu belirtilmiş ise de; ölçüm yapılan güzergahın denetime elverişli krokisinin bulunmadığı anlaşıldığından; gerektiğinde yeniden keşif yapılarak olay yeri ile sağlık ocağı arasındaki en yakın mutad yürüyüş mesafesinin güzergahını gösterir şekilde krokisinin çizdirilmek suretiyle tespit ettirilmesi, ayrıca sağlık ocağına bitişik yeşil alanın sağlık ocağının müştemilatı mı, yoksa umumi park mı olduğunun açıklığa kavuşturularak kroki üzerinde gösterilmesi, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır

D. Suçun Üç Veya Daha Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi

TCK m. 188/5 hükmüne göre, “Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, … artırılır.”

E. Suçun Suç İşlemek İçin Teşkil Edilmiş Bir Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi

TCK m. 188/5 hükmüne göre, “Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, … suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.”

F. Suçun Sağlık Alanında İşlenmesi İştigal Eden Belli Meslek Sahipleri Tarafından İşlenmesi

TCK m. 188/8 hükmüne göre, “Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

IV. ETKİN PİŞMANLIK HALLERİ

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz (TCK m. 192/1).

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz (TCK m. 192/2).

Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlenmesindeki, genel kamu sağlığının korunması ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacı ile söz konusu maddenin düzenleniş sistematiği dikkate alındığında; failin, TCK'nın 192. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık hâllerinden yararlanabilmesi için ortaya çıkardığı suçlar arasında bir eş değerlik (denklik) ilişkisi bulunması ya da daha ağır nitelikte bir suçu ortaya çıkarması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasının da bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir (TCK m. 192/3). Yargıtay'ın bir kararına göre, “Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen, dava tarihi öncesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanmayan sanığın, aleyhinde yeterli ve kesin delil bulunmadığı aşamada, kendisinden başka üç kişinin daha içinde bulunduğu aracın yakınında yerde bulunan suç konusu uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu söyleyerek suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım etmesi sebebiyle hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz (TCK m. 192/4).

V. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

A. Teşebbüs


Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur (TCK m. 35/1). Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir (TCK m. 35/2).

Uyuşturucu madde imal ve ticareti teşebbüse müsait bir suçtur. Örneğin uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etme suçunun icra hareketleri "gümrük beyanı" ile başlar. Beyandan sonra ve Türkiye sınırından çıkarılmadan ele geçirilmesi durumunda suç teşebbüs aşamasında kalır. Bu durumda tek olan fiil biri "teşebbüs aşamasında kalan uyuşturucu veya uyarıcı madde ihraç etme" ve diğeri "tamamlanmış olan uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma ve nakletme" olmak üzere iki ayrı suçu oluşturacağından, TCK'nın 44. maddesinde öngörülen fikri içtima kuralı gereğince daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması gerekir. Suç konusu maddenin Türkiye sınırından çıkarılması ile ihraç etme suçu tamamlanır.

Satmak eyleminin tamamlanabilmesi için, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin zilyetliğinin satın alanın hakimiyetine sokulması gerekir. Henüz satış eylemi tamamlanmadan fail yakalanmışsa, satmak eylemi teşebbüs aşamasında kalacak ise de, bu durumda en azından “bulundurmak” fiili tamamlanmış olacağından, faile yine tam ceza verilecektir.

Satma eyleminde olduğu gibi, başkasına verme eylemi de teşebbüse müsait ise de, fail başkasına verirken elinde olmayan nedenlerle yakalansa yani teşebbüs aşamasında kalsa dahi, eylem en azından bulundurmak” kapsamında olacağından, faile tam ceza verilir.

B. İştirak

İştirakin her türü uyuşturucu madde imal ve ticareti suçunda mümkün olabilir. Örneğin birden fazla kişi uyuşturucu maddeyi birlikte naklederken yakalandığında TCK m. 37 anlamında fail; birisinin uyuşturucu maddeyi sevk etmesi için aracını kullandırması hâlinde yardım eden sıfatıyla suça iştirak edilmiş olacaktır.

Aynı araçta yakalanmaya dair Yargıtay'ın bir kararına göre, “Olay, yakalama, araç arama ve muhafaza altına alma tutanağına göre, sanık ...'ın da içinde bulunduğu sürücülüğünü diğer sanık ...’ın yaptığı aracın kasasının orta kısmında 22 paket halinde 136300 gram kenevir (esrar) ele geçirilmesi, ele geçen maddelerin miktarı, araçtaki yoğun esrar kokusu, sanıkların aynı araçta birlikte yakalanmaları, yakalandıkları sıradaki davranış tarzları, olaya ilişkin anlatımları ve dosya içeriği dikkate alındığında, sanıkların TCK'nın 37/1. madde ve fıkrası kapsamında iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri sabit olduğu halde; sanık ... hakkında da mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin öncü araç-artçı araç şeklinde taşınması durumunda, öncü araçtaki kişinin konumu TCK m. 37/1 anlamında müşterek faildir. Yargıtay bu kişileri yardım eden olarak değerlendiren yerel mahkeme kararlarını bozmaktadır.

C. İçtima

TCK m. 188/1 hükmünde düzenlenen imal, ithal veya ihraç suçu seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Seçimlik hareketli suçlarda, hareketlerden birkaçının birden yapılması birden çok suç işlenmesi anlamına gelmez. Bu gibi hâllerde de ortada tek bir suç vardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, suçun konusunu oluşturan maddenin aynı olmasıdır. Hareketlerin seçimlik olma özelliği aynı uyuşturucu veya uyarıcı madde için geçerlidir.

Fail aynı suç işleme kararı kapsamında aynı suçu farklı zamanlarda gerçekleştirirse, TCK m. 43 kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekir. Örneğin fail farklı zamanlarda aynı veya farklı kişilere uyuşturucu satmışsa, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekir. Ancak bunun için, eylemler arasında hukukî kesintinin gerçekleşmemiş olması gerekir. Hukukî kesintinin ne zaman gerçekleşeceğine dair kesin bir veri veya zaman süreci sunulması doğru olmamakla birlikte, hukukî bir yeknesaklığa varılması açısından Yargıtay'ın kabul ettiği bir ölçü vardır. Yargıtay'ın uygulamasına göre “hukukî kesinti”, önceki eylem/eylemler nedeniyle iddianame düzenlenmesiyle kesilmiş olur

VI. SUÇU KOVUŞTURMAYLA GÖREVLİ MAHKEME

TCK’nın 188 hükmünde düzenlenen suçlarda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Zira suçların cezasının üst sınırı 10 yıldan fazladır (5235 s.k. m. 12).

VII. SUÇUN YAPTIRIMI

TCK m. 188/1 hükmündeki imal, ithal veya ihraç eylemlerinde suçun yaptırımı, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezasıdır.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır (TCK m. 188/3-birinci cümle).

Uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz (TCK m. 188/3-ikinci cümle)

Uyuşturucu maddenin madde 188/-a bendinde sayılanlardan olması hâlinde ceza yarı oranında artırılır.

Suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır (TCK m. 188/5).

Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

VIII. SUÇUN SORUŞTURULMASI ve KOVUŞTURULMASI

Bu suçlarda soruşturma ve kovuşturma re'sen yapılır. Soruşturmanın titizlikle yapılması gerekir. Özellikle arama karar ve işlemlerinin usulüne uygun yapılması gerekir. Bu hususlarda çokça bozma kararı verildiğinden, arama usulüne dair Yargıtay'ın uygulamasına değinmek gerekir. Yargıtay CGK bir kararında aramaya dair kuralları şu şekilde açıklamaktadır.

1. Arama Kavramı

Arama; “arama işi, taharri, birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak, araştırmak, yoklamak” anlamlarına gelmektedir. (Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, s.113)

Arama, gizli olanı ortaya çıkarmak için yürütülen bir faaliyet olduğundan gözle görülen veya açıkta bırakılan şeyler aramanın konusu olamaz. Örneğin; bir polis memurunun, yayalar ya da diğer araçlar bakımından tehlike oluşturacak şekilde kullanılması nedeniyle durdurduğu bir aracın arka koltuğunda, uyuşturucu madde veya tabanca görmesi üzerine bunlara el koyması arama olarak kabul edilmemektedir. (Veli Özer Özbek, Ceza Muhakemesinde Koruma Tedbiri Olarak Arama, Seçkin, 1999, 1. Bası, s.18)

Arama; kişilerin konutları, iş yerleri, araçları, diğer yerleri, üstleri, eşyaları, özel kâğıtları, kullandıkları bilgisayar ve bilgisayar programları ile kütükleri üzerinde yapılmaktadır. Kişinin üstünde yapılan aramanın beden muayenesi boyutuna varmaması gerekir. Zira, beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması aramadan farklı hükümlere tâbi kılınmış olup cinsel organlar veya anüs bölgesine bakılması iç beden muayenesi sayılmaktadır. Bu bölgeler haricindeki ağız, koltuk altı gibi beden boşlukları ile ayak, kol, saç arası gibi vücut bölgelerine tıbbi araç veya yöntemler kullanılmaksızın bakılması arama hükümlerine tabidir.

Aramaya ilişkin hükümler sadece Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenmiş değildir. Arama işleminin yapılışına ilişkin usulleri ayrıntılı olarak düzenleyen Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 3. maddesinde yer verildiği üzere 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, 2803 sayılı Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Kanunu, 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, 5253 sayılı Dernekler Kanunu, 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede de bu hususta kurallar vazedilmiştir.

2. Arama Çeşitleri

Arama, amacına göre "adli arama" ve "önleme araması" olarak ikiye ayrılmaktadır. Arama şüpheli veya sanığı ya da bir delili elde etme amacıyla yapılabileceği gibi, bir suçun işlenmesini veya bir tehlikeyi önlemek amacıyla da yapılabilir. Birinci tür aramaya "adli arama", ikinci tür aramaya ise "önleme araması" denilmektedir. Bu itibarla arama hem koruma, hem de önleme tedbiridir. Her iki tür arama arasında ortak özellikler bulunmakla birlikte hukukî nitelikleri, tâbi oldukları kanuni düzenlemeler ve kapsamları bakımından önemli farklılıklar da bulunmaktadır.

a. Önleme Araması

Genel emniyet ve asayişin korunması ile tehlikelerin önlenmesi amacıyla başvurulan önleme araması; 2559 sayılı PVSK'nın 9 ve Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 18-26. maddelerinde düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 19. maddesinde; "Millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin yazılı emriyle ikinci fıkrada belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kâğıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir" şeklinde tanımlanmıştır. Böylelikle kamu güvenliği ile düzenini bozabilecek kişi ve eşya bulunarak muhtemel bir zararın gerçekleşmesine veya suç işlenmesine engel olunarak toplum yakın bir tehlikeden korunacaktır.

Önleme aramasına karar verilebilmesi için belirtilen konulara ilişkin somut ve öngörülebilir bir tehlike olması gerekir. 2559 sayılı PVSK bu nitelikteki tehlike hâlini "makul sebep" olarak ifade etmektedir. Suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut olgulara dayalı "makul şüphe" ile önleme aramasındaki "makul sebep" farklı kavramlardır. "Makul sebep" konunun uzmanları tarafından ortak görüşle anlamlandırılıp değerlendirilen bir olgu iken "makul şüphe" çok sayıdaki sıradan insanın somut bir olguyu aynı yönde değerlendirmeleri hâlidir. (Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku Ders Kitabı, Seçkin, 4. Baskı, 2016, s. 381-382)

Önleme araması ancak kanunda öngörülen yerlerde yapılabilir. 2559 sayılı PVSK'nın 9. maddesinde somut ve yakın bir tehlikenin baş gösterebileceği alanlar esas alınmak suretiyle önleme araması yapılabilecek yerler tek tek sayılmış olup buna göre önleme araması;

1) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde,

2) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde,

3) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde,

4) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve kurumun imkânlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında rektör, acele hâllerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin kolluktan yardım istemeleri hâlinde, girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında,

5) Umumî veya umuma açık yerlerde,

6) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda yapılabilecektir.

Konutta, yerleşim yerinde, kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde hiçbir şekilde önleme araması yapılması mümkün olmayıp bu yerlerde şartları varsa ancak adli arama yapılabilir.

Önleme araması idari bir işlem olsa da kural olarak hâkim kararıyla yapılmalıdır. Kolluk tarafından somut tehlikenin oluştuğunu gösteren belirlemeler önceden tespit edilip aramanın yapılması önerilen yer ve zaman ile birlikte o yer mülkî âmirine yazılı olarak iletilir. İllerde vali veya bu konuda yetkilendirdiği yardımcısı ve ilçelerde ise kaymakamı ifade eden mülki amir, kolluğun talebini uygun bulursa hâkimden arama kararı talep eder; ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kendisi de yazılı arama emri verebilir. Önleme araması kararının alınmasında ve icrasında Cumhuriyet savcısının herhangi bir görev ve fonksiyonu yoktur. Kolluğun kendi içindeki birim amirlerinin emri ile önleme araması yapılamaz. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 4. maddesi uyarınca, önleme araması bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hâl; derhâl işlem yapılmadığı takdirde, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunmasının tehlikeye girmesi veya zarar görmesi, suç işlenmesinin önlenememesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini ifade etmektedir. 2559 sayılı PVSK'nın 9/6. maddesi uyarınca spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hâllerde gecikmesinde sakınca bulunan hâlin bulunduğu kabul edilmektedir.

Önleme araması kararında veya emrinde; aramanın sebebi, konusu ve kapsamı, aramanın yapılacağı yer, aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre belirtilmelidir. Önleme aramasında gece ile ilgili bir istisnaya yer verilmediğinden her zaman yapılması mümkündür. Önleme araması kararının geçerli olacağı sürenin sınırı ile ilgili olarak da mevzuatta kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Zira önleme aramasının geçerli olacağı süre, karar verilmesine dayanak teşkil eden makul sebebin niteliğine göre değişkenlik arz edebilmektedir. Örneğin; olimpiyat oyunları gibi iki ya da üç hafta sürecek ve dünyanın bir çok ülkesinden sporcu ve izleyicilerin katılacağı bir spor organizasyonunda yaşanabilecek kamu düzenini bozucu nitelikteki olayların ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla makul sebep oluşması hâlinde yapılacak bir önleme aramasının geçerlilik süresi organizasyon süresi kadar olabileceği gibi, başka olaylarda duruma göre bir gün süreli, hatta saatli önleme araması kararlarının verilmesi de mümkündür. Her hâlükarda bu sürenin aramanın haklı kıldığı süreden fazla olmaması lazımdır. Önleme aramasının da kişilerin temel hak ve özgürlüklerine bir müdahale niteliğinde bulunması nedeniyle, makul bir sebep olmadığı hâlde verilen uzun süreli önleme araması kararı görünürde yasal olsa bile hukuka uygun olmayacaktır. Aynı şekilde makul bir sebep yokken belli periyotlarla yenilenmek suretiyle süreklilik arzedecek ve genel arama izlenimi verecek şekilde önleme araması kararı verilmesi de hukuka aykırı olacaktır.

Önleme aramasının nasıl icra edileceği hususunda 2559 sayılı PVSK'da ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nde özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Yönetmeliğin "Aramaların Yapılma Şekli" başlıklı bölümündeki hükümler hem adli hem de önleme araması için geçerli ortak hükümlerdir.

Önleme araması sonucunda bir suç unsuruna veya deliline rastlanırsa koruma altına alınacak ve durum Cumhuriyet Başsavcılığına derhâl bildirilerek el koyma işlemini gerçekleştirmek üzere Cumhuriyet savcısından yeni bir yazılı emir istenecektir. Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâllerde kolluk âmirinin yazılı emriyle de el koyma yapılabilecektir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulmalıdır. Önleme aramasının konusu ve kapsamı içinde olan ancak suç unsuru oluşturmayan örneğin, bozuk para, çakmak gibi bir eşya ise geçici olarak koruma altına alınır ve aramaya sebep teşkil eden husus sona erdiğinde ilgiliye teslim edilir.

Önleme aramasının sonucu arama kararı veya emri veren merci veya makama bildirilir. Ayrıca arama sırasında suç unsuruna rastlanılmışsa bununla ilgili özel olarak önleme araması tutanağı hazırlanır. Bu tutanakta adli arama tutanağında olduğu gibi arama kararının tarih ve sayısı, hâkim kararı yoksa verilmiş olan yazılı emrin tarih ve sayısı ile emri veren merci, aramanın yapıldığı yer, tarih ve saat, aramanın konusu, aranan kişinin kimlik bilgileri, adını söylemediği takdirde eşkâl bilgileri, arama yapılan yerin adresi, araçta arama yapılmışsa aramanın mevkii ve aracın bilgileri, aramanın sonuçları, elkonulan suç eşyası varsa buna ilişkin belirleyici bilgiler, aramada yakalanan kişiler varsa kimlik bilgileri, kimliği belirlenemiyorsa eşkâl bilgileri, arama sonucunda yaralanma veya maddî bir zarar meydana gelip gelmediği ve arama işlemini yapanların adı, soyadı, sicili ve unvanı hususları yer alır. Tutanak arama işlemine katılmış olanlar ve hazır bulunanlarca imzalanarak bir sureti ilgiliye verilir. Suç unsuruna rastlanmadığı durumlarda, aranan kişinin talebi hâlinde, kendisine arama kararı veya emrinin tarih ve sayısı, aramanın tarih ve saati, yeri, aranan şahsın ve arayan görevlinin kimlik bilgilerinin yer aldığı bir belge verilir.

Önleme araması niteliğinde sayılmayan idari denetimler için herhangi bir arama emir veya kararına gerek yoktur. Bir yerin faaliyeti bakımından uymakla yükümlü bulunduğu kurallara uygun olarak çalışıp çalışmadığının tespiti bakımından o yerde yapılan işlem bir denetlemedir. (Murat Aydın, Arama ve El Koyma, Seçkin, 2012, 2. Baskı, s.137) Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin "denetim yapılacak hâller" başlıklı 18. maddesinde kolluk tarafından kendiliğinden denetim yapılabilecek bu hâller gösterilmiştir. Bu kapsamda örneğin; umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin genel güvenlik ve asayiş yönünden denetimi, kimlik sorma, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre araçlarda bulunması gerekli belgeler ve eşyalarla ilgili yapılan denetimler, elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığıyla yapılan tarama şeklindeki denetimler kolluk tarafından herhangi bir arama emir veya kararına gerek olmadan kendiliğinden yapılabilecektir. Önleme araması niteliğinde sayılmayan idari denetimler yönetmelikte sayılanlardan ibaret olmadığından daha pek çok özel kanunda ve düzenleyici işlemde idari denetimlere ilişkin hükümler yer almaktadır.

2559 sayılı PVSK'nda ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nde hâkimden arama kararı alınması gerekmeyen haller gösterilmiştir. Buna göre; polisin, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etme ve arama yetkisi bulunmaktadır. (PVSK m.9/7) Bunun dışında Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca Devletçe kamu hizmetine özgülenmiş bina ve her türlü tesislere giriş ve çıkışın belirli kurallara tâbi tutulduğu hâllerde, söz konusu tesislere girenlerin üstlerinin veya üzerlerindeki eşyanın veya araçlarının aranmasında, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun Ek 1. maddesi kapsamında bulunan, sivil hava meydanlarında, limanlarda ve sınır kapılarında, binaların, uçakların, gemilerin ve her türlü deniz ve kara taşıtlarının, giren çıkan yolcuların X-ray cihazından geçirilerek, gerektiğinde üstünün ve eşyasının aranması ile buralarda görevli kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar personelinin, üstlerinin, araçlarının ve eşyalarının aranmasında, 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında, kişilerin üstünün, eşyalarının Olağanüstü Hâl Valisinin emriyle aranmasında, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında, konutların ve her türlü dernek, siyasî parti, sendika, kulüp gibi teşekküllere ait binaların, işyerlerinin, özel ve tüzel kişiliklere sahip müesseseler ve bunlara ait eklentilerin ve her türlü kapalı ve açık yerlerin, mektup, telgraf ve sair gönderilerin ve kişilerin üzerlerinin sıkıyönetim komutanının emriyle aranmasında, kanunların, muhafaza altına alınmalarına olanak verdiği kişilerin, üst veya eşyalarının aranmasında, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun çerçevesinde görevli kolluğun, aynı Kanun'un 79. maddesindeki silâh taşıma yasağı kapsamında, silâh taşıdığından şüphelenilen kişilerin üstlerinin ve eşyalarının aranmasında ayrıca bir arama emri ya da kararı gerekmeyecektir. Yine 2559 sayılı PVSK'nın 20. maddesi gereğince; bir hukuka uygunluk nedenine bağlı olarak yapılan aramalarda da örneğin imdat istenmesi veya yangın, su baskını ve boğulma gibi büyük tehlikelerin haber verilmesi veya görülmesi hallerinde de arama emir veya kararına gerek olmayacaktır.

b. Adli Arama

Şüpheli ya da sanığın ya da delillerin yahut müsadere edilecek eşyaların ele geçirilmesi amacıyla yapılan araştırma işlemi olan adli arama, el koyma ile birlikte 5271 sayılı CMK'nın 116-134, 2559 sayılı PVSK'nın 2, Ek 4, Ek 6, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 9 ve Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 5-17. maddelerinde düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 5. maddesinde; "bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir" şeklinde tanımlanmıştır. (Bahri Öztürk-Durmuş Tezcan-Mustafa Ruhan Erdem-Özge Sırma-Yasemin Saygılar Kırıt-Özdem Özaydın-Esra Alan Akcan-Efser Erden, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin, 10. Baskı, 2016, s.492, Nur Centel-Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta, 12. Baskı, 2015, s. 400)

Arama tedbirine başvurulabilmesi için şu üç, ön şartın birlikte bulunması gerekmektedir:

1- Gecikmede sakınca ya da tehlike bulunması,

2- Görünüşte haklılık,

3- Ölçülülük.

Arama tedbirinin ilk ön şartı gecikmede sakınca ya da tehlike bulunmasıdır. Bu şart hem arama tedbirine başvurulması hem de kim tarafından karar verilebileceğinin belirlenmesi bakımından önem arz etmektedir. Gecikmede sakınca ya da tehlike bulunması derhâl işlem yapılmadığı takdirde tedbirden beklenen faydanın elde edilemeyecek, ceza muhakemesinin gereği gibi ve amacına uygun biçimde yapılamayacak olmasıdır. Gecikmede sakınca bulunup bulunmadığını olayın özelliklerine göre tedbire karar vermeye yetkili mercii takdir edecektir.

Arama tedbirinin ikinci ön şartı ise görünüşte haklılıktır. Buna göre arama tedbirine ancak bir hakkın tehlikede olduğunu gösteren olaylar mevcut olduğu takdirde başvurulabilecektir. Hakkın bulunup bulunmadığının araştırılması zaman alacağından ve tehlike gecikmeye müsaade etmediğinden haklı görünüşle yetinilmek zorunludur. Bu bağlamda bir ihlal ya da suç işlendiği hususunda şüphe bulunmalıdır.(Buck/Almanya, 28.04.2005; Başvuru no:41604)

Arama tedbirinin üçüncü ve son ön şartı ölçülülüktür. Ölçülülük ilkesinin temel amaç ve işlevi, arama tedbirine muhatap olacak kişilerin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için kullanılacak kamu gücünü, hak ve özgürlükler lehine sınırlandırmak, müdahalelerde aşırılığa gidilmesini ve buna bağlı olarak doğabilecek mağduriyetleri önleyebilmektir. Dar anlamda ölçülülük de denilen orantılılık ise; tedbirin ilgililere “ölçüsüz bir yükümlülük” getirmemesini ve "katlanılamaz" nitelikte olmaması gerektiğini ifade etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da, Buck/Almanya (28.04.2005; Başvuru no:41604) ile Smirnov/Rusya (07.06.2007; Başvuru no:71362/01) kararlarında; yapılan müdahale ile izlenen meşru amacın orantılı olması gerektiği vurgulanmıştır.

Aramaya konu olabilecek yerler şüphelinin veya sanığın yahut diğer bir kişinin üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerlerdir. Adli aramanın günün her saatinde yapılması mümkün olmakla birlikte konutta, iş yerlerinde ve diğer kapalı yerlerde aramanın kural olarak gündüz yapılması gerekir. Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalar hariç, söz konusu yerlerde gece vakti arama yapılamayacaktır.

Arama kararı verilebilmesi için aramanın konusunu oluşturan kişi veya şeylerin, arama yapılacak yerde bulunduğu hususunda belli bir şüphenin olması gerekir. Kanun aranacak kişinin suçla ilgisine göre, bu şüphenin yoğunluğunu farklı şekillerde düzenlemiş ve suçla ilgisi olmayan kişiler nezdinde aramayı daha sıkı koşullara tâbi kılmıştır.

CMK'nın 116. maddesinin suç tarihinde yürürlükte bulunan hâline göre şüpheli veya sanıkla ilgili yapılacak aramalarda arama sonunda şüpheli veya sanığın yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe bulunmalıdır. Makul şüphe Yönetmeliğin 6. maddesinde şöyle tanımlanmıştır:

"Makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir.

Makul şüphe, aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış, tutum ve biçimleri, kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler gözönünde tutularak belirlenir.

Makul şüphede, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelerin var olması gerekir.

Belirtilen konularda şüphenin somut olgulara dayanması şarttır. Arama sonucunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olgular mevcut bulunmalıdır."

Bu düzenlemenin getirdiği en büyük yenilik, makul şüphe sebeplerinin somut olgulara dayanması gerektiğinin açıkça belirtilmesi ve arama sonucunda belirli bir şeyin bulunacağının veya belirli bir kişinin yakalanacağının öngörülmesi gerektiğidir.

Buna göre; soyut olarak belirli bir yerde suçluların yakalanma ihtimaline binaen adli arama kararı verilemez.

Örneğin; meydana gelen bir hırsızlık olayının soruşturması sırasında; olay öncesinde benzer şekilde hırsızlık yaptığı söylenen kişilerin soruşturma konusu olaya karıştıklarına, evlerinde bu suçun delillerinin bulunduğuna dair somut bir olgu yoktur ve bunlara yönelik şüphe, makul şüphe değildir.

Arama konusunda karar verecek merciye iletilecek raporda; makul şüpheyi açıklayan bilgiler, makul şüphe sebebinin ne olduğuna dair bilgi ve emareler, bilginin kaynağı, aranan şeyin veya kişinin ne olduğu, bir kişi veya şeyin aranmak istenen yerde olduğuna dair duyulan inancın nedenleri açıklanmalıdır. Aramanın kişi hak ve özgürlüklerine ciddi boyutta bir müdahale olduğu göz önüne alındığında makul şüphede, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelerin var olması ve belirtilen konularda şüphenin somut olgulara dayanması şarttır. Başka bir anlatımla, arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olgular mevcut olmalıdır.

CMK'nın 117. maddesi uyarınca, suç işleme şüphesi altında olmayan diğer kişilerin de üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya kendisine ait diğer yerleri, şüphelinin veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla aranabilecektir. "Diğer kişiler" kavramına tüzel kişiler ile resmi makam ve daireler de dahildir. Kişinin tanıklıktan çekinme hakkının bulunması da aramaya engel değildir. Maddenin ikinci fıkrasına göre diğer kişilerle ilgili arama yapılması, makul şüphenin yanı sıra aranılan kişinin veya suç delillerinin, belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığına bağlıdır. Ancak bu sınırlama şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile izlendiği sırada girdiği yerler bakımından geçerli değildir.

Arama kararı veya emrinin belli bazı bilgileri içermesi zorunludur. (CMK m.119/2) Arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, açıkça gösterilmelidir.

Arama kural olarak hâkim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile yapılabilecektir. Ancak konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda sadece hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile arama yapılması mümkündür.

Arama işlemi kural olarak hâkim kararına dayanılarak yapılmakta ise de şartları oluştuğunda Cumhuriyet savcısı veya kolluk amirinin yazılı emri ile de arama yapılabilmektedir. Ancak bazı durumlarda hâkim kararı ve yazılı arama emri bulunmasa dahi arama yapılabilecektir. Bu hâller olayın özelliğinden veya kanun hükmünün verdiği arama yetkisinden kaynaklanabileceği gibi arama emri almaya imkân bulunmaması nedenine de dayanabilir. Bu durumlarda kolluk görevlileri, bir arama kararı veya emri beklemeden arama yapmak, delilleri elde etmek ve failleri yakalamakla görevlidir.”

Yargıtay'ın uygulamasına göre:

Önleme aramasına istinaden yapılan aramaya istinaden ele geçirilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınabilmesi için adlî arama kararı da alınmalıdır. Bu husustaki bir karara göre, “Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde yapılan çalışmalarda İhsaniye Mahallesinde faaliyet gösteren Şeref Kıraathanesinde ... isimli bir şahsın eroin sattığı bilgisinin alınması üzerine söz konusu adresin takibe alındığı, 04/06/2015 günü saat 18.00 sıralarında ... isimli şahsın kıraathaneye girdiği, bir süre sonra çıktığının görüldüğü, şahsın durdurulup yapılan üst aramasında, cüzdan içerisinde 3 paket 0,5 gram eroin maddesi ele geçirildiği, aynı gün saat 19.25 sıralarında ... isimli şahsın söz konusu kıraathaneye girdiği, bir süre içeride kaldığı, çıktıktan sonra yapılan üst aramasında, pantolon cebinde iki paket halinde 0,3 gram gelen eroin maddesi ele geçirildiği, ayın gün kıraathane içerisinde bulunan sanık ...'ın yakalandığı, yapılan üst aramasında, 5 paket toplamı ağırlığı 0,8 gram gelen eroin maddesi ele geçirildiği anlaşılmakla, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı'' veya ''yazılı adli arama emri'' alınmadan şahısların üstlerinde ve işyerinde ... Sulh Ceza mahkemesinin 01.06.2015 tarihinde verilen önleme arama kararına dayanılarak yapılan aramalarda uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği daha sonra Cumhuriyet savcısına haber verildiği anlaşılmakla, arama yapılmadan önce usulüne uygun arama kararı ya da yazılı arama emri alınıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozma nedeni yapılmıştır.


YARGITAY KARARLARI


• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
Sanığın Tekneye Yükleme Yaptıktan Sonra Geldikleri Araçla Yola Çıkarak Suyun Ötesinde Bulunan Balıkçı Barınağına Gittiklerinde Plakasını Hatırlamadığı Araçta Bulunan Sanıkların Yanlarına Geldiklerini Belirterek Diğer Sanıkların Suçla İlgilerini Açıklayarak Adı Geçen Sanıkların Suçlarının Ortaya Çıkmasına Hizmet ve Yardım Eden Sanıklar Hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 192/3. Maddesi Uyarınca Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanması Gerektiğinin Gözetilmemesinin Hukuka Aykırı Olduğu ) • ORANTILILIK İLKESİ ( Suç Konusu Uyuşturucu Maddenin Miktarına Bağlı Olarak Önemi ve Değeri ile Oluşturduğu Tehlikenin Ağırlığı Dikkate Alındığında Temel Ceza Belirlenirken Alt Sınırdan Uzaklaşılması Yerinde ise de 5237 Sayılı Kanun'un 61. Maddesinde Belirtilen Ölçütler ve 3. Maddesinde Öngörülen Orantılılık İlkesine Aykırı Olarak Alt Sınırdan Fazla Uzaklaşılarak Belirlenmesi Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hatalı Olduğu ) • ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanığın 17.09.2016 ve 04.05.2017 Tarihli Eylemleri Sabit ise de Mahkumiyet Hükmüne Esas Alınan 08.11.2015 ile 09.11.2015 Tarihli Eylemlerde Temyiz Dışı Kişide Ele Geçirilen Uyuşturucuların Sanık Tarafından Bu Kişilere Satıldığı Hususunda Sanığın Mahkûmiyeti İçin Yeterli Nitelikte Delil Bulunmadığının Anlaşılması Karşısında Sanığın 08.11.2015 ile 09.11.2015 Tarihli Eylemler Yönünden Beraatine Karar Verilmesi Gerekirken Bu Eylemlerin Zincirleme Suç Kapsamında Olduğu Kabul Edilerek Sanığın Mahkumiyetine Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )


• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (
Fiziki Takip ve Olay Tutanakları ile Ekspertiz Raporları Uyarınca Sanıkların Eylemleri Sabit İse de Eylemde Sanıkların Mahkûmiyetleri İçin Yeterli Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Nitelikte Delil Bulunmadığının Anlaşılması ve Bu Haliyle Sanıkların Eyleminin Tek Suç Oluşturacağı Gözetilmeden Sanıklar Hakkında 5237 S. Kanun'un 43. Md.sinde Öngörülen "Zincirleme Suç" Hükümlerinin Uygulanması Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hukuka Aykırı Görüldüğü ) • "ZİNCİRLEME SUÇ" ( Uyuşturucu Madde Ticareti - Fiziki Takip ve Olay Tutanakları ile Ekspertiz Raporları Uyarınca Sanıkların Eylemleri Sabit İse de Eylemde Sanıkların Mahkûmiyetleri İçin Yeterli Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Nitelikte Delil Bulunmadığının Anlaşılması ve Bu Haliyle Sanıkların Eyleminin Tek Suç Oluşturacağı Gözetilmeden Sanıklar Hakkında 5237 S. Kanun'un 43. Md.sinde Öngörülen "Zincirleme Suç" Hükümlerinin Uygulanması Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hukuka Aykırı Görüldüğü ) • ADLİ PARA PARA CEZASI ( Uyuşturucuları Suriye'den İthal Etmek Suretiyle Atılı Suçu Zincirleme Şekilde İşlemek - Atılı Eylem Yönünden Sanık Hakkında Aynı Eylem Nedeniyle Daha Önce Yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin Kararı ile Verilen 7 Yıl 6 Ay Hapis ve 2.000 TL Adli Para Cezasının Kesinleşmiş Olması Karşısında Açılan Davanın 5271 S. Kanun'un 223/7. Md. Uyarınca Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )

• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA VEYA SAĞLAMA SUÇU (
Suç Tarihleri ve İddianame Tarihlerine Göre Her İki Eylem Arasında Hukuki Kesintinin Bulunmadığı Anlaşılmakla Her İki Dosyadaki Tüm Deliller Birlikte İncelenip Eylemlerin Tek Suç İki Ayrı Suç ya da Zincirleme Suç Oluşturup Oluşturmadığı Tartışılıp Değerlendirilmesi Gerektiği ) • ZİNCİRLEME SUÇ ( Oluşturduğunun Kabul Edilmesi Durumunda Ağır Sonuç Doğuran Suç Esas Alınarak Belirlenecek Cezanın Zincirleme Suç Nedeniyle 5237 SK Md.43 Gereğince Artırılması ve Böylece Bulunacak Sonuç Cezanın Kesinleşen Hükümdeki Sonuç Cezadan “Fazla Olması Halinde” 5237 SK Md.43 Uygulanarak Kurulan Hükümde “Kesinleşen Cezanın Sonuç Cezadan Mahsup Edilerek Ek Cezanın İnfazına Karar Verilmesi" Aksi Halde “Ceza Verilmesine Yer Olmadığına" Karar Verilmesi Gerektiği Gözetilmeden Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu ) • SUÇ VE İDDİANAME TARİHLERİNE GÖRE İKİ EYLEM ARASINDA HUKUKİ KESİNTİ BULUNMAMASI ( Anlaşılmakla Her İki Dosyadaki Tüm Deliller Birlikte İncelenip Eylemlerin Tek Suç İki Ayrı Suç ya da Zincirleme Suç Oluşturup Oluşturmadığı Tartışılıp Değerlendirildikten Sonra Zincirleme Suç Oluşturduğunun Kabul Edilmesi Durumunda 5237 SK Md.43 Uygulanarak Kurulan Hükümde “Kesinleşen Cezanın Sonuç Cezadan Mahsup Edilerek Ek Cezanın İnfazına Karar Verilmesi" Aksi Halde “Ceza Verilmesine Yer Olmadığına" Karar Verilmesi Gerektiği Gözetilmeden Hüküm Kurulmasının İsabetsiz Olduğu )

• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU
( Her Bir Suça İlişkin İade Talebi İçin Ayrı Ayrı İade Şartlarının Gerçekleşip Gerçekleşmediğinin Değerlendirilerek Hangi Suçlardan Yürütülen Ceza Soruşturmasının İade Talebinin Kabul Edilebilir Olduğuna Dair Karara Dayanak Teşkil Ettiğinin Açıkça Gösterilmesi Gerekirken "Suç Örgütüne Üye Olma" Suçuna İlişkin İade Talebi Değerlendirilmeden Sadece "Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma" Suçundan İade Talebini Kapsayacak Şekilde İade Talebinin Kabul Edilebilir Olduğuna Karar Verilerek Hükümde Çelişki Oluşturulmasının İsabetsiz Olduğu ) • İADE TALEPNAMESİ ( SİDAŞ'ın 12. Maddesinin 2-C Bendi Uyarınca İade Talepnamesinde Adı Geçen Hakkında İspanya Adli Makamlarınca Tatbik Edilecek Kanuni Metinlerin Bir Sureti veya Uygulanacak Hukukun İzah Edilmesi Gerekli Olup İade Evrakında Bu Hususta Yeterli Bilgi Bulunmadığından 6706 Sayılı Kanun'un 18/2. ve SİDAŞ'ın 13. Maddeleri Gereğince Anılan Ülke Makamlarından İadesi Talep Edilen Hakkında Uygulanacak Kanun Maddeleri Temin Edildikten Sonra Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği ) • SUÇ ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA ( Hükümde İade Talebine Konu Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma ve Suç Örgütüne Üye Olma Suçları Yönünden İade Talebinin Değerlendirilerek Karar Verildiği Sonucunu Doğuracak Şekilde "6706 SK Md.18 Uyarınca İadesi Talep Olunan Hakkındaki Geri Verme Talebinin Kabul Edilebilir Olduğuna" Karar Verilmişse de Her Suça İlişkin İade Talebi İçin Ayrı Ayrı İade Şartlarının Gerçekleşip Gerçekleşmediğinin Değerlendirilerek Hangi Suçlardan Yürütülen Ceza Soruşturmasının İade Talebinin Kabul Edilebilir Olduğuna Dair Karara Dayanak Teşkil Ettiğinin Açıkça Gösterilmesi Zorunluluğu )

• KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇU (
Sanığın Uyuşturucu Madde Satma Eyleminin Metruk Bina İçerisinde Gerçekleştiği ve Metruk Bina İçerisinde Gerçekleşen Uyuşturucu Madde Alışverişi İle İlgili Olarak 5237 S. Kanun'un 188/4-B Md.sinde Aranan "Umumiyet" Unsurunun Oluşmamasına Karşın Sanık Hakkında Hükmedilen Temel Ceza Üzerinden TCK'nın 188/4-B Md.sinin Tatbik Edilmesi Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hukuka Aykırı Olduğu ) • METRUK BİNA İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞEN UYUŞTURUCU MADDE ALIŞVERİŞİ ( İlgili Olarak 5237 S. Kanun'un 188/4-B Md.sinde Aranan "Umumiyet" Unsurunun Oluşmamasına Karşın Sanık Hakkında Hükmedilen Temel Ceza Üzerinden TCK'nın 188/4-B Md.sinin Tatbik Edilmesi Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hukuka Aykırı Olduğu - Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçu ) • "UMUMİYET" UNSURU ( Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçu - Sanığın Uyuşturucu Madde Satma Eyleminin Metruk Bina İçerisinde Gerçekleştiği/5237 S. Kanun'un 188/4-B Md.sinde Aranan "Umumiyet" Unsurunun Oluşmamasına Karşın Sanık Hakkında Hükmedilen Temel Ceza Üzerinden TCK'nın 188/4-B Md.sinin Tatbik Edilmesi Suretiyle Fazla Ceza Tayininin Hukuka Aykırılığı )

• UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ SUÇU (
Sanığın Tanığa Sattığı İddia Edilen Uyuşturucu Maddenin Ne Şekilde Ele Geçirildiğine İlişkin Bir Olay Tutanağının ve Alıcı Konumundaki Tanığın Yakalandığı Gün Alınmış Kolluk İfadesinin Temyiz Denetimine İmkan Sağlayacak Şekilde Dava Dosyasının İçerisinde Bulunması Gerektiği - Alıcı Konumundaki Tanığın Duruşmaya Çağrılarak Mahkemesince Dinlenilmesi Gerektiği ) • ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanığın Adli Kontrol Altına Alınmak Suretiyle Serbest Bırakıldığı ve Bu Suretle Fiili Kesintinin Oluştuğu Akabinde Sanığın Suç İşleme Kararını Yenileyerek İkinci Kez Aynı Suçu İşlediğinin Anlaşılması Karşısında Belirtilen Eylemlerin Ayrı Ayrı Suç Oluşturduğu Gözetilmeden Tek Suç Kabul Edilmek Suretiyle Zincirleme Suç Hükümleri Uygulanması Hukuka Aykırı Bulunduğu ) • UYUŞTURUCU MADDENİN NE ŞEKİLDE ELE GEÇİRİLDİĞİ ( Sanığın Tanığa Sattığı İddia Edilen Uyuşturucu Maddenin Ne Şekilde Ele Geçirildiğine İlişkin Bir Olay Tutanağının ve Alıcı Konumundaki Tanığın Yakalandığı Gün Alınmış Kolluk İfadesinin Temyiz Denetimine İmkan Sağlayacak Şekilde Dava Dosyasının İçerisinde Bulunması Gerektiği )

• UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ SUÇU (
Sanık Hakkında Düzenlenen İddianamenin İçeriğinde Söz Konusu Eylemin Üç Kişi Tarafından Geçekleştiğine İlişkin Bir Anlatımın Olmadığı İddianamede Sanığın İşlemiş Olduğu Fiilin Sınırlı Olarak Anlatıldığı İlk Derece Mahkemesince Bu Hususta Suç Duyurusunda Bulunulup İddianame Tanzim Edilmesinin Talep Edilmesi Gerektiği Hususunun Gözetilmeden Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 188/5. Maddesinin Uygulandığı - Kararın Bozulması Gerektiği ) • ETKİN PİŞMANLIK ( Olay Tutanağı İçeriğinden Uyuşturucuların Ele Geçirildiği Poşetlerin Sanığın Bulunduğu Araçtan Atıldığının Görevli Memurlarca Görülmek Suretiyle Tespit Edildiğinin Anlaşılması Karşısında Sanığın Ele Geçirilen Uyuşturucu Maddeyi İçmek İçin Aldıklarını Aralarında Paylaşacaklarını Savunmasının Suçunu veya Suç Ortaklarının Ortaya Çıkarılması Konusunda Bir Yardım Niteliği Bulunmamasına Karşın Sanığın Savunmasının 5237 Sayılı Kanun'ın 192/3. Maddesi Gereğince Yardım Sayılarak Hakkında Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Suretiyle Eksik Ceza Tayin Edilmesinin Hatalı Olduğu ) • KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA ( Sanık Hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak Suçundan Tanzim Edilen İddianame ile Her Ne Kadar Değişen Suç Vasfından Bahisle Ele Geçirilen Madde Miktarı Uyarınca Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Suçundan Hüküm Kurulmuş ise de Söz Konusu İddianame İçeriğinde de Belirtildiği Üzere Sanığın Vücut Örneğinde Uyuşturucu Bulunduğunun da Saptandığı ve Bu Hususun da Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak Suçundan Açılan Kamu Davasının Konusu Olduğu Bu Konuda Mahkemesince Hüküm Kurulması Gerektiğinin Gözetilmemesi Hatalı Olduğu )

• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU (
Sanık Hakkında Diğer Sanıklar da Ele Geçirilen Uyuşturucu Maddenin Sanığa Ait Olduğu İddiası ile Cezalandırılması Talebi ile Kamu Davası Açılmış ise de Sanığın Aşamalardaki Savunmasında Olayın Aydınlatılmasında Muhbir Olduğunu Polislere İhbarı Kendisinin Yaptığını ve Atılı Suçlamayı Kabul Etmediğini Beyan Ettiği İl Emniyet Müdürlüğünün Yazı Cevabında Olayı Bildiren Muhbirin ve Olayla İlgili İhbarı Yapan Kişinin Sanık Olduğunun Bildirildiği ve Sanığın Savunmasının Doğrulandığının Gözetilmesi Gerektiği ) • MUHBİRLİK ( BTK Cevap Yazısı ile Alınan Bilirkişi Raporunda Sanığın Kullandığı Telefon Hattının İncelemesinde Polis Memuru ile 53 Kez Suç Tarihinde ise 13 Kez İletişim Kaydının Bulunduğu Sanığın Polis Memuru ile Tespit Edilen Görüşmeleri de Muhbirlik Kapsamında Yaptığının Değerlendirildiği ve Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Sanık Tarafından İşlendiğinin Sabit Olmaması Nedeniyle Sanığın Beraati Gerektiği ) • HTS KAYITLARI ( Sanığın Kız Arkadaşının Hesabına Para Yatırdığı Sabit Olmakla Sanıkça da Kabul Edildiği ve Para Gönderme Sebebinin Diğer Sanıkların Yakalanmalarını Sağlamak Amacıyla Suç Mahaline Gelmeleri İçin Bozuk Aracın Tamirine İlişkin Olduğuna Dair Savunmasının Aksine Dosyada Başkaca Delil Bulunmadığı Sanığın HTS Kayıtları ile Diğer Sanıklar ile Ortak Baz Bilgisinin Bulunmaması ile Sanığa Ait Olduğu İddia Edilen Uyuşturucu Maddenin Yakalanmasına İlişkin İhbar Yapmasının Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olması Beraber Değerlendirildiğinde Mahkumiyetine Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
Sanıkların Birlikte Uyuşturucu Madde Ticareti Yaptıkları ve Araç ile İstanbul'dan Karabük'e Uyuşturucu Madde Getirecekleri Şeklindeki Bilgi ile Uyumlu Olay Örgüsü Aracın Sanık Tarafından Kiralanması Araç Durdurulduğundan Sanığın Kolluk Görevlilerine Direnmesi Sanığın Çelişkili İfadeleri ve Tüm Dosya Kapsamından Sanığın Diğer Sanık ile Fikir ve Eylem Birliği İçinde Üzerine Atılı Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunu İşlediği Sabit Olduğu Halde Mahkumiyeti Yerine Beraatine Karar Verilmesi Hukuka Aykırı Görüldüğü ) • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ İÇİN ARAÇ KİRALANMASI ( Sanıkların Birlikte Uyuşturucu Madde Ticareti Yaptıkları ve Araç ile İstanbul'dan Karabük'e Uyuşturucu Madde Getirecekleri Şeklindeki Bilgi ile Uyumlu Olay Örgüsü Aracın Sanık Tarafından Kiralanması Araç Durdurulduğundan Sanığın Kolluk Görevlilerine Direnmesi Sanığın Çelişkili İfadeleri ve Tüm Dosya Kapsamından Sanığın Diğer Sanık ile Fikir ve Eylem Birliği İçinde Üzerine Atılı Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunu İşlediği Sabit Olduğu Halde Mahkumiyeti Yerine Beraatine Karar Verilmesi Hukuka Aykırı Görüldüğü )

• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU (
Sanığın Sorgusunun Yapıldığı Duruşmada Sanığa İddianame ve Ekleri Okunmadan ve 5271 Sayılı Kanun'un 147. Maddesindeki Yasal Hakları Hatırlatılmadan Okunmuş ve Hatırlatılmış ise de Denetime Olanak Sağlayacak Biçimde Tutanağa Geçirilmeden Sorgusu Yapılarak 5271 Sayılı Kanun'un 147. Maddesi ve 191. Maddesinin Üçüncü Fıkrasının ( B ) Bendine Aykırı Davranılmak Suretiyle Sanığın Savunma Hakkının Kısıtlanması Hukuka Aykırı Görüldüğü ) • SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Sanığın Sorgusunun Yapıldığı Duruşmada Sanığa İddianame ve Ekleri Okunmadan ve 5271 Sayılı Kanun'un 147. Maddesindeki Yasal Hakları Hatırlatılmadan Okunmuş ve Hatırlatılmış ise de Denetime Olanak Sağlayacak Biçimde Tutanağa Geçirilmeden Sorgusu Yapılarak 5271 Sayılı Kanun'un 147. Maddesi ve 191. Maddesinin Üçüncü Fıkrasının ( B ) Bendine Aykırı Davranılmak Suretiyle Sanığın Savunma Hakkının Kısıtlanması Hukuka Aykırı Görüldüğü )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/10-458 K. 2024/292 T. 9.10.2024 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
Tanıkların Üzerlerinden Ele Geçirilen Uyuşturucu Maddeleri Sanıktan Aldıklarını İfade Etmeleri Bu Hususun Tanık İle Birlikte Yakalanan Hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçundan Soruşturma Yapılan ve Geçmişte Sanıktan Birkaç Kez Uyuşturucu Madde Aldığını Belirten Tanığın Anlatımlarıyla Doğrulandığı - Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunun Sübut Bulduğu ) • TEŞHİS ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - Görevlilerce Farklı Tarihlerde Gerçekleştirilen Denetimler Sırasında Suç Konusu Uyuşturucu Maddelerle Yakalanan ve Birbirlerini de Tanımayan Tüm Tanıkların Kollukta Gerçekleştirilen Fotoğraflı ve Canlı Teşhis İşlemlerinde Sanığı Net Bir Şekilde Teşhis Etmeleri Karşısında Sanığın Suçtan Kurtulmaya Yönelik Savunmalarına İtibar Edilemeyeceği ) • SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK SAVUNMA ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - Görevlilerce Farklı Tarihlerde Gerçekleştirilen Denetimler Sırasında Suç Konusu Uyuşturucu Maddelerle Yakalanan ve Birbirlerini de Tanımayan Tüm Tanıkların Kollukta Gerçekleştirilen Fotoğraflı ve Canlı Teşhis İşlemlerinde Sanığı Net Bir Şekilde Teşhis Etmeleri Karşısında Sanığın Suçtan Kurtulmaya Yönelik Savunmalarına İtibar Edilemeyeceği )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2021/10-318 K. 2024/130 T. 20.3.2024 • UYUŞTURUCU MADDE İHRAÇ ETME
( Daha Ağır Cezayı Gerektiren Başka Bir Suçu Oluşturma İhtimali Bulunmayan ve Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında 25.10.1991 ve 31.10.1991 Tarihlerinde Gerçekleştirilen Eylemlerle İlgili Olarak 15 Yıllık Kesintili Dava Zamanaşımı Özel Dairenin Temyiz İnceleme Tarihinden Önce Dolduğu/Düşme ) • DAVA ZAMANAŞIMI ( Uyuşturucu Madde İhraç Etme - Kesintili Dava Zamanaşımı Süresi İse 15 Yıl Olup Daha Ağır Cezayı Gerektiren Başka Bir Suçu Oluşturma İhtimali Bulunmayan ve Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında 25.10.1991 ve 31.10.1991 Tarihlerinde Gerçekleştirilen Eylemlerle İlgili Olarak 15 Yıllık Kesintili Dava Zamanaşımı Özel Dairenin Temyiz İnceleme Tarihinden Önce 31.10.2006 Tarihinde Dolduğu/Gerçekleşen Dava Zamanaşımı Nedeniyle Kamu Davasının Düşmesine Karar Verilmesi Gereği )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2020/20-301 K. 2024/108 T. 6.3.2024 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (
Sanıkların Suç ve Cezadan Kurtulmaya Yönelik Savunmalarına İtibar Edilemeyeceğinin Olay Tutanakları İle Dosyadaki Diğer Bilgi ve Belgeler Dikkate Alındığında Sanıkların Zincirleme Şekilde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediklerinin Sabit Olduğunun Kabul Edileceği ) • ELE GEÇİRİLEN SUÇ KONUSU UYUŞTURUCU MADDELERİN SARILI OLDUĞU MATERYALLERİN BENZER NİTELİKTE OLMASI ( Olay Tutanakları İle Dosyadaki Diğer Bilgi ve Belgeler Dikkate Alındığında Sanıkların Zincirleme Şekilde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediklerinin Sabit Olduğu ) 5237/m.43, 188/3 ÖZET : Haklarında kullanmak için uyuşturucu madde suçundan işlem yapılan tanıklardan farklı tarihlerde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu materyallerin ( beyaz renkli kağıt ) benzer nitelikte olması, görevlilerce farklı tarihlerde gerçekleştirilen denetlemeler sırasında suç konusu uyuşturucu maddelerle yakalanan ve birbirlerini de tanımayan tanıkların, söz konusu maddeleri sanıklardan satın aldıkları yönünde benzer açıklamalarda bulunmaları, aşamalardaki savunmalarında suçlamayı kabul etmeyen sanıkların lakap kullandıklarını, bu şekilde tanındıklarını söylemeleri, sanıkların yaptığı telefon görüşmeleri sonucu düzenlenen bir kısım iletişimin tespiti tutanaklarında geçen; "İbo, ben bıyığın oğlu, verdiğinden daha keskini gelirse isteyenler var. İçtik.", "Ortak sana iki arkadaşı yönlendireceğim yukarıya, onlara yardımcı ol.", "Keke, karışık ortalık, ayık ol!", "Keke, sen yüz halin oradaki tekel büfeye gel, sağlam olsun, bura sıkıntı.", "İki seferdir bana çalım atıyorsun. Yeniliyorum iki seferdir.", "Doğru diyorsun, telafi ederiz." şeklindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların suç ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceğinin, olay tutanakları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında, sanıkların zincirleme şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerinin sabit olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2023/10-482 K. 2024/35 T. 24.1.2024 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA ( Sanıklarca Her Biri Bağımsız Nitelikte Hukuki Anlamda Tek Bir Fiil Olarak Kabul Edilemeyecek ve Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında Değişik Zamanlarda İşlenmiş Olan İki Ayrı Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçuna Konu Eylemlerin Zincirleme Şekilde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu Oluşturdukları ve Sanıklar Hakkında TCK 43. Maddesinin 1. Fıkrasının Uygulanma Koşullarının Bulunduğunun Kabul Edilmesi Gereği ) • ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanıklarca Her Biri Bağımsız Nitelikte Hukuki Anlamda Tek Bir Fiil Olarak Kabul Edilemeyecek ve Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında Değişik Zamanlarda İşlenmiş Olan İki Ayrı Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçuna Konu Eylemlerin Zincirleme Şekilde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu Oluşturdukları ve Sanıklar Hakkında TCK 43. Maddesinin 1. Fıkrasının Uygulanma Koşullarının Bulunduğu ) 5237/m.43, 188 ÖZET : Sanıklarca her biri bağımsız nitelikte, hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilemeyecek ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işlenmiş olan iki ayrı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna konu eylemlerin, zincirleme şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturdukları ve sanıklar hakkında TCK'nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanma koşullarının bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/10-370 K. 2023/657 T. 13.12.2023 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU ( Ölçümün Ne Şekilde Yapıldığına Dair Herhangi Bir Açıklama İçermeyen Tahmine Dayalı Olan Harita Çıktısına Göre Sanığın Eylemini Gerçekleştirdiği Yerin Camiye Mutad Ulaşım Yollarıyla Mesafesinin İki Yüz Metreden Yakın Olup Olmadığının Anlaşılamadığı/Tahmine Dayalı Ölçümleri Gösterir Harita Çıktıları ve Belgelerine Dayanılarak Kurulan Hükmün Bozma Gerektirdiği ) • SUÇUN CAMİYE OLAN MESAFESİNİN ARAŞTIRILMASI ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - Sanığın Eylemini Gerçekleştirdiği Yerin Camiye Mutad Ulaşım Yollarıyla Mesafesinin İki Yüz Metreden Yakın Olup Olmadığının Gerektiğinde Keşif de Yapılmak Suretiyle Kesin Olarak Tespit Edilmesi ve Sonucuna Göre Sanık Hakkında TCK'nın 188. Maddesinin 4. Fıkrasının B Bendinin Uygulanıp Uygulanmayacağının Belirlenmesi Gerektiği ) • OLAY YERİ KROKİSİ ( Tahmine Dayalı Ölçümleri Gösterir Harita Çıktılarına ve Belgelere Dayanılarak Temel Cezada Artırım Yapılmasının Hatalı Olduğu )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/10-369 K. 2023/656 T. 13.12.2023 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (
Mevcut Delillerin Suçun Sübutu Bakımından Sonuca Etkili ve Yararlı Olmasına Rağmen İnceleme Konusu Olmayan Dosyanın Sanığı Olan Tanığın Eylemini Hukuki Yanılgıyla Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Olarak Nitelendirdiği ve Bu Kararın da Adı Geçen Tanık Yönünden Kanun Yoluna Başvurulmaksızın Kesinleşmiş Olmasının Sonuçlarının Adı Geçenin Suç Konusu Uyuşturucu Maddelerle İrtibatının Ortaya Çıkmasına Belge Delilleriyle de Doğrulanan İstikrarlı Savunmalarıyla Hizmet ve Yardımda Bulunan Sanıklara Yükletilemeyeceği Dolayısıyla Sanıklar Hakkında TCK 192/3 Maddesinde Düzenlenen Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanma Koşullarının Oluştuğu ) • ETKİN PİŞMANLIK ( Dosyadaki Mevcut Delillerin Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Sübutu Bakımından Sonuca Etkili ve Yararlı Olmasına Rağmen İnceleme Konusu Olmayan Dosyanın Sanığı Olan Tanığın Eylemini Hukuki Yanılgıyla Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Olarak Nitelendirdiği ve Bu Kararın da Adı Geçen Tanık Yönünden Kanun Yoluna Başvurulmaksızın Kesinleşmiş Olmasının Sonuçlarının Adı Geçenin Suç Konusu Uyuşturucu Maddelerle İrtibatının Ortaya Çıkmasına Belge Delilleriyle de Doğrulanan İstikrarlı Savunmalarıyla Hizmet ve Yardımda Bulunan Sanıklara Yükletilemeyeceği Dolayısıyla Sanıklar Hakkında TCK 192/3 Maddesinde Düzenlenen Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanma Koşullarının Oluştuğu )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/92 K. 2023/218 T. 12.4.2023 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA (
Sanıkların Tanıklara Ayrı Ayrı Uyuşturucu Madde Sattıklarına Diğer Bir Anlatımla Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında Birbirinden Bağımsız Birden Fazla Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunu İşlediklerine Dair Kesin Delil Bulunmadığı/Bu Kapsamda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gereğince Sanıklarca Gerçekleştirilmiş Tek Satış Hareketi Sonucu İki Paket Eroini Kullanmak Amacıyla Temin Eden Tanıkların Söz Konusu Paketleri Kendi Aralarında Paylaştıklarının Tek Satış Hareketinin Bulunması Nedeniyle Zincirleme Suç Hükmünün Uygulanma Koşullarının Oluşmadığının Kabulü Gerektiği ) • ŞÜPHEDEN SANIĞIN YARARLANMASI ( Sanıkların Tanıklara Ayrı Ayrı Uyuşturucu Madde Sattıklarına Diğer Bir Anlatımla Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında Birbirinden Bağımsız Birden Fazla Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunu İşlediklerine Dair Kesin Delil Bulunmadığı/Sanıklarca Gerçekleştirilen Tek Satış Hareketi Sonucu İki Paket Eroini Kullanmak Amacıyla Temin Eden Tanıkların Söz Konusu Paketleri Kendi Aralarında Paylaştıklarının Tek Satış Hareketinin Bulunması Nedeniyle Zincirleme Suç Hükmünün Uygulanma Koşullarının Oluşmadığı ) • ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanıkların Tanıklara Ayrı Ayrı Uyuşturucu Madde Sattıklarına Diğer Bir Anlatımla Bir Suç İşleme Kararının İcrası Kapsamında Birbirinden Bağımsız Birden Fazla Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunu İşlediklerine Dair Kesin Delil Bulunmadığı/Bu Kapsamda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gereğince Sanıklarca Gerçekleştirilmiş Tek Satış Hareketi Sonucu İki Paket Eroini Kullanmak Amacıyla Temin Eden Tanıkların Söz Konusu Paketleri Kendi Aralarında Paylaştıklarının Tek Satış Hareketinin Bulunması Nedeniyle Zincirleme Suç Hükmünün Uygulanma Koşullarının Oluşmadığının Kabulü Gerektiği )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/235 K. 2023/240 T. 3.5.2023 • UYUŞTURUCU MADE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
Sanığa Atılı Suçun Gerek Tarafların Yakalanış Biçimi ile Suç Konusu Uyuşturucu Maddelerin Ele Geçiriliş Şekli Gerekse Dosyadaki Diğer Deliller İtibarıyla Sabit Olduğunun Hiçbir Şüpheye Yer Vermeyecek Biçimde Açık ve Kesin Bir Şekilde İspatlandığı - Bu Bağlamda Kollukta Susma Hakkını Kullanan Sanığın Savcılıkta Tanıkta Ele Geçirilen Suç Konusu Eroini Kendisinin Verdiğini İfade Etmesinin Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunun Ortaya Çıkmasında Sonuca Etkili Bir Bilgi Açıklaması Niteliğinde Olmadığı ) • ETKİN PİŞMANLIK ( Kollukta Susma Hakkını Kullanan Sanığın Savcılıkta Tanıkta Ele Geçirilen Suç Konusu Eroini Kendisinin Verdiğini İfade Etmesinin Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunun Ortaya Çıkmasında Sonuca Etkili Bir Bilgi Açıklaması Niteliğinde Olmadığı - Bu Nedenle Sanık Hakkında TCK'nın 192. Maddesinin 3. Fıkrasında Düzenlenen Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanma Koşullarının Bulunmadığının Kabulü Gerektiği ) • SUÇUN ORTAYA ÇIKMASINA ETKİ ETME ( Kollukta Susma Hakkını Kullanan Sanığın Savcılıkta Tanıkta Ele Geçirilen Suç Konusu Eroini Kendisinin Verdiğini İfade Etmesinin Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunun Ortaya Çıkmasında Sonuca Etkili Bir Bilgi Açıklaması Niteliğinde Olmadığı - Bu Nedenle Sanık Hakkında TCK'nın 192. Maddesinin 3. Fıkrasında Düzenlenen Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanma Koşullarının Bulunmadığının Kabulü Gerektiği )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2022/10-91 K. 2022/815 T. 20.12.2022 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
İnceleme Dışı Sanıkların Sanığın Suç ile İlgisi Olduğunu Gösterir Herhangi Bir Beyanlarının Olmadığı Uyuşturucu Madde Ticaretinde Kullanılacağını Bilerek Banka Hesabını Kullandırdığına Dair Delil Bulunmadığı İletişimin Tespitine İlişkin Tutanaklarda Geçen Telefon Görüşmelerinin İçeriklerinin de Sanığın Atılı Suçu İşlediğine Yeter Nitelikte Olmadığı Sanığın da Atılı Suçlamayı Kabul Etmediği Hususları Değerlendirildiğinde Sanığın Savunmalarının Aksine Mahkûmiyete Yeter Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Delil Elde Edilemediğinin Kabulü Gerektiği ) • MAHKUMİYETE YETER ŞÜPHEDEN UZAK KESİN VE İNANDIRICI DELİL ( Sanığın Savunmalarının Aksine Mahkûmiyete Yeter Şüpheden Uzak Kesin ve İnandırıcı Delil Elde Edilemediği - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İtirazının Kabulüne Karar Verilmesi Gerektiği/Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2021/20-395 K. 2022/724 T. 22.11.2022 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (
Tutuklu Ziyareti Nedeniyle Ceza İnfaz Kurumuna Gelen Sanığın Yapılan Üst Aramasında Sol Çorabının İçinde Kâğıda Sarılı Hâlde Esrar Ele Geçirilmesi/Gerek Uyuşturucu Maddenin Gizlendiği Yer ve Ele Geçiriliş Şekli Gerekse Söz Konusu Maddenin Sanığın Ceza İnfaz Kurumunda Tutuklu Olarak Bulunan Arkadaşını Ziyareti Öncesinde Ele Geçirildiği Dikkate Alındığında Sanığın Eyleminin “Başkasına Verme Amacıyla Uyuşturucu Madde Bulundurma” Suçunu Oluşturduğu ) • KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA ( Tutuklu Ziyareti Nedeniyle Ceza İnfaz Kurumuna Gelen Sanığın Yapılan Üst Aramasında Sol Çorabının İçinde Kâğıda Sarılı Hâlde Esrar Ele Geçirilmesi/Uyuşturucu Maddenin Gizlendiği Yer Ele Geçiriliş Şekli ve Söz Konusu Maddenin Sanığın Ceza İnfaz Kurumunda Tutuklu Olarak Bulunan Arkadaşını Ziyareti Öncesinde Ele Geçirildiği Dikkate Alındığında Eylemin “Başkasına Verme Amacıyla Uyuşturucu Madde Bulundurma” Suçunu Oluşturduğu ) • TUTUKLU ZİYARETİNDE JANDARMA GÖREVLİLERİ TARAFINDAN YAPILAN ÜST ARAMASINDA SOL ÇORABIN İÇİNDE ESRAR ELE GEÇİRİLMESİ ( Gerek Uyuşturucu Maddenin Gizlendiği Yer ve Ele Geçiriliş Şekli Gerekse Söz Konusu Maddenin Sanığın Ceza İnfaz Kurumunda Tutuklu Olarak Bulunan Arkadaşını Ziyareti Öncesinde Ele Geçirildiği Dikkate Alındığında Sanığın Eyleminin “Başkasına Verme Amacıyla Uyuşturucu Madde Bulundurma” Suçunu Oluşturduğu )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2021/10-392 K. 2022/297 T. 26.4.2022 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (
İnceleme Dışı Sanığın Gerek Komşuları Gerekse İzleme Faaliyetleri Yapan Görevlilerce Görülmemiş Olması İle İkametin Önüne Çok Sayıda Ticari Taksinin Gelerek Kısa Süre Beklemelerinin Ardından Ayrıldıklarına İlişkin Tespit İle İkamette Yapılan Aramada Suça Konu Kokain Kokain Bulaşıklı Hassas Teraziler Çok Sayıda Kilitli Poşet ve Kokain Kaynatmakta Kullanılan Amonyak Ele Geçirilmesi Hususları Birlikte Değerlendirildiğinde Sanığın Hakkındaki Mahkûmiyet Hükmü Kesinleşen Eşi İnceleme Dışı Sanık İle Birlikte İştirak Hâlinde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediğinin Kabul Edileceği ) • İŞTİRAK ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma - İnceleme Dışı Sanığın Gerek Komşuları Gerekse İzleme Faaliyetleri Yapan Görevlilerce Görülmemiş Olması İle İkametin Önüne Çok Sayıda Ticari Taksinin Gelerek Kısa Süre Beklemelerinin Ardından Ayrıldıklarına İlişkin Tespit İle İkamette Yapılan Aramada Suça Konu Kokain Kokain Bulaşıklı Hassas Teraziler Çok Sayıda Kilitli Poşet ve Kokain Kaynatmakta Kullanılan Amonyak Ele Geçirilmesi Hususları Birlikte Değerlendirildiğinde Sanığın Hakkındaki Mahkûmiyet Hükmü Kesinleşen Eşi İnceleme Dışı Sanık İle Birlikte İştirak Hâlinde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediği ) • ARAMADA ÇOK SAYIDA HASSAS TERAZİ VE KİLİTLİ POŞET BULUNMASI ( İnceleme Dışı Sanığın Gerek Komşuları Gerekse İzleme Faaliyetleri Yapan Görevlilerce Görülmemiş Olması İle İkametin Önüne Çok Sayıda Ticari Taksinin Gelerek Kısa Süre Beklemelerinin Ardından Ayrıldıklarına İlişkin Tespit İle İkamette Yapılan Aramada Suça Konu Kokain Kokain Bulaşıklı Hassas Teraziler Çok Sayıda Kilitli Poşet ve Kokain Kaynatmakta Kullanılan Amonyak Ele Geçirilmesi Hususları Birlikte Değerlendirildiğinde Sanığın Hakkındaki Mahkûmiyet Hükmü Kesinleşen Eşi İnceleme Dışı Sanık İle Birlikte İştirak Hâlinde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçunu İşlediğinin Kabul Edileceği )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2021/10-376 K. 2022/271 T. 14.4.2022 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (
Sanıklar Tarafından Tanığa Yapılan Uyuşturucu Madde Satışının TCK'nın 188. Md. 4. Fıkrasının ( B ) Bendinde Belirtilen Yerlerden Olan İbadethaneye İki Yüz Metreden Yakın Mesafe İçinde Meydana Gelmiş İse de Eylemin “Umumi veya Umuma Açık Yer” Olarak Kabul Edilemeyecek Olan “Araç İçerisinde” Gerçekleştiği - TCK'nın 188. Md. 4. Fıkrasının ( B ) Bendi Uyarınca Artırım Yapılamayacağı )

• SUÇ VE CEZA İÇEREN HÜKÜMLER KIYASA YOL AÇACAK BİÇİMDE GENİŞ YORUMLANAMAYACAĞI
( İbadethaneye İki Yüz Metreden Yakın Mesafe İçinde Araçta Uyuşturucu Madde Satışı - Aracın Bulunduğu Yerin “Umumi” Yer Olduğu Kabul Edilerek Yapılacak Bir Yorumun Suç Ve Ceza İçeren Hükümlerin Neredeyse Kıyasa Yol Açacak Şekilde Geniş Yorumlanması Anlamına Geleceği/Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu ) • UMUMİ VEYA UMUMA AÇIK YER ( İbadethaneye İki Yüz Metreden Yakın Mesafe İçinde Araçta Uyuşturucu Madde Satışı - Aracın “Umuma Açık Yer” Olarak Kullanıldığını Gösterir Bir Durumun ( Örnek Köfte/Kokoreç Gibi Gıda Satışı Yapılan Bir Araç ) Bulunmadığı/Hükmolunan Cezada TCK'nın 188. Md. 4. Fıkrasının ( B ) Bendi Uyarınca Artırım Yapılamayacağının Kabulü Gerektiği ) • İBADETHANEYE İKİ YÜZ METREDEN YAKIN MESAFE İÇİNDE ARAÇTA UYUŞTURUCU MADDE SATIŞI ( Aracın Bulunduğu Yerin “Umumi” Yer Olduğu Kabul Edilerek Yapılacak Bir Yorumun İse Suç ve Ceza İçeren Hükümlerin Neredeyse Kıyasa Yol Açacak Şekilde Geniş Yorumlanması Anlamına Geleceği ve TCK'nin 2. Md. 3. Fıkrasının Son Cümlesinde Belirtilen Düzenlemeye Aykırılık Oluşturacağı - Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu )

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2020/20-14 K. 2022/270 T. 14.4.2022 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU
( Uyuşturucu Maddelerin İçerisinde Ele Geçirildiği Bayan Kol Çantalarının Sanık İle SSÇ'nin Önlerinde Ele Geçirildiği - Sanık ve SSÇ İle İnceleme Dışı Sanığın Otobüs Biletlerinin Seri Numaralarının Birbirini Takip Ediyor Olması Otobüs Biletlerini Farklı İsimler İle Almış Olmaları Birlikte Değerlendirildiğinde Sanığın Diğer Sanık İle Birlikte Hareket Etmek Suretiyle Atılı Suçu İşlediği ) • ÇELİŞKİLİ BEYAN ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - Sanığın Kollukta Savcılıkta ve Sorgudaki İfadelerinde Otobüs Biletlerini Alanın Kendisi Olduğunu Gerçek İsimlerini Söylemesine Rağmen Yazıhane Görevlisinin Bilete Başka İsimler Yazmış Olduğunu Belirtiği/Mahkemede İse Otogarda Tesadüfen Rastladıkları Dayısının Biletlerini Aldığını ve Bilete Başka İsimler Yazılmış Olduğu Şeklinde Çelişkili Beyanlarda Bulunduğu ) • BİRLİKTE SUÇ İŞLEME ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - Sanığın Kol Çantalarını Otobüse Binmelerinden Sonra Dayısı İnceleme Dışı Sanığın Getirerek Kendilerine Verdiğini Söylemesine Karşın Muavin Tanığın Sanığın Otobüse Binerken Kol Çantalarının Olduğunu İfade Ettiği/Sanığın Çantalarda Eroin Olduğunu Bilmediğine İlişkin Beyanlarının İse Suçtan Kurtulmaya Yönelik Olduğu ve Sanığın İnceleme Dışı Sanık İle Birlikte Hareket Ettiği ) • HAYATIN OLAĞAN AKIŞI ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu - İnceleme Dışı Sanığın Van İlinde Yeğenleri Olan Sanık İle Suça Sürüklenen Çocuğa Ardından da Yine Yüksekova'da Tanışmış Olduğu İran Uyruklu Şahsa Yazıhanede Rastlamasının ve Suç Konusu Eroinin Bayan Kol Çantalarında Ele Geçirilmesinin Hayatın Olağan Akışına Uygun Bulunmadığı )

AV. İLTAN EKMEKÇİOĞLU


-------------



YCGK, 26/01/2011 T., 2011/10-120 E., 2011/143 K.

YCGK, 26/01/2011 T., 2011/10-120 E., 2011/143 K.



Yargıtay CGK, 17/10/2019 T., 2017/1110 E., 2019/610 K.
 
Geri
Üst