A
Admin
Yönetici
Yönetici
İktidar, “Silkeleme harekatı” yapıyor diye, belediyeler de iyiden iyiye “ipe un sermeye” başladı. Bazı başkanlarda bir atalet bir atalet. Skandal yaratmayacak olsa vallahi koltuklarını bırakıp kaçacaklar sanki. Maaşlar ödenemediği ya da yarım yarım ödendiği için işçiler de başkanlara ayak uydurmuş vaziyette. İddialara göre, şantiyelerden kimse dışarı çıkmak istemiyormuş. Olacak iş mi? Buradan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sesleniyorum. Evet, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması CHP’ye büyük bir darbe oldu. Herkesin umutları kırıldı. Halbuki 2023’teki o genel seçimlerde ne güzel de üçlü tablo oluşturulmuş, artık CHP’de adı bile anılmayan Kemal Kılıçdaroğlu, iki yardımcısı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı iki yanına alarak mutlu bir tablo çizmişti. Nasip olmadı CHP seçimleri kazanamadı. O defter kapanırken, 2024’te Mahalli İdareler Seçimleri’nde Türk halkı CHP’ye büyük teveccüh gösterdi. Birçok büyükşehir ile batıda çok sayıda belediye CHP’nin oldu. Halkımız böylece “iktidar aşkı” ile yanıp tutuşan Altı Ok’lu partiye büyük bir fırsat tanıdı. Partinin başına öncekilere göre genç bir lider gelmişti. Belediye başkanlarının birçoğu da gençlerden seçildi. Sayın Özel’in, onca belediyesinin icraatlarına şöyle bir bakması gerekiyor. Görüyoruz yerinde duramıyor. Bir yanda genel politika, Ekrem İmamoğlu’nu savunma meselesi, diğer yanda iktidarda olduğu belediyelerin icraatları. Elbette işi oldukça zor. Ama şunu unutmasın ki, iktidara giden yol yerelden geçiyor. Halk sizi ülkenin küçük bir örneği olarak belediyelerde görecek ki genelde de iktidarı teslim etsin. Belediyelerde para olmadığı söyleniyor. Haklılık payı vardır. Nedeni de eskiden borç harç yoktu. Şimdi borç ödemekten, toplu sözleşmelerle astronomik ücretler vermekten kasada para kalmıyor. Bir de şu konser meseleleri. Milyonlarca lira 3-5 saatlik eğlence için sanatçılara bir çırpıda ödeniyor. Hatta bu paralar konser hazırlıkları sırasında ödeniyor ki, geri almak mümkün olmuyor. Bunun için başkanlar, yardımcılar ve müdürler tutuklanabiliyor. EKONOMİK KRİZ Ekonomik krizin tavan yaptığı, geçim sıkıntısının yoğun biçimde çekildiği bu dönemde konser yapmasanız ne olur. Milletten toplanan çevre temizlik ve emlak vergileri, otopark gelirleri kesin bilmiyorum ama bu işler için harcanıyor. Üstüne üstelik “hava atacağım” diye sendikacılarla oturulan toplu iş sözleşmelerinde ayağını yorganına göre uzatıp, makul ve belediye bütçesini zorlamayacak bir rakam yerine afaki rakamlara imza atılıyor. Bakın bunun sonucunda ne oluyor biliyor musunuz? İşçi çıkartmak elzem hale geliyor. Binlerce işçinin maaşları ve diğer alacakları zamanında ödenemiyor. Bunlara para kalmayınca da yatırıma pay ayrılamıyor. Hadi, yol, köprü, park, altgeçit, üstgeçit, tünel vesaireyi geçtik yapamıyorsunuz da, kente bakmak da mı size zor geliyor. Bakın yaz geldi, baharın büyüyen otlar adam boyunu aştı. Sıcaklarda kuruyan bu otlar bir kıvılcımla tutuşup yangınlar çıkartabiliyor. Her sene acısını yaşadığımız orman yangınlarını bir kenara bıraktım, şimdi de bakımsızlıktan ot bürümüş mahallelerde yangınlar çıkıyor. Bu yangınlarda beklide can kaybı yaşanmıyor ama insanları konutları, araçları tehlike atlatıyor. Ben o başkanları yerinde olsam, işçilerimle konuşur, mahallelerde büyük bir temizlik harekatı başlatırım. Öyle şantiyelerde oturarak günü geçirmek, ne iş hukukuna ne de insan haklarına uyar. Ben böyle yapılıyor demiyorum. Ama bazı belediyelerde bu tip bir pasif direniş olduğu kulağıma geliyor. Her zaman söylenir, “CHP’li belediyeler, çiçek, böcek, konser ve heykel yapar” diye. Ben bu ithamlara inanmak istemiyorum. Onun için diyorum ki, Sayın Özel, belediyelerinin yaptığı işlere şöyle bir göz atmalı. Kurmaylarını bu iş için görevlendirmeli. Yerelde iktidar iken ve bu kadar “silkelenirken” “adam sende, para yok pul yok, nasıl olsa üç, beş seneyi geçiririz”, diyerek yan gelip yatan belediyelerle “genelde iktidar”a varmanız olası değil. Unutmayın iktidar fedakarlık ister…