Türkiye’de her 3 kişiden 1’i hipertansiyon hastası

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Ali Vardar, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü kapsamında yaptığı açıklamada Türkiye’de her üç kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu söyledi. Kan basıncının normalden yüksek seyretmesiyle ortaya çıkan bu kronik hastalığın, yalnızca yaşlıları değil gençleri ve hatta çocukları da etkileyebildiğine dikkat çekti. Kadınlar menopoz sonrası daha yüksek risk grubunda Hipertansiyonun toplumda genellikle erkeklerle özdeşleştirildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Vardar, kadınların da aynı derecede risk altında olduğunu, hatta 65 yaşından sonra kadınlarda daha sık görüldüğünü belirtti. Menopoz döneminin kadınlarda kan basıncını artırıcı etkisinin altını çizen Vardar, doğum kontrol hapları ve gebelik gibi fizyolojik süreçlerin de kadınların hipertansiyon gelişiminde etkili olduğunu ifade etti. Bu nedenle özellikle 40 yaş üstü kadınların düzenli kontrollerini ihmal etmemeleri gerektiğini vurguladı. Hipertansiyon ciddi hastalıklara davetiye çıkarıyor Uzm. Dr. Vardar, hipertansiyonun genellikle belirti vermeden ilerlediğini, bu yüzden “sessiz katil” olarak anıldığını söyledi. Tedavi edilmediği takdirde kalp krizi, beyin kanaması ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül rahatsızlıklara yol açabildiğine dikkat çeken Vardar, toplumun bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini belirtti. Türkiye’de hipertansiyon hastalarının yalnızca yüzde 40’ının bu durumdan haberdar olduğunu da ekledi. Yaşam tarzı değişikliği hastalığın önüne geçebilir Yüksek tansiyonun başlıca nedenleri arasında aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam, sigara, alkol kullanımı, obezite, diyabet ve stres yer alıyor. Uzm. Dr. Ali Vardar, sağlıklı beslenmenin, egzersizin, sigarayı bırakmanın ve kilo kontrolünün hipertansiyonla mücadelede en etkili yollar olduğunu söyledi. Bu risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla hastalığın etkilerinin azaltılabileceğini ifade etti. Ekonomik ve çevresel etkenler de önemli Hipertansiyonun sadece bireysel sağlıkla değil, toplumun genel sosyoekonomik durumu ile de yakından ilişkili olduğunu belirten Uzm. Dr. Vardar, sanayileşmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda yetişkin nüfusta hipertansiyon oranının yüzde 25 ila 55 arasında değiştiğini belirtti. Gelişmekte olan ülkelerde hipertansiyon oranlarının daha yüksek olduğunu ifade eden Vardar, bu artışın “epidemiyolojik geçiş” olarak tanımlanan süreçle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.
 
Geri
Üst