A
Admin
Yönetici
Yönetici
Türkiye ekonomisi son yıllarda çok daha fazla kırılgan bir zeminde yol almaya çalışıyor. Bir yanda yüksek enflasyonla mücadele edilirken diğer yandan ekonomik büyümenin devam etmesi isteniyor. Ancak son veriler, bu temenniden oldukça uzaklaşıldığını gösteren bir yapısal soruna işaret ediyor: Sanayi üretimi zayıflarken, tüketim malı ithalatı hız kesmeden artıyor. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verileri, Türkiye’de tüketim odaklı ithalat eğiliminin 2025 yılının ilk çeyreğinde de hız kesmeden devam ettiğini ortaya koyuyor. Ocak-Mart döneminde tüketim malları ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 13,4 milyar dolara ulaştı. Bu tutar, 2019 yılının tamamındaki tüketim malı ithalatının yarısından fazlasına denk geliyor. TÜİK’in Genel Ticaret Sistemi verileri de bu trendi teyit ediyor. 2019’dan 2024 sonuna kadar tüketim malı ithalatında yaşanan kümülatif artış yüzde 157’ye, binek otomobillerdeki artış ise yüzde 401’e ulaştı. Özellikle binek otomobil ithalatında 2023 yılında büyük bir artış yaşandı. 2022 yılında yaklaşık 7,9 milyar dolar seviyesinde olan binek otomobil ithalatı, sadece bir yıl içinde iki katından fazla artarak 18,2 milyar dolara yükseldi. Bu artışta, Çin başta olmak üzere üretici ülkelerdeki arz bolluğu ile Türkiye’deki iç talep canlılığı etkili oldu. Sonuç olarak Türkiye, uzun yıllardır dış ticaret fazlası verdiği bu ürün grubunda 2023’te 6,5 milyar dolar, 2024’te ise 4,9 milyar dolar açık verir hale geldi. MALİ DİSİPLİN Türkiye ekonomisinde son yıllarda belirginleşen tüketim odaklı büyüme eğilimi, dış ticaret dengesi üzerinde giderek daha derin etkiler yaratıyor. Yatırım yerine tüketimin teşvik edilmesi, yalnızca cari açığın büyümesine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda yerli üreticilerin rekabet gücünü de ciddi şekilde aşındırıyor. Bu tablo, ülkenin sanayi politikalarının yanı sıra makroekonomik istikrar çerçevesinin de yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Oysa ekonomik yavaşlama dönemlerinde, klasik beklenti hem yatırım hem de tüketim malları ithalatında düşüş yaşanmasıdır. Ancak mevcut dönemde alışılmışın dışında bir durum söz konusu: yatırım malı ithalatı belirgin şekilde gerilerken, tüketim malı ithalatında aynı ölçüde bir düşüş görülmüyor. Bu dengesizliğin temelinde, enflasyonla mücadele stratejisinin ağırlıklı olarak faiz artışları, kur politikası ve kredi daralması üzerinden yürütülmesi yatıyor. Buna karşın mali disiplinin tam anlamıyla sağlanamaması ve ekonomik güvenin istenilen seviyede tesis edilememesi, talep tarafında beklenen soğumayı geciktiriyor. Mevcut durum, Türkiye'nin üretim gücünü yeniden inşa edecek, dışa bağımlılığı azaltacak ve makroekonomik istikrarı sürdürülebilir kılacak yeni politikalara ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Öncelikle, büyüme modelinin merkezine tüketim yerine üretim ve yatırımı yerleştiren yapısal bir dönüşüm gerçekleştirilmeli, yatırım ortamını cazip hale getirecek reformlara hız verilmeli; yatırım teşvikleri, ithalatı ikame edecek sektörlere yönlendirilmelidir. Bununla birlikte, enflasyonla mücadelede sadece para politikası araçlarına yüklenmek yerine, bütçe disiplini ve kamu harcamalarının verimliliği de maliye politikası aracılığıyla önceliklendirilmelidir. Ayrıca, özellikle ithalat bağımlılığı yüksek sektörlerde yerli üreticilerin desteklenmesi, sanayinin rekabet gücünü koruyabilmesi açısından kritik bir zorunluluktur. Enerji ve finansmana erişim gibi temel alanlarda sanayiye yönelik desteklerin yeniden yapılandırılması, teknolojiye dayalı üretimin ve katma değerli ihracatın önünü açacaktır.Son olarak, tüketim malı ithalatındaki artışın yapısal bir riske dönüşmemesi için, ithalat kompozisyonu dikkatle izlenmeli; stratejik ürünlerde dışa bağımlılığı azaltacak politikalar ivedilikle hayata geçirilmelidir. Aksi halde kısa vadede iç talebi destekleyen bu yapı, uzun vadede hem üretim gücünü zayıflatacak hem de dış borç sarmalını derinleştirecektir. Ekonomik veri takvimi 12 Mayıs 2025, PazartesiJaponya Cari İşlemler Dengesi 12 Mayıs 2025, Pazartesi Türkiye Perakende Satışlar 13Mayıs 2025, Salı İngiltere İşsizlik Oranı 13Mayıs 2025, Salı Türkiye Cari İşlemler Dengesi 13Mayıs 2025, Salı ABD TÜFE (Aylık-Yıllık) 13Mayıs 2025, Salı Almanya Cari İşlemler Dengesi 14 Mayıs 2025, Çarşamba Almanya TÜFE (Aylık-Yıllık) 14 Mayıs 2025, Çarşamba ABD Kapasite Kullanım Oranı 15Mayıs 2025, Perşembe İngiltere GSYH (Aylık-Yıllık) 15Mayıs 2025, Perşembe İngiltere Dış Ticaret Dengesi 15Mayıs 2025, Perşembe Türkiye Tarım ÜFE (Aylık-Yıllık) 15Mayıs 2025, Perşembe Türkiye Bütçe Dengesi 15Mayıs 2025, Perşembe Euro Bölgesi Sanayi Üretimi 15Mayıs 2025, Perşembe OECD İşsizlik Oranı 15Mayıs 2025, Perşembe ABDÜFE (Aylık-Yıllık) 15Mayıs 2025, Perşembe ABD Perakende Satışlar 15Mayıs 2025, Perşembe ABD Sanayi Üretimi 16Mayıs 2025, Cuma Japonya Sanayi Üretimi 16Mayıs 2025, Cuma Türkiye İşsizlik Oranı 16Mayıs 2025, Cuma Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi 16Mayıs 2025, Cuma Türkiye Kredi Notu/Görünümü Ekonomi ve finans sözlüğü Sukuk:Varlık finansmanını sağlamak amacıyla ihraç edilen ve sağlanan fonla edinilen varlık ya da yapılan yatırımdan elde edilen gelirlerin belirli aralıklarla sukuk sahiplerine dağıtılmasını temel alan bir İslami finansman aracıdır (TCMB). Yapısal bütçe dengesi:ekonomide üretimin potansiyel seviyesine ulaştığı varsayımı altında oluşacak bütçe dengesini ifade eder. Bu denge, gerçekleşen bütçe dengesinden ekonomik dalgalanmalardan kaynaklanan (devresel) etkilerin arındırılmasıyla hesaplanır(TCMB).