Türk kahvesi köpüğünün sırrı: Hem göz hem de damak şöleni

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Türk kahvesi, zengin aroması ve kendine has köpüğüyle dünyada eşsiz bir yere sahiptir. Hem göz zevkine hitap eden hem de damağımızda iz bırakan bu köpüğün ardında aslında oldukça ince bir kimya yatıyor. Peki, Türk kahvesinin bu mükemmel köpüğü nasıl oluşuyor? İşte, bu eşsiz lezzetin sırrı… Kahve Çekirdeklerinden Karbondioksit Çıkıyor Türk kahvesinin köpüğünün temel kaynağı, kahve çekirdeklerinin kavrulurken içinde hapsolmuş gazları serbest bırakmasıdır. Taze kahve çekirdekleri, kavrulduklarında içlerinde barındırdıkları karbondioksiti serbest bırakır. Bu gaz, kahveyle suyun birleştiği cezvede, kaynama noktasına ulaştığında kabarcıklar şeklinde yüzeye çıkmaya başlar. Pişirme Yöntemi ve Su-Kahve Oranı Köpüğün kalitesini etkileyen bir diğer faktör ise pişirme yöntemidir. Kahve, cezvede orta ısıda yavaşça ısındığında, kahve ve su karışımı üç kez kabarıp geri çekilir. Bu işlemin doğru bir şekilde yapılması, kabarcıkların küçülüp yüzeye yerleşmesini sağlar. Bu sayede kahve, o ipeksi köpüğünü fincana taşır. Eğer kahve aşırı hızlı kaynatılırsa, köpük hızlıca sönerek lezzeti de olumsuz etkiler. Öğütme İnceliği ve Tazelik Türk kahvesinin mükemmel köpüğünü oluşturmanın bir başka sırrı da kahvenin öğütülme şeklidir. Kahve ne çok ince ne de çok kalın olmalı; ideal öğütme, un görünümünde ve parmakla bastırıldığında dağılmayan bir kıvamda olmalıdır. Ayrıca kahvenin tazeliği de büyük önem taşır. Ne kadar taze kavrulmuş ve yeni öğütülmüşse, içinde o kadar fazla karbondioksit bulunur ve bu da daha yoğun bir köpüğün oluşmasına yardımcı olur. (Sözcü)
 
Geri
Üst