Türkiye’de aile yapısı ve doğurganlıkta değişim: Doç. Dr. Pelin Önder Erol’un analizi

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılı “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi, Türkiye’de aile kurumunun önemini bir kez daha vurguladı. Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Pelin Önder Erol, bu kararın aileye dair farkındalığı artıracağını ve toplumun temel yapı taşı olan ailenin güçlendirilmesi için fırsatlar sunacağını belirtti. Erol, “Aile, sadece biyolojik bağlardan ibaret değil, kültürel değerlerin ve toplumsal normların kuşaklar arası aktarımını sağlayan kritik bir kurumdur” dedi. Doğurganlık Oranlarındaki Düşüş Aile Yapısını Zorluyor Türkiye’de doğurganlık oranlarının azalmasının aile yapısını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Doç. Dr. Erol, “Çiftler, çocuk bakımının getirdiği ekonomik ve sosyal yük nedeniyle ya çocuk sahibi olmaktan kaçınıyor ya da çocuk sayısını sınırlandırıyor. Bu durum, doğurganlık oranlarında düşüşe yol açıyor” dedi. Erol, bu sorunun çözümü için kurumsal çocuk bakımının ücretsiz ve kaliteli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. “Çocuk, Türk toplumunda ailenin tamamlayıcısıdır; çocuk yetiştirmeye yönelik imkanlar artırıldığında doğurganlık oranları yükselir ve demografik dengesizlikler azalır” ifadelerini kullandı. Akademik Çalışmalarla Aile Sosyolojisine Katkı Aile sosyolojisi alanında önemli araştırmalar yapan Doç. Dr. Pelin Önder Erol, “Aile içindeki dinamiklerin değişimini anlamak, toplumsal dönüşümü kavramak açısından elzemdir” diye konuştu. İzmir’deki aile yapılarının detaylı analizini içeren “İzmir’de Aile ve Doğurganlık” adlı kitabının, sosyo-ekonomik faktörlerin aile kurumuna etkilerini ortaya koyduğunu belirtti. Erol, “Türkiye’nin geleceği güçlü aile yapılarıyla şekillenecek. Bu nedenle aile sosyolojisinin önemi her geçen gün artıyor” dedi. Bülten
 
Geri
Üst