A
Admin
Yönetici
Yönetici
Dünyanın her yerinde oyun kuruyorlar. Oyunlarını tuzaklar içinde tuzaklar kurarak oynuyorlar. Kendi aralarında açıktan savaşırken, vicdanlı insanlar üzerinde tuzaklar kurarak savaşlarına devam ediyorlar, hem de kahpece. Kim bunlar? Tabii ki Seküler-Küreselciler ve Pagan-Putperestler. Bazen beraber oynuyorlar bu oyunu, tuzakları birlikte kuruyorlar, çoğu zaman bağımsız ve ayrı ayrı aynı toplum üzerinde, kendi üstünlüklerini kabullendirmek için oynuyorlar bu oyunları, tuzakları kendi çıkarları için kuruyorlar. Tıpkı fillerin tepinmesi gibi, olan çim misali, insanlara oluyor. Hedef her iki temsilde de aynı, yeryüzünde otoriteyi ele geçirmek. Fakat bu tepinmede olan, hiç bir şeyin farkında olmayan mazlum insanlara oluyor. Bu oyunu kurup oynarken, mazlum insanlara sürekli kural ve ahlak empoze ederken, kendileri kural tanımayan bir tarz ile sahaya iniyorlar. Ahlak yok, kural yok, vicdan yok, varsa yoksa otorite, yeryüzünün her yerinde kendisine mutlak itaat eden köle toplumlar oluşturabilmek. Son olarakta, Hindistan ile Pakistan arasındaki bu günlerde yaşanan çatışma ortamında görmekteyiz bu karaktersizliği. Kanser hücresi gibi ortada bıraktıkları, bilerek çözümsüzlüğü ön planda tuttukları Keşmir coğrafyası ile zaman zaman bu tepinmeyi gerçekleştirirken, bu sefer daha da karmaşık bir oyun ve tuzak ile indiler sahaya. Kanser hücrelerini tekrar azdırarak, bu sefer hedef, bu mikrobun vücudun uzak noktalarına yayılmasıdır. Peki bundan amaç nedir? Her şeyden önce bu mücadele Hindistan halkı ile Pakistan halkı arasında geçmiyor, buna emin olun. Onlar sadece birer çim. Mücadele, Seküler güçlerle Pagan güçler arasındaki mücadele gibi gözükse de, bu mücadelenin esas boyutu farklıdır, tuzak içinde tuzaktır. İnsanlık görselle uğraşırken, onlar bir süreliğine burdaki hedeflerini askıya alarak beraber hareket ediyorlar. Çünkü tuzak kurdukları, yeryüzünün her tarafında, iki kesiminde isteklerini tehdit eden vicdan sahibi topluluklardır. Bunun içindir ki saha, ufak bir hücre veya organ olarak görülse de asıl saha vücudun tamamıdır. Evet, buradaki çatışmanın, oynanan oyunun arkasında başka oyunlar ve hedefler var. Oyun içersinde oyun, tuzak içersinde tuzak var! Amaç bu sahadaki mutlak otoriteyi ele geçirmek değil. Hedef burada oyun içersin de oyun kurarak yeryüzünün diğer bir tarafındaki gerçekleştirmek istedikleri fakat cesaret edemedikleri katliamı gerçekleştirmek için bir test yapmaktır. Güç dengelerini görmek istemeleridir. Kimin ne kadar gücü var, nerede konumlanıyor, onu görmek istediler. Gazze de erken doğumu yaptırmak için tuzaklar kurmalarına rağmen, erken doğumu ve arkasından ölümü gerçekleştiremediler. Çıldırıyorlar! Uzun zamandır, yeryüzünde tepişen bu güçlerin karşısında, vicdanını ön plana çıkaran veya çıkarmak için mücadele eden az yada çok, zaafları var veya yok, yürekli topluluklar mevcut. Yeter artık diyerek, zulme karşı çıkıyorlar. Ve, bu vicdan sahibi topluluklar, bu fillerin ayaklarının altındaki çim olmaktan kurtularak, orman olmaya çalışmaktadırlar. Bu yönde sürekli güç oluşturarak insanlık onurunu kurtaracak eylemler içerisine giriyorlar. Sürekli hazırlık yapıyorlar. Ama acele etmiyorlar, şu an doğumu arzulamıyorlar, erken olduğunu, doğumun gerçekleşmesi ile ölümün kendilerine ulaşacağını biliyorlar. Sabrediyorlar, ama doğum günün yürekten bekliyorlar. Bu, ne zaman bilemiyorum, ama bildiğim çok yakındır. Bu güçler de, bu doğumun zamanının gelip gelmediğini onlar da bilemiyorlar, onun için uzaktan uzağa test ediyorlar. Zamanını görmek istiyorlar. Çünkü, daha önce denedikleri erken doğum teşebbüsünde istediklerini alamadılar, tüm tahriklere ve oyunlara rağmen bu erken doğumu göremediler. Ve akabinde ölümü de. Onun içindir ki korkuyorlar ve çıldırıyorlar. Bilemiyorlar ki doğumun kaç kilo geleceğini, onun için endişeleniyorlar, doğum çok güçlü ve sağlıklı olursa, bizim köhneleşmiş vücudumuz buna nasıl karşı koyar diye. Ve sabırsızlıkla tuzak üzerine tuzak kuruyorlar, hemde doğumhaneye ulaşacak tüm eller üzerinden. Ama korku içinde! Korkun! Yakındır bu doğum, yakındır bu güçlü çocuğun doğumunun gerçekleşmesi. Korkun! Rabbimiz mutlaka bu doğumu zamanında ve güçlü bir şekilde olmasını sağlayacaktır, sizler isteseniz de istemeseniz de. Bu doğumhane onun koruması altındadır. Bu çimler, göğe uzanan yüce çınarlar olacaktır. Yeter ki bizler hazırlıklı olalım, doğum sonrası bu çocuğa el uzatıp onunla yol yürümek için. T.K. @kul6303839