A
Admin
Yönetici
Yönetici
Siyasette ve belediyecilikte geride bıraktığım 35 yıl… Konak ve Karabağlar’ın henüz tek bir ilçe olduğu dönemlerden bugüne uzanan uzun bir yolculuk. Türkiye’nin en büyük ilçelerinden birinde, Konak’ta beş yıl belediye meclis üyeliği, beş dönem encümen üyeliği, ardından Karabağlar ilçesi kurulunca orada meclis üyeliği, başkan vekilliği, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, komisyon başkanlığı ve grup yöneticiliği gibi birçok görevde bulundum. Bu süreçte, CHP Konak İlçe Başkanlığı, il ve ilçe yöneticilikleri, il başkan yardımcılığı gibi partisel sorumluluklar da üstlendim. 2008’den itibaren Güzelbahçe’de yaşamaya başlamamla birlikte, bu güzel ilçede üç kez belediye başkanlığına adaylık serüvenine dahil oldum. Tüm bu görevler ve tecrübeler, bana Konak, Karabağlar ve Güzelbahçe hakkında söz söyleme sorumluluğu ve yetkinliği kazandırdı. Bu ilçelerde hem halkın nabzını tutabilen biri oldum hem de belediyecilik hizmetlerini yakından gözlemleme şansı yakaladım. BUTİK İLÇE Güzelbahçe’ye olan ilgim, sevgim ve onu Türkiye’nin tanınan butik ilçelerinden biri haline getirme hayalim 2009 yılında başladı. Son olarak 2024 yerel seçimlerinde CHP’den aday adayı oldum. Tüm üyelerin oy kullandığı bir ön seçim hayalime karşılık partimizin aldığı eğilim yoklaması kararını destekleyerek demokratik bir sürece dahil oldum. Sonuçta partim, dostum Mustafa Günay’ı aday gösterdi. Bu süreçte diğer aday adayları ile birlikte bunu demokratik bulmadığımızı söyledik. Elbette bizim itirazımız şahıslara değil, aday belirleme yöntemineydi. Ancak ne olursa olsun, CHP’li olmanın verdiği sorumlulukla başka partilerden gelen tüm tekliflere hayır dedim. Mücadelemi, inandığım değerlerle, partim CHP çatısı altında sürdürdüm ve sürdürmeye de devam ediyorum. Bugün geldiğimiz noktada ise, hiçbir kıskançlık ya da çekememezlik duygusu taşımadan açıkça ifade ediyorum. İzmir’in 30 ilçesi arasında en başarılı, halkla en çok bütünleşmiş, bahaneye sığınmadan hizmet üreten bir belediye başkanı varsa, o da Güzelbahçe Belediye Başkanı sevgili dostum Mustafa Günay’dır. Kendisine yürekten alkış gönderiyorum. Geçtiğimiz Pazar günü, partimizin gençlik ve kadın kollarının kullanımına sunduğu ek ilçe binasının açılışına katıldım. Adeta bir miting havasında geçen bu açılış, halkla güçlü bir bağın, inancın ve enerjinin göstergesiydi. Böyle bir başarıyı ayrıca takdir etmek gerekir. Geçtiğimiz bir yıla Güzelbahçeye öyle dokunuşlar oldu ki; Sevgili Mustafa Günay’ın. Benim yıllardır hayalini kurduğum sahil yolu düzenlemesi ve engelliler merkezi projeleri gibi birçok önemli projeyi, göreve gelir gelmez kısa sürede tamamlaması ise takdire şayan bir başka yönüdür. Çünkü bu, bahaneye sığınmayan, cesaretli, çalışanlarına güvenen ve onların sadakatini kazanmış bir liderin başarısıdır. Unutulmamalıdır ki, bir belediye başkanı ilçesini yalnız başına yönetmez. Bürokratlarıyla, meclis üyeleriyle uyumlu çalışmak zorundadır. “Ben bilirim” anlayışıyla değil; ortak akılla, vefa ve aidiyet duygusuyla yol alanlar başarılı olur. Aksi halde, günün sonunda ardına baktığında yalnız kalmış bir figür olmaktan öteye gidemezsin. Bugün ülke genelinde ekonomik koşullar belediyelerin elini kolunu bağlasa da, imkânsız denilenin mümkün olduğunu bize gösteren bir örnek varsa, o da Güzelbahçe’dir. Belediyecilikte iş üretmenin birçok yolu vardır. Fonlardan, hayırseverlerden, hatta devlet desteklerinden yararlanılabilir. Evet, bakanlar ve bürokratlar bir siyasi iktidarın parçası olabilir; ama sonuçta devlete ve halka hizmetle yükümlüdür. Belediyeler de halkın hizmetkârı olduğuna göre, talep etmeyi bilen, tuttuğunu koparan bir siyaset anlayışı şarttır. İşte Mustafa Günay bu anlayışı en iyi şekilde temsil ediyor. İlk yılında gerçekleştirdiği onlarca projeyle sadece Güzelbahçe’yi güzelleştirmiyor; aynı zamanda belediyecilikte bir başarı modeli de sunuyor. Kendisini gönülden kutluyor, alkışlıyorum...