A
Admin
Yönetici
Yönetici
Türkiye, dünyada en çok turist ağırlayan ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye'yi bu sıralamada her daim üstlere taşıyan iki önemli turizm merkezimiz var. Biri İstanbul diğeri ise Antalya. İstanbul'un ziyaretçi sayısında dünyanın sayılı şehirleri arasında yer almasının en önemli sebeplerinden biri de Türk Hava Yolları'nın İstanbul Havalimanı aracılığıyla önemli bir aktarma işlevi görmesi. Geçen hafta İzmir'den İstanbul aktarmalı gerçekleştirdiğim Barcelona seyahatimde bu durumu bir kez daha yerinde görme şansım oldu. İstanbul Havalimanı'nın D terminalindeki kapılarda vaktimin de olmasından dolayı uzun yürüyüşler yaptım. Denver, San Francisco, Houston gibi ABD şehirlerine olan uçuşların yapılacağı kapılar önünden geçerken THY'nin codeshare (farklı hava yolu şirketleriyle uçuş ortaklığı) kapsamında gerçekleştirdiği uçuşlarla özellikle Hindistan ve birçok Asya ülkesinden gelen yolcuların THY ile ABD'ye, Avrupa'ya uçtuğunu gördüm. THY'nin aktarmalı yolcularının İstanbul'un ziyaretçi sayısına dahil edilip edilmediğiyle ilgili maalesef net bir bilgi yok. BAĞLANTI KORİDORU Hindistan-Pakistan geriliminde Pakistan'dan yana tavır koyan Türkiye'nin bu tavrı nedeniyle Hindistan'ın en büyük hava yolu taşıyıcısı IndiGo ile anlaşmasının feshedilmiş olması önümüzdeki dönemde bu bağlantı koridorunun kapanmasına neden olacak. Bu hem THY hem de İstanbul Havalimanı için büyük kayıp anlamına geliyor. Türkiye'de turizm denildiğinde ilk akla gelen destinasyon Antalya'nın durumu ise çok daha farklı. Yıllar boyunca 'her şey dahil sistem' ile ana turizm konumlandırmasını oteller üzerinden kurgulayan Antalya'ya artık Batılı turistler daha az gelir oldu. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın da etkisiyle Rus pazarındaki daralma Antalya'yı zorlasa da Antalya hala ülkemizin turizminde göz bebeği destinasyonlardan biri. Ancak her şey dahil sistem Antalya'nın ve Türk turizminin geleceği için hala büyük bir soru işareti. Antalya'nın eş değeri olarak görülen ve Akdeniz çanağında rekabet ettiğimiz birçok şehirde her şey dahil gibi çağın gerisinde kalan bir sistem yok. Barcelona, Sicilya, Dubrovnik, Marsilya, Malaga hatta Lizbon'da gelen turistler otellere hapsedilmek yerine şehrin sokaklarında özgürce dolaşıp yiyip içiyor, şehrin müzelerini ziyaret ediyor, sokaklarını ve kültürünü keşfediyor. HER ŞEY DAHİL SİSTEM Antalya'yı ziyaret eden birçok turist için ise Antalya sadece rezervasyonlarının bulunduğu otellerden ibaret. Daha çok tüketici konumda olan bu turistler gün boyu beş yıldızlı otellerde yiyip içiyor, havuza, denize giriyor, her buldukları fırsatta yemeye-içmeye, tüketmeye devam ediyor. Çevrenin, sürdürülebilirliğin, kıt kaynakların her zamankinden çok daha fazla konuşulduğu şu günlerde her şeyi tüketen turist anlayışını birçok turizm destinasyonu terk etmiş durumda. Yeşil oteller ve konaklama tesisleri öne çıkarken, birçok turizm destinasyonu yoğun turist ve tüketim kültürünü en azından biraz olsun dengeleyebilmek adına şehir vergisi alarak ziyaretçilerine bu sorumluluğu yüklüyor. Milyonlarla ifade edilen ziyaretçinin ziyaret ettiği şehre katkı sağlaması, taksiciden restorana, eczaneden butiğe kadar farklı alanlarda harcama yaparak yerel ekonomiye katkıda bulunması bekleniyor. Biz hala yabancı ziyaretçiyi sayıdan ibaret gören anlayışla geleneksel yöntemleri sürdürmeye çalışıyoruz. Yerli turistler pahalı fiyat algısı ve kazıklanma korkusu nedeniyle Yunan Adaları'na yönelirken elimizde kalan yabancı turistin niteliği ise her geçen yıl daha da geriye gidiyor. Bu alandaki ciddi rekabette Avrupa ülkeleri ve şehirleriyle mücadele şansımız pek de kalmadı gibi. Türkiye artık her şey dahil hizmet veren Tunus ve Mısır gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendiriliyor. E-sim uygulamaları, PayPal, Booking gibi yabancı ziyaretçilerin gündelik yaşamında önemli bir yere sahip uygulamaların ülkemizde bir bir yasaklanmış olması hem algı hem de kolaylaştırıcılık açısından gelen ziyaretçiyi zorluyor. Milyonlarla ifade edilen ziyaretçi hedeflerini tutturmak çok da zor değil ancak gelen turistin niteliği, kalitesi, çevreye saygısı ve zihniyetini üstlere taşımak hiç olmadığı kadar da zorlaştı.